-Bölüm 18- ''Dünyanın en iyi okul psikologu (World's Best School Psychologist)''

139 13 6
                                    

''2013'ün en iyi tek bölümlük hikayesi seçilmiştir.''

12 yaşımdayken bütün dünyanın; ailemde dahil, bana karşı olduğunun kanısına varmıştım. Hiç bir zaman problemli bir çocuk olmamıştım. Ama ailem öyleymişim gibi davranıyordu.

Örneğin, Her gün saat tam 5:00'de evde olmam lazımdı. Bu tamamen dışarıda ki ''oyun oynama'' zamanımı kısıtlıyordu. Hiç bir zaman evime arkadaş çağıramıyordum ve ne yazık ki kimsenin de evine gidemiyordum.Okuldan eve geldiğim anda ödevlerimi bitirmem gerekiyordu, ne kadar uzun olursa olsun.. Ailem bilgisayar oyunları ve okumam için kitap alırdı.Cidden okuduğumu da kanıtlamam için her hikaye için rapor yazmamı isterlerdi!

Şimdi ise, yukarı da ki saydığım kurallar çocukken çok sinir olsam da, beni çok üzmüyorlardı. Beni asıl üzen şey ise ailemde ki şefkat eksiliğiydi. Annem yaptığım hatalardan ve yanlışlardan sorumlu tutan ve acı çekmemi isteyen biriydi. Babam tek bir duyguyu biliyordu: hayal kırıklığı. Benimle konuştuğu tek zaman düşük not getirdiğimde bağırması ve dövmesiydi.

Neyse ailem hakkında yeterince konuştuk, gelin okulda ki psikoloğumdan bahsedelim biraz.Kendi isteğiyle, gizli kalması için ona Doktor Tanner diyeceğiz. Bütün liselerde ergen liseliler için duygusal bozukluk olsun, sosyalleşme sıkıntısı için olsun psikologlar bulunur.

Dürüst olmak gerekirse, Doktor Tanner ile konuşan hiç bir öğrenci görmedim. Her gün, kafeteryaya giderken camından bakardım. Her zaman yalnız olur ve evraklar üzerinde çalışırdı..

Tahminimce çoğu çocuklar sorunlarını büyüklerle konuşmaya cesaret edemiyordu, özellikle yabancıysa. Bu sebeple, ofisine gitme cesaretini toplamam 3 haftamı aldı. Mart'ın 2si, 1993, Doktor Tanner'e sorunlarımı anlatmaya karar verdiğim gündü. Öğle arası, ofis kapısının önünde durdum ve kapıyı çaldım.

Aralıktan bakarken, elini kaldırdı, güldü ve içeri gelmemi söyledi. Girdim.

Önce kendini tanıttı sonra da benim adımı sorarak başladı konuşmaya. Doktor Tinner nazikti sanki içinde pamuk barındırıyordu (xD). 30 dakika içinde, Doktor Tanner'in koltuğuna uzanıp ailemin benim için ne olduğunu ve beni umursamadıklarını anlatıp durdum. Sesim titremeye başlayınca sustum. Psikolog elleri göğsünde birleştirmiş, kafasını sallayarak aynı zaman da sabırla bütün konuşmamı dinledi. İçimden bir ses ailen seni seviyor her şeyi senin için yapıyor bla bla bla diyeceğini söylüyordu.

Fakat demedi.

Doktor Tanner hafif bir şekilde sırıtarak kulağıma doğru eğildi, "Biliyorsun... Dünyanın en iyi okul psikoloğuyum.Söz veriyorum bunu çözeceğiz."

Gözlerimi devirdim. "Tamam, fakat nasıl?" diye sordum.

"Kendi yöntemlerimle!" diye cevapladı. "Kendi dünyamın adamıyım.1 aya kadar ailenle senin arandaki sorunlar daha iyiye gidecek. Sonsuza dek."

Kısa bir duraklamadan sonra, şöyle devam etti; "Aynı zaman da, senin de bana söz vermene ihtiyacım var."

"Yarın okuldan sonra tekrar ofisime geleceğine ve bugün ki konuşmalarımızdan kimseye bahsetmeyeceğine söz ver. Bu bizim küçük sırrımız olacak."

Söz vermiştim.

Ertesi gün, okuldan sonra Doktor Tanner'in yanına gittim. Saat 4 civarında ofisine girmiştim. Sıcak bir karşılamadan sonra, masasının önünde ki sandalyeye oturmamı istedi.

Oturduktan sonra, Doktor Tanner'in pencerenin panjurlarını kapamasını izledim. "İşte," gülümsedi, "şimdi istediğimiz bütün gizliliğe sahibiz!"

Cry Okuyor - En iyi CreepyPasta HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin