Plak

Süpriz

Yavaşça arkamı döndüm ve gözlerimi kırpıştırarak anneanneme baktım.

" Tuğçe ? Burda ne yapıyorsun tatlım ?"

"Şey... Odaları karıştırdım"

Ve hızlı adımlarla Alp'in odasından çıktım. Kendi odama gittim ve derin bir nefes aldım. Parfüm gerçekten mükemmeldi.

Üzerime pijamalarımı giyip aşağı indim. Mutfakta yiyecek bir şeyler aramaya başladım.

Dolapları karıştırdım ve cips paketini kaptım. Buz dolabından da kolayı çıkardım ve bardağa koydum. Hepsini tepsiye koyup televizyonun karşısında ki rahat koltuğa oturdum.

Televizyonda sevdiğim bir program önüme çıktı ve onu izlemeye başladım.

Saatin nasıl geçtiğini anlamadan bütün akşamımı televizyon karşısında geçirmiştim. Arkadan bir ses "ooo ziyafet var ve beni çağırmıyorsun" dedi. Ve tahmin ettiğim kişiydi. Alp yan koltuğa oturdu ve cips tabağında elini gezdirdi. "Kilo almak kaçınılmaz" dedi ve sırıttı. "Bence de öyle" dedim ve yerimden kalktım. "İyi geceler"

Merdivenlerden hızla çıktım ve yatağıma atladım.

Gece bir sağa bir sola döndüm durdum. Nedense hiç rahat değildim. Ama uyumak zorundaydım.

Ama en son gördüğüm saatimde 02:00 yazdığıydı.

Sabah erkenden uyandım. Altıma dar kot pantolonumu ve onun üstüne de siyah askılı tül tişörtümü geçirdim. İnce bir hırka aldım ve biraz da makyaj yapmayı unutmadım.

Aşağı indim ve anneannemin yanağına ufak bir öpücük kondurdum. Alp'e " Günaydın" dedim ve masaya oturdum.

Kahvaltımı ettikten sonra çantamı kontrol ettim ve ayakkabılarımı almak için dolaba gittim.

Siyah Converse lerimi aldım. Anneannemi öptüm ve Alp'e " Hazır mısın ?" diye seslendim. Karşılığında "geliyorum" cevabını aldım. Alp mavi kot Jean sinin üstüne siyah kısa kollu bir tişört giymişti ve altında siyah Converse. " ciddi misin ? " bakışı attım. "ikiz gibi olduk" . " boş ver" dedi Ve önden buyur şeklinde kolu ile kapıyı gösterdi. Ayakkabılarımı giydim ve kapı kolunu çevirdim. Ama az kalsın bayılıyordum. Tam karşımda kırmızı Porsche 'si ile Kaan duruyordu. Ağzımı kapatmaya çalışırken aynı anda Kaan'a doğru koşuyordum.

Kaan bana sıkı sıkı sarıldı ve beni döndürmeye başladı. " Seni bu yüzden aramıyordum" dedi ve tekrardan sıkı sıkı sarıldı. " arabam ile seni her zaman görmeye gelebilirim".

" seni çok özledim" dedim ve kokusunu içime çektim. Alp kapının orda dikiliyordu. " Bu gün okulu eksek ? " dedim ve sırıttım. " okula giden sensin" dedi ve arkasını dönüp içeri gitti. Kaan bana değişik gözler ile bakıyordu. Ve beklediğim soru geldi. " o kim burda sadece anneannen ile kaldığını zannediyordum" dedi ve kapıyı gösterdi. " şey o anneannemin yardımcısı gibi " dedim ve elini tutup onu arabaya sürükledim. " nereye" dedi. "sen nereye istersen" dedim ve dudağına bir öpücük kondurdum. Ve yola koyulduk.

Boğazın orda çok hoş bir kafeyi seçtik ve orda oturduk.

İzmir nasıl ? " dedim .

"Fena değil"

"Seni çok özledim"

"Bende. Hem de nasıl !"

"Eee kaç gün kalıcaksın burda ?"

"Bu akşam gidebilirim kalıcak bir yerim yok"

"Gitme"

"Senin için arabada bile uyuyabilirim uyukucu"

" Tamam o zaman anlaştık"

...

Eve geldiğimde mutluluktan uçmak üzereydim. Kaan'a tekrar tekrar sarılmak istiyordum. Pencereden aşağı baktığımda Kaan orda değildi.

Hemen aşağı indim ve etrafa bakınmaya başladım. Bahçede ki hamakta 2 kişi oturuyordu. İçimden " yok artık !" diye geçirmeme rağmen o 2 kişi Kaan ve Alp'ti. Yanlarına gittim.

" Muhabbet koyu bakıyorum iyi anlaşmışsınız" dedim gülerek. Alp ayağa kalktı ve sinirli bir şekilde " Ne demezsin" dedi ve gitti.

Kaan'a döndüm ve " ben yokken neler oldu?" dedim.

" Pek bişey yok sadece onu uyardım"

"Uyarmana gerek yoktu. Zaten o benim sadece arkadaşım"

" Tamam bir daha olmaz uyukucu" dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu.

Hamakta sallanmaya başladık. Ben Kaan'ın kolları arasındayken bir öksürme sesi geldi. İkimizde arkamızı döndük. Ağzımdan çıkan tek kelime ise " anneanne" olmuştu.