-Bölüm 22- ''Yatak odanın penceresindeyim (p1)''

116 8 2
                                    

Bütün hikayeleri videoyla birlikte okumanız tavsiye edilir.

----------------------

Takipçilerime önemli bir uyarı:  Philly'de bir gece geçirecekseniz sakın ''Ekonomi Oteli''nde kalmayın. Ha kalmak mı zorundasınız? O zaman 103 numaralı odayı sakın seçmeyin.

Akrabalarımı ziyaret etmek için Philly'e gidecektim. Maalesef ki kalan tek uçuş 7 saat süren aynı zamanda da farklı havaalanların da mola verendi. Havaalanında harcadığım boş zamanları otel ararken de harcamak istemediğim için bulabildiğim en ucuz oteli bulmaya çalıştım ve bulmam yaklaşık gece 11'i buldu. Bulduğum otel şu zamana kadar gördüğüm en karanlık otellerdendi. Fakat sadede gelirsek yatak vardı değil mi?

İnceledim ve 103 numaralı odama çıktım. Yorgundum, hemen yatağa yığıldım. Biraz topaklıydı ama katlanılmayacak kadar değildi. Lenslerimi çıkartmaya gerek duymadım, fazla rahatsız etmiyorlardı. Gözlerimi kapadım ve düşüncelere daldım.

Midemden gelen yüksek sesli guruldanmayla uyandım. Doğru, uçuşta hiç bir şey vermemişlerdi. Homurdandım. Hemen yanımda duran çantamdan microdalgalı fırın için yanıma aldığım çorbayı aldım. Odanın içinde mikrodalga ararken hemen altında sıkıştırılmış bir kağıt buldum. Hızla dışarı çıkardım ve okumaya başladım. Üstünde iki kelimeyle ''Sakın bakma.'' yazıyordu. Huh. Neyse. Çorbamı mikrodalgadan çıkarıp içmeye başladım.

Yalnız hissediyordum. Bir umut birilerinin açık olabileceğini düşünüp skype'ı açtım. Erkek arkadaşım açıktı. Hemen aradım ve bir süre takıldık, sohbet ettik. Sesimizi mümkün olduğunca kısık tutmaya çalışıyorduk. O sıra çok komik bir şey söyledi ve kendimi tutamayıp anırdım. Aşağı kattan birileri küfürler saydırmaya başlamıştı. Suçlu hissediyordum. Erkek arkadaşıma iyi geceler diyip çağrıyı kapattım. Bir sonra ki uçuş için dinlemeye hazırdım.


Karanlık odada uzanırken perdenin bir kısmının tam kapanmadığını fark ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karanlık odada uzanırken perdenin bir kısmının tam kapanmadığını fark ettim. Rahatsız oldum. Kapatmak için kalktım, tam cama yaklaşmıştım ki:

''Yatak odanı görebiliyorum.''

Ses arkamdan geldiği için ürpermiştim. Çok sessiz ve tizdi sanki bir çocuk sesi gibi. Yumuşaktı. Çok ilginç bir şey oldu ya da ben öyle hayal ettim bilemiyorum. Kafamı salladım ve perdeyi kapamak için elimi uzattım.

''Beni duyduğunu biliyorum. Yatak odanın camındayım, beni duyduğunu biliyorum.''

Kapının altından gelen ışıkta bir gölge belirmişti. Bu sefer hayal etmemiştim, kapının önünde biri vardı. Hemen yatağa zıpladım ve diz kapaklarımı çeneme doğru çektim.

''Yatak odanın camındayım... Beni duyabildiğini biliyorum. Yatak odanı görebiliyorum. Beni dinliyor musun? Beni duyabildiğini biliyorum. Geldi hadi. Yatak odanın camındayım...'' gitmişti. Resmen felç geçirmiş gibiydim ve korkudan ölüyordum.

Aniden yukarı kattan boğuk bağırışma sesleri geldi.

''Hey! Kesin sesinizi! 4 saat sonra işim var, bu hiç komik değil!''  kapı kapandı. Rahatlamıştım. Bu sefer kesin olarak uyumak için başımı yastığa koydum.

''Hala dışarıdayım, gel camdan bak bana.''

Dikeldim, kalbim kulaklarımda atıyordu. Ses geri dönmüştü. Fısıldıyor ve tekrar fısıldıyordu. Ellerimi kulaklarıma koydum ve ileri geri sallanmaya başladım. Sesi engellemeye çalışıyordum. Faydası yoktu, ben sallandıkça sanki ses daha da yükseliyor gibiydi. Sanki yanımdaymış gibi.

Çıldırdım. Telefonu aldım ve polisi aradım. Korkudan kekeliyordum ve cümlelerim yarım yarım çıkıyordu. Onlara nerede olduğumu, sorunun ne olduğunu olabildiğince düzgün bir şekilde anlatmaya çalıştım. Korktuğumu ve yardım istediğimi söyledim. Memurlar kısa bir süre içinde orada olacaklarını söylediler, teşekkür edip kapadım.

Bunu yaptığım anda odaya sessizlik indi. Sadece sessizlik değil, klima durdu, sokak lambaları söndü, elektrikler gitti. Kulaklarımda titreyen bir sessizlik vardı.

Telefonum çaldı, polis merkezi arıyordu. Beni geri arıyorlardı. Dikkatlice, açtım.

''Me- Merhaba?'' fısıldadım.


''Polisler gelmiyor.'' homurdandı.

Ve bütün ışıklar söndü. Oda karanlığa büründü.


3 Bölümlük bir hikayedir. Cry sadece bu bölümü okuduğu için diğer bölümlerde sesli video olmayacak maalesef. Herkese iyi okumalar, devamı gelecek. :)


----------------------------------------------------------------------------

Çeviriler şahsıma aittir.İzin alınmadan yayınlanması durumunda yasal işlem uygulanacaktır.

''Hikaye sahibi: mayaxpapaya

https://www.reddit.com/r/nosleep/comments/xwmq8/im_at_your_bedroom_window/

Cry Okuyor - En iyi CreepyPasta HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin