Merhaba, merhaba ve merhaba!
Merhaba güneş! Merhaba yeni okul yılı, aklıma gelmişken çok sevimsizsin!
Herkese merhaba -eğer hala okuyorsanız kendimi şanslı sayıyorum. Özellikle birkaç haftadır işler baş aşağı bir iniş gösterdi ve performans grafikleri çıkardım. Sonuç olarak yepyeni ve umarım daha hızlı -aklımda haftada bir ifadesi olgunlaşıyor- bir şekilde geri döndüm.
Hepinizi özledim. Bu süre içinde bana mesaj atan herkese çok teşekkür ederim.
Şöyle ki elimizde yeni bir konu var. Whatsapp grubu! Yoloooooo :D '@damlayaren' isimli arkadaşımız -kıh kıh- bu fikri önerdi ve ben de neden olmasın diyerek numaramı ona yolladım ve bu işten sıyrıldım. Grubu o kuracak bu yüzden katılmak isteyen arkadaşlar bana mesaj atabilir ya da direkt ona ulaşabilir. Aklınızda bulunsun diyelim ;)
Bir de unutmadan, kapağımız için çok sevgili -arada beni kızdırsa da- değerinden bir nebze eksiltmeyen arkadaşcığım '@Beiyza' öpücükler yollayalım. Ne diyebilirim ki, harikasın!
Bölümle sizi başbaşa bırakıyorum millet! Sevgiler, İyi Okumalar! xx
*Bölüm Şarkısı : Avicii - Wake Me Up (Glee Cover)*
Notu yazan gizemli kişinin bu notu yazma sebebini bilmek için zihin okuma gücüne ihtiyacım yoktu. Bütün notlardan ve bu notların renginin mavi olmasından yola çıkarak bana değer veren biri olduğu belliydi. Ve saçlarımdan gözüme doğru akan yumurta ile iç çamaşırlarımın arasına girip tüm vücudumu ürperten buzların sorumlusunun dolaylı yoldan da olsa Ashton olduğunu biliyordu. Tabi ki bunun için Ashton’ı suçlamıyorum. İmkansız aşkın daha uzun ömürlü olduğu –ve daha mükemmel tabi ki- söylense de ve ben melodram işlerini kotarabilecek bir kişilikte olsam da bu gibi durumlar en başta beni tiksindirirdi.
Düşünün ki, kız ve çocuk birlikte olmaları gerekirken olamıyorlar. Bunun tek sebebiyse zeytinden elde edilen yağın yeniden zeytinin üzerine dökülmesinden daha bile saçma olan bazı kurallar. İnanın bana bu durum, internet üzerinde yayımlanan 100 Dramione hikayesinin 96’sında Draco ve Hermione’nin kız ve erkek başkan olmaları ve baloda birlikte dans etmelerinden daha klişe. Yani o kadar umut ve heyecanla okunmamış bir Dramione hikayesi buluyorsunuz ve bam! Voldemort, Draco’ya Hermione’yi kendisine aşık etme ve sonra da tüm güvenini ve basit anlamda hayata olumlu bakışının tamamını yok etme görevi veriyor. Sonra da bizim Slytherin Prensi, sürekli Malfoy sırıtışıyla ortalıkta gezen –ki bu karakter sırıtmaktan hiç bıkmıyor- her gece farklı kızla odasına çıkıp tavşanları utandıran performans sergileyen Draco Malfoy, sürekli bulanık dediği kıza aşık oluyor.
Yanlış anlaşılmasın, suçlu zevkim olarak bu hikayelerin hepsini milyonlarca defa okudum. Bir defasında az kalsın Derek’e yakalanıyordum -ki O da büyük bir Ronmione fanıdır- ve zorla bir yalan uydurabildim. Ben de günün büyük kısmını aptal aptal sırıtarak geçiririm ve çoğunlukla sebep de bu hikayeler olur ama Malfoy sırıtışı? Ve Draco her sırıttığında Hermione’nin kızarması? İçimi çektim.
Herkesin derse girmesini bekledim ve ancak 15 dakika sonra dışarı çıkacak cesareti toplayabildim. Hızla tuvalete girdikten sonra bir daha kapıyı kilitledim. Elbette her tarafım iğrenç görünüyor ve iğrenç kokuyordu. Gözyaşlarına boğulmadan veya histeri krizi geçirmeden ve aslında durumum göz önüne alındığında oldukça sakin bir şekilde elimden geldiğince temizlendim.
‘’Bunun cezasını çekecekler, Valerie. Ayrıca hayata olumlu yönden bakmalısın. Bu kesinlikle bir son değil. Bundan sonra seni bitirmeye çabalayacaklar. Ama unutma, en büyük Kraliçeler yıkılmadan devam etmiş zavallılardan çıkar. Sen kesinlikle bir zavallı değilsin ve o yumurtaları yemenin tek sebebi masumiyetindi.’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartache On The Big Screen
Fanfic''It's too late to love,'' she said. ''But too early to lose,'' he replied. * Uyurken yüz hatları gevşemişti. Kendime yalnızca O uyuduğunda umutlanma izni verirdim. Kısa bir süre önce alt dudağının sol tarafına taktırdığı piercing pencereden içeri g...