-Bölüm 33- ''Mr. Widemouth''

81 7 2
                                    

Bütün hikayeleri videoyla birlikte okumanız tavsiye edilir.

----------------------

Çocukluğumda ailem hızlı akan bir nehirde ki su damlası gibiydi. Hiç bir zaman yerimizde uzun bir süre kaldığımızı hatırlamıyorum. 8 yaşımdayken Rhode adasına yerleştik ve kolej için Colorado Springs'e geçene kadar burada kaldık. Anılarımın çoğu burada geçti. Şöyle geçmişe dönüp baktığımda çok anım var fakat çoğunu hatırlamıyorum bile. Ama burada yaşadığım bir anıyı daha dün gibi hatırlıyorum.

Halen düşünürüm acaba hatırladığım bu anım uzun süren hastalığımın neden olduğu halüsinasyonlar mıydı diye. Arkadaşım Mr. Widemouth ile birlikte o bahar yaşadıklarım gerçek miydi bilmiyorum ama bütün bunların gerçek olduğunu düşünüyordum hep. 

New Vineyard'a bağlı, 643 nüfuslu Maine bölgesinde bir evimiz vardı. 3 kişilik bir aile için fazlasıyla büyük bir evdi. O kadar büyüktü ki burada kaldığımız 5 ay boyunca evin hiç görmediğim odaları vardı. Her ne kadar gereksiz büyüklükte olsa da babamın iş yerine 1 saatten az uzaklıkta olduğu için burayı seçmiştik. 

Ailemden başka kimsenin katılmadığı 5. yaş günüm sonrası birden ateşim çıktı. Doktorlar bana mononucleosis (Öpücük hastalığı) teşhisi koydu. Yani kısaca az oyun oynamam, kendimi yormamam gerekiyordu. 3 hafta boyunca sürekli ateşim çıktı. Tam Pennsylvania'ya taşınıyor iken, tüm eşyalarımızı kutuların içine yerleştirmişken vuku bulan bu hastalığım beni yatağa bağlamıştı. Annem gün içinde bana ihtiyacım olan şeyleri getirmek için hastanedeki odama uğruyordu. Buna Ginger'ım ve kitaplarım gibi şeyler dahildi. 

Mr. Widemouth ile nasıl tanıştığımı hatırlamıyorum. Sanırım hastalığım başladıktan 1 hafta sonra tanışmıştık. Onunla ilgili hatırladığım ilk şey ona adığını sorduğum zamandı. Ağzı geniş olduğu için ona Mr. Widemouth dememi istemişti. Belirtmekte fayda var, ağzı dışında diğer her tarafı çok genişti. Ama ağzı en geniş olan organıydı.

''Furby'e benziyorsun.'' demiştim kitaplarımı fırlatırken.

Widemouth şaşkın bir bakış atarak, ''Furby mi? Furby nedir?''

Omzumu silkerek, ''Bilirsin.. oyuncak. Uzun kulakları olan bir robot. Besleyip, oyunlar oynuyorsun. Tıpkı gerçek bir hayvan gibi.''

"Oh." Widemouth tekrardan işine koyuldu. "Aslında onlara ihtiyacın yok. Gerçek bir arkadaşın yerini tutamazlar."

Mr.Widemouth annem beni her kontrole geldiğinde yatağın altına saklanırdı. Sonrasın da ise sebebini bana, ''Yatağın altına saklanıyorum çünkü ailen beni görürse oynamamıza izin vermemelerinden korkuyorum.'' şeklinde açıklamıştı.

Birkaç gün boyunca hiç bir şey yapmadık. Mr. Widemouth kitaplarımın içinde ki hikayeleri okuyor ve hayvan çizimlerine bakıyordu. Onunla tanışmamın 3. veya 4. gününde beni büyük bir gülümsemeyle karşıladı. "Oynayabileceğimiz yeni bir oyunumuz var." dedi. "Ama annen seni kontrole gelene kadar beklemeliyiz. Bizi görmemeli, çünkü bu gizli bir oyun."

Her zaman ki gibi annem kitaplarımı ve sodamı getirdikten sonra Mr. Widemouth yatağın altından fırladı ve kolumu çekiştirdi. ''Koridorun sonunda ki odaya gitmemiz lazım.'' dedi. Önce bir duraksadım, ailem onları izni olmadan yatağı terketmemem hakkında beni uyarmıştı fakat Mr. Widemouth itiraz etmeye devam ediyordu.

Odada ne duvar kağıdı ne de mobilya vardı. Tek dikkat çeken şey ise kapının tam karşısında olan pencere idi. Mr. Widemouth odanın ortasına atladı ve pencereye ulaşıp beni çağırdı. Aşağıda ki alana bakmamı söyledi.

Cry Okuyor - En iyi CreepyPasta HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin