-Bölüm 25- ''Bildiğim her şeyin rüya olduğu hakkında düşüncelerim var''

106 10 0
                                    

2012 yılının en iyi hikayesi seçilmiştir.

Bütün hikayeleri videoyla birlikte okumanız tavsiye edilir.

----------------------

Lütfen unutmayın, bu muhtemelen çok uzun bir ön söz olacak. Kimse okumazsa da umurumda değil. Dünyada ki herkes okusa bile değişen hiç bir şey olmayacak. Sadece içimi dökmeye ihtiyacım var. Belki de bu sayfalarda her şeyi daha iyi organize edebilirim, bilmiyorum.

Birkaç yıl önce, çok kötü bir trafik kazası geçirdim. Tren'in geçmesini beklemek üzere tren rayının tam önünde aracımla bekliyordum. Karşıya geçecek son kişi bendim. Diğer taraflarda daha akıcı bir trafik vardı ve eğer dikkatli bir şekilde o tarafa sızabilseydim güzel bir şekilde karşıya geçebilecektim.

Tren'in yaklaştığını duyabiliyordum. Trenleri her zaman sevmişimdir. Önümde yanıp sönen siyah sarı çizgiler.. Sonunda en ön sırada olduğum için mutluydum. Tren'in yaklaşmasına yarım mil kala arkamda ki sürücü arabamı itmeye başlamıştı. Ben daha ne olduğunu anlamadan raylara geçiş yapmıştım bile. Tekrar geri kuvvet uygulayıp frene bastım fakat adamın arabasının motor gücü daha fazlaydı. Bütün çabalarıma rağmen geriye gitmeyi başaramamıştım. Soluma baktığımda ise tren çok fazla yaklaşmıştı.

Bir şekilde arabadan çıkmayı başarmıştım fakat emniyet kemerini unutmuştum. Emniyet kemerinden kurtulmak için baya bir uğraştım fakat artık çok geçti. Hayatımda duyduğum en güçlü sesi 2. kez duydum. Sonrası ise karanlık ve sessizlik. Öldüğümden emindim. Hiçbir acı hissetmiyordum eğer hayatta olsaydım acı hissederdim bundan eminim. Gözlerimi açmaya çalıştım fakat hiç bir şey olmadı. Bağırmaya çalıştım, parmaklarımı oynatmaya çalıştım fakat onlarda olmadı. Felç geçirmemiştim. Bir an için işemeyi düşündüm ama ona da cesaretim yoktu. Bu birazda sanki bir süre başka bir yerde kalmış da uzun bir süre sonra aile evine geri dönmek gibi bir his. Bomboş, hiç bir şey hissedememek.

Yavaş yavaş, bir şeyler hissetmeye başlamıştım. Vücudum ısı almaya başlamıştı, her yerimden sıcaklık dalgaları geliyordu. Fiziksel benliğimin farkına varmıştım, ağrılar başlamıştı. Sanki her parçam beyzbol sopasıyla dövülmüş derecede ağrıyordu. Gözlerimi açmadan bile muhteşem bir çile çekiyordum.

Hastanedeydim. Bunca şeyden sonra hayatta kalmıştım. İnsanlar etrafımı çevrelemişti. Tanıyamadığım yüzlerle doluydu etrafım. Gerçi tanımak değilde, gözlerimi fazla açamadığımdan hepsini bulanık görüyordum. Çok bitkindim.

Doktorlar sadece gün meselesi olduğunu söylemişti fakat ben kendimi aylardır sanki burada yatıyormuşum gibi hissediyordum. Zaman geçtikçe yavaş yavaş konuşma üzerinde çalışmalar yaptık, yemek yeme, yutkunma. Saçma geliyor biliyorum ama maalesef yaptım bunları. En sonunda boynumda ki sert sargılar çıkarıldı ve artık oturup kafamı çevirebilecek duruma gelmiştim. En çokta bunun için minnettardım.

Ailem ve kız arkadaşım Sarah'ın söylediklerine göre bir sürü kişi ben kazadan sonra uyurken benimle konuşmaya gelmiş. Sarah'ın söylediği bir şeyi de hatırlıyorum ayrıca ''o güzel gözlerin sana güç verecek.'' diyerek beni çok özlediğini söylemişti.

Zaman bir hayli yavaş geçiyordu. Daha fizik tedaviye yeni yeni başlamıştım ve tekerlekli sandalye kullanıyordum. Doktorlar sürpriz bir şekilde benim yüksek ihtimalle tekrar yürüyebileceğimi söylediler. Fakat hemen sevinmememi kendilerinin de hastalarına söyledikleri şey olaraktan ''temkinli sevinmeyi'' önerdiler. Kimse daha sonradan bana yanıldıklarını söylemek istemiyordu. Ama ben yine de umutluydum. Uyumaya geçtiğim sırada yine kaza zamanında yaşadığım gibi hissizleşmiştim.

Cry Okuyor - En iyi CreepyPasta HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin