Her şeye rağmen yaşamak zorundasındır, pes etmemek uğruna çabalamak, aldığın her darbeye karşı koymak.
Sınıfta bulduğu en uzak köşeye sinen o insan, diğer kişilerden uzaklaşmaya hatta göz teması bile kurmamaya özen gösteren o çekingen, başkalarının mükemmelliğine şaşıp, onlar gibi olmadığına isyan eden ahmak.
Sen!
Sahnedesin ve tüm ışıklar, aynı anda benim parmağım seni gösteriyor. "Sen,"diye bağırırken, "O sensin!"devam ediyorum.
Neden herkesin imrenerek baktığı başarılı kişi olamayacakmışsın?
Çünkü inanmıyorsun. İnanmak istemiyorsun.
Sonra da ayna karşısında kendini ezip, diğerlerinin kusursuz olduğunu savunuyorsun. Asla! Onların mükemmel olduğunu düşünme.
Seni öyle düşündürecek hareketleri yapmış olanlara imrenmen hata. Her okul çıkışı kavga eden kişinin, sigara içmeye meraklı, ortam arayışı içindeki ahmakların alkol alması onları kusursuz değil, tam bir aptal yapar.
Kendini ezik diye yargılama, eleştirme çünkü hak etmiyorsun. Seni küçük düşürmelerine izin verme.
Pekâlâ, bu kolay değil belki. Ama soruyorum; Senin onlardan farkın ne?
Cidden ikiniz de insanken ondan nasıl olur da aşağı kalır yanın olabilir. Sessiz sakin kalabilirsin, kişiliğini bozma, seni değiştirmelerine izin verme.
Kendi halinde biri kaldığın sürece, inan bana her şey çok daha iyi. Sessizlik, huzur. Bunlar aynı anlama geliyor gerçekten.
Bu konuda verebileceğim bir diğer öneri; Güçlü olmak için gerçekten öyle olmana gerek yok. Etrafındakiler gibi sen de numara yap.
Güçlü görün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben İyiyim
Non-FictionBu kitap; bazen sizin iç dünyanız olacak. Hissettiklerinizi dile getirecek. Bazende size yardımcı olarak. Unutma; "Güçlü olmana gerek yok. Etrafındakiler gibi sende numara yap. Güçlü görün!" *Tünelin sonunda bir ışık var. Ve bu şarkı da, kendini da...