Yeni hayat

1.8K 26 2
                                    

Boşlukta hissettin mi hiç ? Yalnız,karanlık,kimsesiz... İşte ben hep böyle hissettim.Kimse beni anlamıyor ve kimse beni dinlemiyormuş gibi.Sanki bu dünyada yokmuşum ama hayat akıp gidiyormuş gibi.Koskoca çölde tek bir kaktüs gibi...

Yeni bir hayatım var.Ve buna alışmak zor geliyor.Babam öldüğünden beri annemin hiç güldüğünü görmedim.Bu durum beni üzüyor ve okulumu etkiliyor.Annem ile hergün kavga ediyoruz.Ayrıca sınavlar,ödevler,projeler derken hayatım daha da katlanılmaz hale geliyor sanki herşey çok kolaymış gibi.

Sabah herzaman olduğu gibi kalktım ve okul otobüsünü kaçırdım.Koşa koşa okula gittim.Umarım okulumda sorun çıkmaz.

Derse geç kaldığım için azar yedim öğretmenden.Çok değil bir kaç dakika sonra kapı çaldı.Yeni bir çocuk yazılmış adı Can .Sessiz ve sakin bir tipi vardı.Biraz garipsedim.Fena bi tip değildi.Ama benim çocukta dikkat ettiğim tek yer gözleriydi.Yemyeşil ve kocaman gözleri.Keşke o gözlere sahip olabilseydim.

Bir kaç ders Can'ı gözledim.Cam kenarında oturup müzik dinliyordu.Diğer çocuklar dışardayken o da benim gibi yalnızdı.Zil çaldı tam dışarı çıkarken yanlışıkla çocuğun mp3 ünü kırdım.

"önemli değil zaten eskimişti"

"hayır tabii ki önemli sana yenisinini almam gerekiyor al bu benim ki şimdilik bununla idare et"

"hayır gerçekten gerek yok."

"peki ama ihtiyacın olduğunda lütfen iste benden"

"tamam bu arada adım Can."

"hımm şey biliyorum bende Tuğçe."

"tanıştığıma sevindim "

"bende "

"görüşürüz"

"bay bay"

Böylece ilk konuşmamız böyle oldu.

Sabah herzaman olduğu gibi kalktım ve herzaman olduğu gibi okul otobüsüne yetişemedim. Anneme arkadaşım mp3 ünü kırdığımı ve yeni bir tane hediye edebilecek kadar paramız olduğunu sordum. O herzaman ki gibi "bakarız" dedi.

Sınıftan içeri girdiğim de gözlerim ister istemez Can'ı arıyordu. Ama o yoktu bu gün okula gelmemişti.

(3 gün sonra )

Can tam dört gündür okula gelmediği için merak ettim. İdare ye gidip canların ev telefon numarasını aldım. Eve gittiğim gibi numarayı çevirdim çok heycanlıydım. Telefon bir süre çaldı sonra biraz üzüntülü bir kadın sesi

"Buyrun nasıl yardımcı olabilirim"

"Şey...ben Can orda mı diye merak ettim kaç gündür okula gelmiyor"

"Hım...Can mı... o bu aralar biraz üzgün"

"Neden ? Ne oldu ?"

"Annesi kansere yenik düştü malesef"

"Çok özür dilerim,çok üzgünüm."

"Ben Can'a aradığını söylerim.Adın neydi?"

"Şey...Tuğçe"

"İyi günler"

"Size de"

Bu olayı duyduktan sonra aklıma babam gelmişti. Yine eski zamanları hatırlamıştım. Mutlu ve neşeli olduğumuz zamanları...

Can için çok üzülmüştüm. Okula ne zaman geleceğini bilmiyordum. Onun yanında olup onu teselli etmem gerekiyormuş gibi hissediyordum. Ne yapabilirim ki??

Ertesi gün Can okula geldi. Yanına gittim.

"İyimisin ?"

"Evet,merak etmene gerek yok!"

"Peki."

Annesini kaybettiği için üzgündüm ama benim kalbimi kırmıştı ben sadece onun iyi olmasını istiyordum. Hepsi bu.

Bir hafta sonra sınavlarımız başlayacaktı. Bütün derslerim iyidi matematik hariç! Matematikten nefret ediyorum.

Can okulu bir kaç gün daha astı. Sınavın olduğu gün gelmişti. Sınav çıkışı yanıma geldi.

"Özür dilerim sana kaba davranmak istememiştim"

"Önemli değil ben sadece senin iyi olmanı istiyorum"

"Biliyorum"

Dedi ve bana sarıldı o an ne yapacağımı bilemedim çünkü çok şaşırmıştım. Ve bende birden ona sarılıverdim. Sonra o yemyeşil güzel gözleriyle bana bakıp

"Beni anlayan tek kişi sensin"

"Böyle düşündüğün için mutlu oldum"

"Sonra görüşürüz"

"Bay bay"

O kadar şaşkındım ki ! Mutluluktan havalara uçasım geliyordu.Eve gidip hayaller kurmaya başladım. Annem durmadan bana neden bu kadar mutlu olduğumu soruyordu. E haliyle o da bu duruma biraz şaşırmıştı. Aynı benim gibi.

Aslında Can'dan hoşlanıp hoşlanmadığı bende pek anlayamiyordum. Onunla yakın arkadaş olmak istiyordum. Beni tek anlayacak insan gibi duruyordu. Böyle saçma sapan davranıp bi arkadaşımı kaybetmek istemiyordum. Bana "sen beni anlayan tek insansın" dediğinde çok mutlu olmuştum. Bende onun için aynı şeyleri düşünüyorum.

Pazar günü annesinin cenazesi vardı. Onun yanında olmam için beni de davet etti. Onu hiç bu kadar yorgun görmemiştim. Hiç ağlamamıştı. Güçlü bir yapısı vardı bu hoşuma gitti.

Okulda Selin diye bi arkadaşım daha var. Çok konuşmasakta iyi bi kız sempatik,güler yüzlü,hoş biri. Tenefüste yanıma geldi.

"Selam"

"Selam"

"Naber?"

"İyi sen"

"İyi. Ya ben bişey sorucam sana Tuğçe"

"Tamam sor"

"Hım...şu yeni gelen çocuk, onu tanıyomusun?"

"Şey...evet ne oldu"

"Ya şey...ben bi kaç gündür çocuğa bakıyorum çok sevimli acaba benim için onunla konuşurmusun?"

( o an çok şaşırmıştım Can onun tahmin ettiği gibi bi çocuk değildi. Ve bir anda)

"Tabii olur konuşurum"

"Çok sağol"

Ahhh ahhh!! Nasıl böyle bir şey yaptım ki ben neden ??

(1 hafta sonra)

Bu gün Can ile birlikte Plak adındaki bir müzik marketine gittik. Milyonlarca müziğin içinde kaybolduğumuz bir dünya... Duvarlarda asılı plak,gitar,posterler... Mükemmel bir yerdi. Can hep burda takılırmış. Bu beni her zaman olduğu gibi yine etkilemişti. Edd Sheeran'ın The A Team şarkısını açtı (ki bu şarkı en sevdiğim şarkılardan biridir) hem dolaşıyor ve aynı anda müzik dinliyorduk. Ona artık sormam gerekiyordu.

"Şey...Can hani bizim sınıfta Selin diye bi kız var ya"

"Eeer biliyorum"

"Şey o senden hoşlanıyomuş seninle onun için konuşmamı istedi"

"Ama benim hoşlandığım başka bi kişi var"

"Kim?"

"Bırak o da bende saklı kalsın"

"Biz en iyi arkadaş değilmiyiz?!"

"Evet öyleyiz ama bırak bu bende kalsın sana sonra söylerim söz."

"Peki"

Peki ben şimdi Selin'e ne diycektim?!! Onu üzmek istemiyordum.

Plak'ta dolaşırken sevdiğim bir grubun albümünü gördüm. Yanımda yeterli para yoktu Can hemen araya girdi ve almak istedi. Tabii ki de ben kabul etmedim. Ama aramızda ki küçük tartışma hoşuma gitmişti. Ayrıca Can kimden hoşlanıyordu ???

PlakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin