-Bölüm 35- ''Sarah hakkında konuşmayız (We don't talk about Sarah)''

61 3 0
                                    

Bütün hikayeleri videoyla birlikte okumanız tavsiye edilir.

----------------------

Hep küçük bir kız kardeşim olsun istemişimdir. Aileme yalvarırdım, "Lütfen! Lütfennnnnnn?" ve gözlerini yuvarlayıp, sandığım kadar basit olmadığını söylerlerdi. Her fırsatta bu konuyu konuşmama engel oldular.

Sarah'ı eve getirdiklerinde, hayatımın en mutlu günüydü. Çok tatlıydı! Oyuncaklarımı onunla paylaşmak için sabırsızlanıyordum. Hangilerinin onun olduğuna, hangilerinin benim olduğuna karar vermeye başladım. Babamın etiket makinesini ödünç aldım ve her şeyin üzerine isimlerimizi koymaya başladım. Böylece oyuncakları karıştırmazdık.

Başta çok ağladı. Aileme neden bu kadar ağladığını sorardım ve bana bunun doğal olduğunu söylerlerdi. Bize ve evimize alışınca sakinleşip sürekli ağlamayacağını söylediler. Bazen, o kadar yüksek sesle ağlardı ki babam onu bodrum katına indirmek zorunda kalırdı, böylece komşular şikayet etmezdi.

İlk ay anne ve babamın yatağında yattı. Bazen onlara katılmaya çalışırdım ama her zaman kapılarını kilitliyorlardı. Annem yatağının hepimiz için yatacak kadar büyük olmadığını söyledi. Sabırlı davrandım. Odama kuracakları yeni yatağı eninde sonunda onun olacağını biliyordum.

Kendi başına uyumasına izin vermenin güvenli olduğunu düşündüklerinde onu yatağa getirmeye başladılar. O zamana kadar ağlamamıştı ki yatağımda uzanıp odanın öbür tarafından uyumasını izlerdim. Önce onu yatak odasına götürüp uyuyana kadar yatıp sonra da odamıza götürürlerdi. Taşındıktan birkaç gece sonra  gözleriyle  tavana bakarken görürdüm. Ben de gidip oyuncaklarımı parmaklıkların arasına verirdim. Çoğu zaman oyuncak atıp ağlamaya başlardı ve babam onunla ilgilenmeye gelmeden önce battaniyemin altına saklanırdım.

Sonunda, Sarah'ın benimle oyun odasında oturmasına izin verdiler. Bana, kendisine zarar verebilecek kadar küçük ya da keskin bir şey veremeyeceğimi söylediler. Çok mutluydum! Arkasında oturup saçlarını fırçalardım ve ona dünyanın en iyi kız kardeşi olduğunu söylerdim. Ona hangi oyuncakların onun olduğunu ve hangilerinin benim olduğunu gösterdim, ama umursamıyordu. Bazen pencere koltuğuna otururduk ve ben kaza resimleri çizerken o da cama vururdu.

Okula Sugar Creek ilkokulu'nda başladı. Ben de Sarah ile birlikte evde kalmak zorunda kaldım. Annem henüz okula hazır olmadığını söyledi. Eve gelip Sarah'a öğrendiğim her şeyi anlatırdım. Birlikte oynadığımız fotoğrafları çizerdim. Onlara babama gösterdiğimde bana teşekkür ederdi.

Sonra gerçekten kötü bir gün geçirdik. Asla unutmayacağım. Okuldan eve gelmiştim ve annem masada sigara içiyordu. Çok üzgün görünüyordu. Sarah ile oynamaya gittim ama bulamadım. Anneme nerede olduğunu sormaya gittiğimde ağlamaya başladı. Ona neyin yanlış olduğunu sordum ve Sarah'ın gittiğini söyledi. Tam olarak anlamadım, ama ben de ağlamaya başladım ve ona "onu bulmamız gerek!" dedim. Kafasını salladı ve gidemeyeceğimiz bir yere gittiğini söyledi.

Babam Sarah'ın yatağını ayırdı. Bütün çizimlerimi onunla birlikte atmıştı. Bütün oyuncaklardan ismini çıkardı. Bazen kaçırdığı bir oyuncağı bulurdum ve beni ağlatırdı. Onları toplamaya ve saklamaya başladım ama bir gün onları nerede sakladığını buldu ve çok sinirlendi. Onun hakkında konuşmama izin verilmemeye başlandı. Sanki hiç var olmamış gibiydi. Adil olduğunu düşünmedim. Anneme babama neden sarah'dan bahsetmeyeceğimizi sordum böylesinin daha iyi olduğunu ve ben yaşlandığımda anlayacağımı söyledi.

Sarah'ı tekrar gördüm.

Sadece bir seferdi, ama asla unutmayacağım. Annenle beraber birkaç iş yapıyorduk. Bakkaldan alışverişe gittik sonra da Thorntown'da bir kumaş mağazasına gittik böylece annem yeni perdeler yapmak için malzemeye bakabildi. Mektupları olduğunu hatırladı  biz de postaneye pul almak için uğradık. Annem tezgahın arkasındaki bayanla konuşurken kendime mırıldanıyordum ve posterleri okuyordum ve o zaman Sarah'ı gördüm. Hatırladığım kadar tatlı biriydi. Yanına gittim ve postere baktım ama adını yanlış aldılar. Biri adını Shannon olarak yazmıştı.

Anneme koştum ve kolunu kavradım Sarah'ın diğer çocukların resimleriyle duvarda olduğunu söyledim ama beni postaneden çıkarmadan önce kızdan özür diledi. Bağırmak zorunda kaldım çünkü beni dinlemektense benim hakkımda konuşmaya çalışıyordu. "Sarah'ı gördüm! Resmini duvara asmışlar!"

Sonunda annem bana tokat attı ve Sarah'ın olmadığını söyledi ve Sarah'a benzediğini söyledi, yanılmamıştım, eğer durmazsam, eve geldiğimizde babamla başım belaya girecekti. Ağladım ve iyi olacağıma söz verdim. Ama söz verdikten sonra bile o gece yemek yememe izin verilmedi ve odamda oturmak zorunda kaldım. Annemle babamın mutfakta konuştuklarını duydum. Biri mutfak çekmecelerini açmaya başladı sonra da babamın ayakları merdivenlere fırladı fakat sonrasında annemin çığlık attığını duydum ve babam odamın kapısının tam arkasında durup aşağı indi.

Postaneye hiç dönmedik ve bir daha Sarah'ı görmedim. Sarah hakkında o günden beri ilk kez konuşuyorum.

----------------------------------------------------------------------------

Çeviriler şahsıma aittir.İzin alınmadan yayınlanması durumunda yasal işlem uygulanacaktır.

''Hikaye sahibi: u/Bellemaus

https://www.reddit.com/r/nosleep/comments/j3d7h/we_dont_talk_about_sarah/''

Cry Okuyor - En iyi CreepyPasta HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin