-Bölüm 26- ''Ickbarr Bigelsteine''

96 9 1
                                    

Bütün hikayeleri videoyla birlikte okumanız tavsiye edilir.

----------------------

Küçükken karanlıktan çok korkardım. Gerçi hala korkuyorum ama 6 yaşlarımdayken yatağımın altında ya da dolabımın içinde beni bekleyen bir canavar olduğunu düşündüğümden ailemden biri yanımda durmadan yatamıyordum. Gece ışığıyla bile olsa odanın değişik köşelerinde dolaşan gölgeleri ya da odanın camından bana bakan parlak gözleri görebiliyordum. Ailem beni yatıştırmak için elinden geleni yapardı. Kötü bir rüya gördüğümü ya da her şeyin ışığın bir oyunu olduğunu söylerlerdi. Fakat ben yine de kendimi yatıştıramazdım. Sanki uykuya daldığımda kötü şeylerin beni götüreceğini düşünürdüm. Çoğu zaman battaniyenin altına saklanıp sakinleşmeye çalışırdım. Ama son zamanlarda bununda faydası olmuyordu. Çığlıklar içinde annemle babamın odasına doğru koşardım. Bu süreçte kız kardeşimle abimide uyandırıyordum. Sonuç olarak kimse geceleri dinlenmeye vakit bulamıyordu.

En sonunda, travma geçirmem ailem için yeterli bir sebep olmuştu. 6 yaşında bir çocuğun korkularını bu yollarla ya da yalanlar söyleyerek ya da tartışarak geçmeyeceğini anlamışlardı. Akıllı olmalılardı.

Annem bana bir tane uyku arkadaşı dikme kararı almıştı.

Çeşitli kumaşlar topladı ve dikiş makinesiyle Bay Ickbarr Bigelsteine'ı yani kısaca Ick'ı yarattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çeşitli kumaşlar topladı ve dikiş makinesiyle Bay Ickbarr Bigelsteine'ı yani kısaca Ick'ı yarattı. Ick annemin söylediği şekilde kumaş bir yaratıktı. Ben uyurken beni kötü şeylerden koruyacaktı. Doğrusunu söylemek gerekirse aşırı ürkütücü görünüyordu. Şimdi bakarsak annemin nasıl bu kadar garip ve ürkücü bir şey yarattığını hala aklım almıyor. Ick, beyaz düğmeden gözlerle ve büyük kedi kulaklarına sahip bir Frankestain cinine (Frankestain filmini izlerseniz görebilirsiniz.) benzemişti. Küçük kolları ve bacakları kız kardeşimin siyah-beyaz çizgili çorabından, yüzü abimin uzun yeşil futbolcu çorabından yapılmıştı. Kafasını tombul olarak tanımlayabilirsiniz. Annem bir de koca koca sırıtan dişler dikmişti ağzına. En başta onu sevmiştim.

O andan itibaren, Ick yanımdan hiç ayrılmadı. Akşam olduğunda tabii. Ick güneşi sevmezdi ve onunla birlikte okula gittiğimde üzülürdü. Fakat sorun değildi, daha sonradan onun sadece geceleri beni karabasanlardan uzak tutması için kullanmam lazımdı. Onun iyi olduğu alan buydu. Böylece her yatma vakti, Ick bana yaratıkların nerede olduğunu söylerdi bende onu odanın en dehşet verici yerine yerleştirirdim. Ick, eğer dolapta bir şey varsa kapıyı tutar, cama bir şey tırmanıyorsa camı gözler, yatağımın altında kıllı bir yaratık varsa yatağın altına girerdi. Bazen canavarlar odamda olmazdı, rüyalarıma girerlerdi. Ick benimle birlikte rüyalarıma da girerdi. Hortlaklar ve iblislerle savaştığımız zamanlarda Ick'ı rüyalarıma getirmek çok eğlenceliydi. En güzel kısım ise Ick'ın benimle konuştuğu zamanlardı. ''Beni ne kadar seviyorsun?'' diye sorardı.

''Her şeyden  daha çok!'' derdim bende. Yine bir gece yine rüyada iken, ilk dişim çıktığında Ick benden bir iyilik istedi.

''Dişini bana verebilir misin?''

Cry Okuyor - En iyi CreepyPasta HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin