Bölüm 1 : The End Of The Beginning

4.2K 185 34
                                    

Yeni hikayemle herkese Merhaba! Eh, her hikayenin bir esas kızı vardır. Bizimkini medyada görebilirsiniz.

NOT: Hikayeyi yayınlamam için beni gaza getiren şahsa gelsi bu bölüm ;) İyi Okumalar...

 

Kollarının etrafımı sardığını hissettiğimde gece yarısını biraz geçmişti. Benim uyandırmamak için parmaklarının üzerine basarak girmiş ve kapıyı gereğinden fazla özen göstererek kapatmıştı. Ayrıca yatağın yanındaki komidinde duran lambayı da açmamıştı çünkü uyurken lambanın açık olmasından nefret ederdim. Yine de her genç kızın sevineceği bu durum karşısında ben pek havalara uçmadım. Bu uzun zamandır böyleydi. Alışmıştım. Ve ah, hayır sizi yargılayıcı küçük züppeler. Mükemmeli elde ettiğim ama bunu boktan karakterimle gölgelediğim filan yoktu. Bütün bunları yapmasının sebebi beni düşünmesi değildi. Tamam, belki biraz öyleydi. Ama hayır, asıl sebep uyanıp ona sarılmamam veya neden yatağa bu kadar geç geldiğini sormamam ve tabi ki benden uzak durmasının nedenlerini sorgulamam için bahane vermek istememesiydi.

Yatağa girdi ve her gece yaptığı gibi sırtımı göğsüne yasladı. Beni öpmedi. Dudaklarımı bir kenara bırakın boynumu ve hatta yanağımı bile. Burnunu saçlarıma gömüp mutlu ve derin bir nefes almadı. Oysa ben her gece bir umutla saçlarımı yıkar ve güzel koktuğundan emin olurdum. Tenimin temiz, güzel ve mümkün mertebe pürüzsüz olduğundan emin olduğum gibi. Evet, gece hazırlığım bayağı sürüyor. Tüm bunlara değiyor olsaydı sonsuza dek yaşayacağımı bilsem dahi bu hazırlığımı devam ettirirdim. Ama bir işe yaramıyordu. Ben ne kadar uğraşırsam uğraşayım, ne kadar bana alışması, beni sevmesi için çaba harcarsam harcayayım O’nu asla unutamayacaktı.

İkinci tercih olduğum hissinden asla kurtulamamıştım. Doğumum bile O’nun yüzündendi sanki. Biricik ablam Pamela… Ailemin sırf biricik kızları yalnız kalmasın diye bir çocuk daha yapmaya karar verdikleri anı hayal edebiliyordum. Her şeyde ama her şeyde birinci olmuştu. Benden daha zeki, daha güzel, daha cesur, daha atılgan, daha becerikli, daha neşeli, daha uyumlu, daha zevkli, daha dahaydı. Küçük bir çocukken ilk defa bir kelebek görüp uzun uğraşlar sonucu onu avucuma almayı becerebildiğimde bunu paylaşmak üzere annemin yanına koşmuş ve Pam’in etrafını sarıp onunla dans eden ve omzuna, saçına, kollarına konup duran kelebekleri görmüştüm. Annem tıpkı bana okuduğu masallardaki tanrıça Demeter gibi yumuşak ve melodik kahkahalar atıyordu. Pam ise yanında kızı, Bahar Tanrıçası Persephone gibi duruyor ve bu mükemmelliği tamamlıyordu. Elimdeki kelebek uçup gitmişti. O yaşta bunları nasıl düşünebildiğime dair hiçbir fikrim yok.

Annem beni de severdi. Ama Pamela ilkti. Benden daha büyük olduğu için annem bildiği her şeyi ilk olarak ona öğretmeye başladı. Bense yedek kulübesinde bekledim ve her ihtimale karşı yetiştirildim. En azından böyle hissettim. Annem beni severdi ama asla Pam gibi sevmemişti. Ben her zaman anneme daha fazla sarılmak için huysuzluk çıkartıp kendime kabus gördürten, afacan küçük kızdım. Hiçbir zaman kendi kendime yetemedim. Bunun için çok uğraştım. Ergenliğimin ilk zamanları kendimi soyutlamakla ve takındığım ‘Beni beğenmiyorsanız gidip kendinizi becerin’ tavrıyla geçti. Ancak ördüğüm duvarlar beni daha da yalnız ve sevgiye muhtaç hale getirmekten başka bir işe yaramadı. Ayrıca artık kabus göremeyecek kadar daha doğrusu görmemem, görsem bile kendi başıma üstesinden gelmemi gerektirecek kadar büyüdüğüm için bahanelerim tükenmişti. Ama bir gururum vardı.

15’ime kadar bu durumu kabullenmiş ve Pam’in gölgesinde yaşamaya alıştığıma kendimi inandırmıştım. Annem beni severdi ama Pamela her zaman ayrıydı. Ta ki annemin çok hasta olduğu ortaya çıkıncaya dek. Kanser değildi ama ona benzer bir zamazingoydu. Pam olsa size en ince detayına kadar anlatırdı. Bense bilmiyordum, umrumda da değildi. Sadece annemin öleceğini bilmem yeterliydi. Sonraki 7 ay boyunca ilk defa Pam yoktu. Ben vardım. Anneme bakan, onu rahat ettiren bendim. Pam’se sorumsuz olandı. Geceleri geç gelirdi veya bazen hiç gelmezdi. Bu durumda annemi oyalayan ben olurdum. Ona hiçbir zaman nerede olduğunu sormadım. Şimdi aslında için için Bayan Mükemmel’in o kadar mükemmel olmamasından haz duyduğumu söyleyebilirim.

Heartache On The Big ScreenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin