-Bölüm 32- ''Bir şekilde evime girmiş (She found her way into my home)

77 6 0
                                    

Bütün hikayeleri videoyla birlikte okumanız tavsiye edilir.

----------------------

Lütfen, ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yok. Karıma anlatmayı denedim. Ama kendisi fen öğretmeni olduğu için şaka olduğunu düşündü ve beni ciddiye almadı bile.

Beni takip eden bir şey var. Ne olduğunu bilmiyorum. Ama onu görmeye başladığımdan beri beni iyice korkutmaya başladı. Bana ne dokunuyor ya da iletişim kuruyordu. Sadece çok fazla korkutuyordu. Eğer yazdıklarım anlamsız geliyorsa, lütfen beni bağışlayın... Bir kaç gündür uyumuyorum da.

Dubleks bir evde alt katında bodrum olan içinde çamaşır makinesi dahil diğer tüm eşyaların olduğu bir evde yaşıyoruz. Aynı zaman da merdivenlerden bodruma inmeden önce evin bahçesini gören bir kapımız da var. 6 gün önce bodrumdan malzeme almak için aşağıya inecektim. Tam kapıyı geçerken bahçede bir figür gözüme takıldı. Arkası bana dönüktü ve o sadece orada öylece duruyor, bahçenin arkasında ki ormana bakıyordu. Üstünde hiç bir şey yok gibiydi fakat parlıyordu. Üzerinde ki fazlasıyla parlayan maddeler havaya doğru yavaşça süzülüyordu. Bu yaşadıklarım beni yeterince korkutmuştu. Alt mahallemizde ki komşumuzun bir misafiri olduğunu düşünüp bodruma doğru devam ettim. Yukarı çıktığımda o gitmişti.

Sonra ki gece, tekrar aşağıya indim. Kapıyı geçtim ve dışarıya baktım. Kadın yine oradaydı. Önce ki gece nasılsa yine öyleydi. İleri bakıyor, hareket etmiyordu. Tüylerim diken diken olmuştu. Dün geceyle aynı kıyafetlerini giydiğini görünce iyice korkmaya başlamıştım. İşte şimdi keşke yapmasaydım dediğim yere geldik...  Kapıyı açtım ve iyi olup olmadığını sordum. Cevap vermedi, beni duyup duymadığına dair her hangi bir tepkide vermedi. Dondurucu bir soğuk vardı, ben de kapıyı kilitleyip içeri girdim. Yukarı çıktığımda kadın yine orada değildi. 

Bir sonra ki gece, yatak odamda uyumaya hazırdım. Her taraf karanlıktı çünkü karım benden önce uyumaya çıkıyordu. Yatak odamız bahçeyi tamamen görüyordu. Yattığım taraf ise bahçeyi gören camların tarafıydı. Yani uyumak için camların yanından geçmem gerekiyordu. Tam geçecektim ki iki gece önce o figürü gördüğümde karnıma giren ağrı tekrar geldi. Bir şeyler bana camdan uzak durmamı söylüyordu. Bahçeyi gözetlemek için perdeden hafif bir aralık bıraktım. Ellerim titriyordu. Gece aydınlıktı bu yüzden bahçe net görünüyordu. Kadın bahçemizin ortasında duruyor ve artık ormana doğru bakmıyordu. Kafası onu perdenin aralığından gözetlediğim yere dönüktü. Aniden beni gördüğünü düşünüp yerimden zıpladım. Yüzü fazla görünmüyordu fakat burnunu ve çenesini görmüştüm. Keskin bir burun ve ince bir çene. Gri, teni gri renkteydi. Sanırım. Saçları uzun ve siyahtı. Acayip tırsmıştım. Yatağa geçip yorganın içine girdim.

Ertesi gün, 4 yaşında ki küçük kızımla karda oynuyorduk. Arka bahçeden kızakları getirmemi istedi fakat oraya gitmeye korkuyordum. Bu yüzden, onunla ikna olacağı bir şekilde konuştum ve karları kazmaya devam ettik. O gece her şey daha da kötüye gitmeye başlamıştı. Bir şekilde, kadını unutmaya başlamıştım. Fakat sonra, gecenin bir yarısı kızımın ağlama sesiyle uyandım. Yatak odamız hemen kızımızın odasının karşısındaydı. Kötü bir rüya gördüğünü veya banyoyu kullanmak istediğini düşünüp nasıl olduğuna bakmak için yanına gittim. Üstü kapalı değildi, yatakta dikilmiş tüm örtüyü boğazına kadar çekmiş dolabın kapaklarına bakıyordu. Yanına gittim ve sarıldım, fısıldadı;

"Baba, dolabımda biri var."

Kalp atışlarım hızlanmıştı. Kafamı yavaşça kızımın baktığı yöne doğru dolabın kapaklarına çevirdim. Normalde dolabın kapakları kapalı olurdu fakat şimdi açıktı. Kadın kızımın dolabının önünde duruyordu. Net bir şey göremediğim için oradan ne ara çıktığını anlamadan kapının arkasına geçip aralıktan bana baktığını fark ettim. Onu gördüğümde kanım donmuştu.

''Ayağa kalk!'' dedim kızıma. ''Çabuk atla kollarıma!'' sıkıca sarıldı ve odadan çıktık. Çıkarken bile gözümü dolaptan ayırmadım. Sanki arkamı döndüğümde uzun kolların bizi kavrayacağını hayal edip duruyordum. Hızlıca odama doğru geçtik, arkamı dönüp koridoru izledim. Kadından bir iz yoktu. Kızımın odasında da her hangi bir hareket yoktu. Ama ben bekledim ve dinledim. En sonunda yatmaya cesaret ettiğimde yatağıma geçtim fakat uyuyamadım.

Pazar günü, karıma her şeyi anlattım. O kadını ilk gördüğüm zamanı, pencereden bakıştığımızı onunla konuştuğumu her şeyi anlattım. Dün gece kızımızın dolabının önünde belirdiğini anlattım. Bana şaka yapmayı kesmemi söyledi. Kızımızı o dolaptan korkmasını teşvik etmemi kesmemi söyledi.

Pazar gecesi kızım tekrardan odadan beni çağırdı. Bana korkak diyebilirsiniz ama o odaya tekrar gidemezdim. Sessizce yanımıza gelmesini söyledim. Fakat korkmuştu ve ağlıyordu. Onu gidip almak istiyordum ama ben de korkuyordum. Örtüyü üstüne örtmesini ve öylece güvende olacağını söyledim. Sadece etrafını sar tatlım, güvende olacaksın. Bunun gerçekleşmesi için etmediğim dua kalmadı. Uzandım ve koridordan kızımın odasına bakmaya devam ettim. Aynı zaman da dua etmeye devam ediyordum. Ağlaması bir süre daha devam etti sonrasın da ise sustu. Uyuya  kaldığını umut ediyordum.

Pazartesi günü, kızımın odasının kapısının önüne oyuncakları yığdım. Oradan biri geçecekse illa ki onları dağıtacaktı. Gerçi oyuncaklar bir hayaleti ya da bir kişiyi nasıl durduracaktı ki.

Pazartesi gecesi, kızım ağlamamıştı fakat ben de uyuyamamıştım. Uzandım ve koridordan odayı gözetlemeye devam ettim. Saat 2 civarı kızımın odasının kapısı gıcırdayarak açıldı. Bir şeyler ters gidiyordu. Korkmuş olmalıydı, sanırım. ''Tatlım, yanımıza gelip uyuyabilirsin.'' diyerek çağırdım fakat gelmedi. Karımın yanına uzandım.

Kadın kızımın odasının kapısının önünde duruyordu. Kollarını iki yana sarkıtmış, omuzları çökmüş bir şekilde bekliyordu. Çok pisti sanki yıllardır banyo yapmamış gibi. Nefes almıyordum, gözümü bile kırpmıyordum. Öleceğimi biliyordum, o an gelmişti. Ne ses çıkarıyor ne de hareket ediyordu. ''Lütfen, bırak beni. Bizi yalnız bırak, sana hiç bir şey yapmadık. Ne olur bırak.'' diye yalvarıyordum. Başka yere bakamazdım, eğer bakarsam bana daha da yakınlaşacaktı. Emindim. Gözümü kırptığım anda önüme gelecek ve açtığımda karşımda olacaktı. Bir anda ne olduğunu hatırlamadığım bir şekilde kendimden geçmiştim sanırım. Kendime geldiğimde kadın gitmişti.

Dün gece de uyuyamadım. Koridora vuran gece ışığı beni rahatsız ediyordu. Eşimden kapıyı kapatmak için izin istedim. Aptalca şeyler yapıyordum, ne düşündüğüm hakkında her hangi bir fikrim yoktu. Saatler sonra, kızımın odasının kapısından sesler duydum. Nefesimi tutmuştum. Sonrasın da ise koridordan gelen döşemelerin gıcırdılarını duymaya başlamıştım. Kontrolsüz bir titreme sarmıştı vücudumu. Yatak odasının kapısının açık olduğunu fark ettim. Yaklaşıyordu, yapacak hiç bir şeyim yoktu. Kızıma söylediklerimi uyguladım, yorganı tamamen üstüme çektim ve uykuya daldım.

Kafam çok karışıktı, iş yerinde zombi gibiydim. Artık eve gitmek istemiyordum. İş yeri dahil ev dahil her yerde o kadını görüyorum. Bir yerde yürürken, kamyoncunun yan koltuğunda, arabamın arka koltuğunda her yerde onu görüyordum. Eğer arkamı dönersem orada benim için beklediğini düşünerek korkuyordum. Yüzünü gördüm. Fakat daha fazla görmek istemiyorum. Kiramız mayıs ayında bitecek, karımla bu konu hakkında konuştum. Ama o zamana kadar dayanabilir miyim bilmiyorum.

----------------------------------------------------------------------------

Çeviriler şahsıma aittir.İzin alınmadan yayınlanması durumunda yasal işlem uygulanacaktır.

''Hikaye sahibi: wdalphin

https://www.reddit.com/r/nosleep/comments/fmm3o/she_found_her_way_into_my_home/

Cry Okuyor - En iyi CreepyPasta HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin