Arkadaşlar vote yaparsanız sevinirim emeğe saygı :D Eğer beğeniler böyle düşük olursa uzun zaman da bir yazabilirim. İyi okumalar. (bengisu'ya gelsin)
''Seni seviyorum Tuğçe''''Biliyorum''
O beni öptüğünde yine eskilere dönmüştüm. Onunla kurduğum hayallere geri dönmüştüm. Onu bırakmak istemiyorum çünkü onu seviyorum. Evet bunu açıkça söylüyorum. Kaan'ı seviyorum hemde çok.
''Sende bana beni sevdiğini söyleyebilridin mesela uyukucu ''
O beni öperken ki mutluluğum onu bırakıp giderken oluşan yüz ifadesinin hayali ile bozuldu. Bende onun kulağına fısıldadım.
''Seni seviyorum bilmiş''
Dudaklarımız tekrar birleşirken sırılsıklam olduğumu daha yeni fark ediyordum. Milyonlarca yağmur damlasının altında daha romantik olacağını düşündüğüm bir öpüşme anı.
Öküzlüğüm tuttu kendimi Kaan'ın kaslı kollarından alıkoyarak geri çekildim.
''Kaan benim şey... benim gitmem lazım''
''Tuğçe hayır gidemessin''
''Annem evden çıktığımı bilimiyor.''
''Tamam. Peki biz şey... barıştık mı ?''
''Kapıdan içeri girerken kısık bir ses ile ''İyi geceler'' dedim.
Barışmak istiyordum ama ayrılmamız daha zor olacaktı. Kapının önüne çömeldim ve düşüncelerimin içinde kayboldum.
Birden annemin dik dik bakışlarıyla yerimden hızlı bir şekilde kalktım. Ben anneme bakıyordum annemde bana.
''Kızım bu ne hal ?''
''Şeyy.. ımm ben..şey..hımm. Pencereyi açtım sonra bileziğim düştü bende onu alıyım dedim ıslandım''
''Yaaa hangi bileklikmiş bu bakalım?''
''Anne ben üşüdüm en iyisi üstümü değiştiriyim ben''
Koşarak merdivenlerden çıktım.
Olanları hayal etmeden duramıyordum. Onun beni öpmesi. Sanki yeniden doğmuş gibiydim. Geçen gün içine
'Hayatım çok boktan'' diye yazdığım defteri aldım.
Sevgili Defter;
Onu nasıl bırakıp gideceğimi bilmiyorum. Ondan kendimi uzak tutmaya çalıştıkça beni buluyor ve beni öpmesi beni deli ediyor. Gitmek zorundamıyım ? Tanrım hayatımı biraz kolay bir şekilde yaşamama izin ver.
Aniden annemin içeri girmesiyle defteri hızlı bir şekilde kapattım.
''Ne yapıyorsun tatlım?''
''Ders çalışıyorum''
Evet bu biraz annem için ağır oldu sınavlar bitti ve ben ders çalışıyorum mükemmel bir yalancıyım.
''Neyse ben seni yalnız bırakıyım o zaman''
''Peki''
Başka yalan bulamadın mı diye kendime kızıyordum.
...
Sabah uyandığımda saat öğlen ikiyi geçmişti. Gerçekten eski uyukucu halime geri dönmüştüm. Kahvaltı için aşağı indim.
''Günaydın Tuğçe abla''
''Günaydın tatlım'' deim ve Deniz'in başına küçük bir öpücük kondurdum.
Annem bana döndü ''Tatlım bu gün havuza gitmeyi düşünüyoruz ne dersin sende gel''
''Anne hayır benim hiç halim yok''
''Yaaa Tuğçe abla lütfeeeeen''
''Peki ama sadece senin için''
Kahvaltıdan sonra hızla merdivenlerden yukarı çıktım. Büyük havuz çantama krem,şapka,gözlük,bikini,çamaşır...vb. eşyalar koydum.
Altıma şortumu geçirdim. Üstüme bol kısa kollu tişörtümü geçirip aşağıya indim. Masanın üzerinde duran kitabımı ve kualklığımıda alıp evden çıktık.
Araba ile havuza giderken arabanın içinde bağıra bağıra MFÖ'nün Ele Güne Karşı şarkısını bağırarak söyledik. Hakan MFÖ'yü çok sevdiği için bütün cdleri on da vardı.
Sanırım tam bir aile olmuştuk. Az olsa bile Hakan'a alışmıştım. Deniz'e bile hemen alışmıştım.
Hakan arabayı havuzun bulunduğu otelin parkına bırakırken biz annemler ile otelin içine doğru yürümeye başladık. Gerçekten çok güzel ve büyük bir oteldi içinde üç tane havuzu vardı. Tabii ki biz kaydıraklar olan yere gidicektik. Deniz sağolsun.
Havuzun önüne geldiğimizde havlumu şezlonga yaydım. Çantamı alıp bikinilerimi giymek için soyunma odasına gittim. Bizim bulunduğumuz havuzun orda olan soyunma odası kapalıydı. Bu yüzden diğer soyunma odasına gitmeye karar verdim.
Diğer havuzda bizim bulunduğumuz havuz ile aynı büyüklükteydi. Tek bir farkı vardı. Burda güneşlenen kızlar benden bin kat daha güzel ve zayıftılar. Onları süzerken göz radarıma yakalaln Kaan'ı gördüm.
Yani bir insan neden bu günü seçer ? Ben geldim o geldi. Her yerde karşıma çıkıyor. Onu gördüğüm gibi boynuna sarılıp atlamak istesemde, o kasları bana çok çekici gelsede onu görmezden gelip önüme bakmadan yürümeye devam ettim.
Tam havuzun dibindeydim ki kolumda bir el hissettim. Derin bir nefes alıp arkamı döndüğümde Kaan o yamuk gülümsemesi ve dehşet verici güzel kasları ile önümde duruyordu.
''Beni görmezden gelemessin biliyorsun Tuğçe''
''Ben şey seni görmedim''
''Tuğçe benden kaçmaya çalışma. Sen benden kaçmaya çalıştıkça seni kendimden uzak tutmam daha zor oluyor.''
''Ben üzgünüm Kaan bunu yapmak zorundayım'' dedim yüzüm yere dönük bir şekilde.
Elleri yardımıyla yere dönük olan yüzümü onun gözlerinde sabitledi. Ve bana kısık bir şekilde
''Öp beni''
Dudaklarım onunla buluştuğunda yine kalbim hızlı atmaya başladı. Sanki bütün dünya sadece bizim etrafımızda dönüyormuş gibi.
Etrafta koşuşan çocuklardan bir kaç tanesinin bize çarpması ile havuza düştük. Tanrım beni hala öpmeye devam ediyordu.
En son nefessiz kaldığımızda yukarı çıktık. Sırılsıklam olmuş bir şekilde birbirimize sarıldık.
''Seni seviyorum''
''Seni seviyorum''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Plak
Teen FictionBoşlukta hissettin mi hiç ? Yalnız,karanlık,kimsesiz... İşte ben hep böyle hissettim.Kimse beni anlamıyor ve kimse beni dinlemiyormuş gibi.Sanki bu dünyada yokmuşum ama hayat akıp gidiyormuş gibi.Koskoca çölde tek bir kaktüs gibi. - Tuğçe