-Bölüm 24- ''Yatak odanın penceresindeyim (p3)''

75 8 0
                                    

Teyzemin evine doğru ikinci uçuşum kısa ve sakin geçti. Sanırsam kafamda kurduğum düşüncelerle yolculuğun süresi hiç aklıma gelmemişti bile. Bu bir şaka olabilir miydi? Kim böyle bir şey yapmak istesin ki?

Önemi yoktu. Bitmişti. Çılgın bir yerden kurtulmuştum ve ailemin, arkadaşlarımın yanına gidiyordum. Yolculuğun tadını çıkarmaya baktım.

Uçmayı her zaman sevmişimdir. Dünyanın üstünden uçup üzerininde ki bütün güzellikleri; yolları, gölleri, nehirleri, kocaman dağları, kara benekli bulutları görmek harika bir şeydi. Bu sefer, maalesef manzaranın tadını çıkaramadım çünkü yaşadığım olaylardan dolayı çok gergindim.

Uçak sonunda iniş yapmıştı. Teyzem ve kuzenlerimi karşılamak için koştum. Sonunda, tatilim başlayacak ve normal bir kafa yapısına bürünebilecektim. Teyzemi ve küçük kuzenlerimi sıkıca kucakladım, gerçek olduklarını anlayabilmek için.. Hepimiz güldük geçtik ve arabaya doğru yol aldık. Bavullarımı yerleştirdim ve arabaya bindim. Otel hakkında ki şeyleri onlara anlatmadım.

Akşamına teyzem en sevdiğim yemeği, üzerinden yağ ve limon akan somon balığı yapmıştı. Sahile yakın yaşıyordu ve balık tutmak için harika bir zamandı. Daha önce bu kadar taze ve tatlı bir balık yediğimi hatırlamıyorum. Aslında dün gece yaşadığım her şeyi anlatıp ailemle birlikte gülüp geçebilirdik amaan neyse.

Gece oldu, eve sessizlik düştü. Dışarıda yoğun bir sis vardı. Kuzenlerim için yatağa gitme zamanı gelmişti. Gözlerini ovuşturarak odalarına doğru çıktılar. Teyzemde o sırada okuduğu hikaye kitabını yerine koymaya gitti. Sonrasında teyzeme de iyi geceler diyerek odama çıktım. Erken yatmam lazımdı çünkü çok uykusuzdum.

Bir an için çok garip hissettim. Odada tek lamba vardı ve ışığı çok kuvvetliydi. Uyumamı çok zorlaştırıyordu fakat mecburdum. Dışarı da çok kuvvetli bir sis vardı ve dışarıdan hiç ışık gelmiyordu. Yüzümü çevirdiğim tarafta pencere vardı ve perdesi yoktu. O siste dışarıya bakarak uyumak cidden adamı kör ederdi. Ürperdim ve diğer tarafıma dönüp uykuya daldım.

Saat 3 civarı camdan gelen çizilme sesiyle uyandım. Sanki biri tırnaklarıyla ya da çiviyle camı kırmaya çalışıyor gibiydi. Kafam karıştı, oturdum ve etrafıma baktım. Kapatıp açtığım gözlerim yavaş yavaş karanlığa alışıyordu. Halen o sesi çıkaran şeyi görememiştim. Aslında, her neyse dışarıdan geliyor gibiydi. Ayağa kalktım cama doğru yürümeye başladım. Kalp atışlarım hızlanmıştı. Ellerim cama uzanırken titremeye başladı. Camı açtım. 

Hızlı bir şekilde aşağı sarkıp baktım. Hiç bir şey yoktu. Düzenli bir şekilde nefes alıp vermeye çalıştım. Bunu sadece hayal etmiştim.

Ya da vardı? Tekrar camı açtım, aşağı baktım. Belki de kirli ellerle birisi camı oymaya çalışıyor ve içeri girmek istiyordu. Camı kapattım ve yatağıma fırladım. Biraz uyku istiyordum. Diz kapaklarımı kafama doğru çektim ve ellerimle kulaklarımı kapadım. Uyumayı denedim fakat imkansız görünüyordu. Kafamı temizleyemediğim sürece uyuyamayacaktım. 

Sabah geç uyandım. Sisli ve rahatsız bir gece geçirmiştim. Hemen yanımda telefonum titreşmeye başladı. 5 okunmamış mesaj. Hepsi teyzemdendi. Kafamı salladım, rahatsız edilemeyecek kadar uykusuzdum şuan.

Bir şeyler yanlış gidiyordu.

Gözlerimi açtım ve kalktım. Hayır. Gözlüklerim veya lensim olmadığı halde söyleyebilirim ki şuan ne kendi odamda nede teyzemin evindeydim! Ama hayır! Olamam-hayır!

Öyleydim. Geçen gece kaldığım otel odasındaydım. Çığlık atmaya çalıştım ama çok az bir ses dudaklarımdan etrafa yayıldı. Telefonuma baktım, bütün mesajlarda teyzem nerede olduğumu soruyordu. Pijamalarım hala üstümdeydi. Kapıya doğru koştum ve ofisin içine bodozlama girdim. Müdüre yardım için bağırmaya başladım. Kafasını kaldırdı. Şaşırarak kapıya doğru baktı. Bana bakmıyordu ve dediklerimi duymuyordu.

''Ahh yine mi bu kapı. Oysa ki tamir etmiştim!'' kalktı ve kapıya doğru yürüdü. Omzuyla itti ve kapıyı kapattı. Beni görmemişti bile.

Sonrasında 103 numaralı odaya geri döndüm. Kafam karışmıştı. Yatakta otururken o sesi son kez duydum. ''Artık benimsin.'' diye alay etti. Umurumda değildi. Tamamen duygusuzdum.

Şimdiye kadar burada geçirdiğim günlerin sayısını unuttum. Ölü olduğumu düşünmüyorum. Arafta gibiyim yani şuan için diğer dünyayla özdeşememiş durumdayım. Bu sıralar odaya notlar yerleştirip, cama bakmamaları konusunda insanları uyarıyorum. Bazıları karalamalarımı görünce gülmeye başlıyor fakat fazla umursamıyorum. Fakat sonradan onlarda endişelenip pencerenin sesine kulak asıyorlardı. Belki onların da sonu benim gibi olur. Bilemeyeceğim.

Şuan odamda genç birer çift kalıyor. Şuan dışarıdayım. Sessizliği sağlamalarını ve uykuya dalmalarını bekliyorum. Hayatımın burada bittiğini düşünmemeye çalışıyorum. Şuan da gerçek dünyayla ilgili bildiğim iki şey var. Biri telefonum diğeri ise sabahları otel televizyonunda yayınlanan kahvaltı programı.

Sanırsam ikisi de uykuya daldı. Hmm erkek olan dalmış. Onun için fazla endişelenmiyorum aslında. Onun kız arkadaşı ya da nişanlısı mı artık bilmiyorum. Onun için endişeleniyorum. Hala ayakta ve gözleriyle etrafı inceliyor. Notumu gördüğünü biliyorum ve cidden üzgün görünüyor. Mükemmel bir hedef.

Şimdi izninizle dolabın içine gireceğim. Tabii ki kulaklarımı kapayarak.

Ses birazdan başlayacak.

----------------------------------------------------------------------------

Çeviriler şahsıma aittir.İzin alınmadan yayınlanması durumunda yasal işlem uygulanacaktır.

''Hikaye sahibi: mayaxpapaya

https://www.reddit.com/r/nosleep/comments/xwmq8/im_at_your_bedroom_window/


Çok etkilendiğim ve beğendiğim bir seriydi. O yüzden üşenmeyip bütün bölümleri çevirmeye karar verdim. Cry okuyor'un bitmesine az kaldı maalesef. Cry'dan sonra yeni bir creepypasta hikayesiyle karşınızda olacağım. Orada da klasik creepypastalar dışında hikayeler göreceksiniz. Farkımız tarzımız olsun. :) Umarım sizin içinde eğlenceli bir seri olmuştur. Diğer bölümlerde görüşmek üzere. :)

Cry Okuyor - En iyi CreepyPasta HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin