Gitme Vakti

215 11 0
                                    

Oy verdiğiniz için gerçekten çok teşekkür ederim . Ayrıca diğer kitabıma da bi bakarsanız sevinirim. İyi okumalar :)

Zaman çok hızlı akıp gidiyordu. Gitme vaktim gelmişti. Kaan'dan ve sevdiğim her şeyden ayrılma vaktim gelmişti. Bitmişti. Bu oyunu kaybeden bendim. Gitmesi gereken bendim.

Büyük siyah bavulumu gardrobun üst kısmından aldım. Yatağımın üzerine koydum ve içini açtım. Gardrobumda ne varsa içine tıkadım. Diğer çekmeceleri de aynı şekilde bavula sıkıştırdım. En sevdiğim kitaplardan bir kaç tanesi aldım. Nasıl olsa geri kalan eşyalarım kamyonet ile gelecekti. O yüzden çok ıvır zıvır almadım. Bavulumu zar zor indirirken karşımda Kaan'ı görüştüm.

Evet annem onunla birlikte olmamıza izin vermişti. Ama nereye kadar. Zaman akıp gitti. 

Kaan bavulu elimden aldı ve indirmeme yardım etti.Annemi zar zor beni Kaan'ın bırakmasına ikna etmiştik. Çünkü biraz birlikte zaman geçirmek istiyorduk. Çünkü uzun zaman birbirimizi göremeyecektik. 

Anneme, Deniz'e ve Hakan'a sıkıca sarıldım. Hakan'ı bile çok özleyecektim. Evet onu bile !

Sonuçta eğitimim için iyi olacaktı. Ama benim için pek zannetmiyorum. Annemin gözlerinden süzülen damlaları görebiliyordum. O da benim kadar üzülüyordu. Bunu hissediyordum. Onu böyle görünce dayanamadım ve benimde gözümden bir yaş süzüldü. Elimin tersi ile göz yaşımı sildim ve ''Hoşçakal'' dedikten sonra arkamı döndüm.

Kaan'ın elini tuttum ve yürümeye başladık. İlk durağımız deniz kenarı olacaktı. Boş olan bir bank bulduk ve oraya oturduk. ''Seni şimdiden özledim'' dedi. Gözleri dolmuştu. Bunu görebilyordum.

''Bende seni'' diyerek karşılık verdim. Elini elim ile birleştirdi ve sanki bırakmayacak gibi tuttu. Sanki mümkünmüş gibi.

Ve saçlarıma bir öpücük kondurdu. Kolunu omzuma attı ve birlikte masmavi denizi izledik. İster istemez yaşlar gözümden süzülmeye başladı. ''Lütfen ağlama'' dedikten sonra eli ile göz yaşlarımı sildi. ''Hiç bir şey bitmiş değil Tuğçe'' Onun bu yanıtının karşısında gülümseyerek cevap verdim.

''Aslında görmek istediğim son bir yer var'' dedim. ''Neresi? Hemen gidelim'' dedi. ''Plak'' dedim hoş bir ses tonu ile ve iç çekerek. '' Sen nasıl istersen'' dedi ve elimden tutup beni kaldırdı. Valizi bir eline aldı ve Plak'a doğru yol almaya başladık. Deniz kokusu beni büyülüyordu. İçime doya doya çektim.

Yol boyunca İstanbul için planlar yaptım ve bu planların hiç birinde Kaan yoktu. Çünkü olamazdı. O İzmir'de kalacaktı bense onda dokuz saat uzakta olacaktım.

Plak'a gelmiştik. Anahtar ile içeri girdiğimizde her yer aynıydı. Ellerimizin izinin olduğu yerlerde parmaklarımı gezdirdim. Gazeteler hala yerde duruyordu. Aldığımız kitaplar ve plaklar bir kolide köşede duruyordu.'' Peki burası ne olacak'' diye sordum Kaan'a dönüp.

''Sen gelmeden hiç bir şey olmayacak'' dedi. Yüzümde buuruk bir gülümseme oluştu. Hafif bir rüzgar içeriyi kaplamıştı. Üzerimde ki hırkaya daha da sarıldım.

''Üşüdün mü ?'' diye sordu Kaan. ''Biraz'' diye karşılık verdim. Bunun karşılığında üzerindeki siyah deri ceketi omuzlarıma koydu. Sırtımı duvara yaslayıp yere oturdum. Kaan'da hemen yanıma geldi ve kollarını bana doladı. ''Şimdi nasıl'' diye sordu. ''Mükemmel'' diye cevapladım.

Gitme vaktim yaklaşıyordu. Yavaşça onun kokusundan uzaklaştım. Ellerimi tutum beni kaldırdı. Üzerimdeki tozları temizledim. Kaan bavulu eline aldı ve çıkışa doğru ilerledi. Son defaymışçasına içeriye baktım ve kapıyı kapattım. Kilitleyip derin bir iç çektim

Kaan'ın arabasına atladık ve otobüs terminaline doğru yol aldık. Arabam gelmişti ve kalkmasına sadece on dakikda vardı. Valizimi yerleştirdikten sonra Kaan'ın yanına ilerledim. Yanağına uufak bir öpücük kondurdum ve geri çekildim. Ona sıkıca sarıldım ve kokusunu hiç bir zaman nefes vermemek üzere içime çektim. ''Her gün konuşacağız söz ver '' dedim. ''Peki uyukucu'' ve dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Bu en çok özleyeceğim şey olcaktı.

Otobüsün kalkma zamanı gelmişti. Otobüs biletimi cam kenarına ayarlamıştım. Merdivenleri çıkıp yerime yerleştim. Başımı cama yasladım ve Kaan'a baktım. Gözleri dolmuştu. Onu böyle görmeye dayanamıyordum. Lanet olsun !

Arabanın motoru hareket etmeye başladı ve yavaş yavaş hareket ediyordu. Dudaklarımı oynatarak '' seni seviyorum'' diyerek Kaan'a baktım. Gözlerimden yaşlar teker teker dökülüyordu. ''Bende seni seviyorum''diye karşılık verdi.

Araba otogardan uzaklaştıkça Kaan'da küçülüyordu ve en sonunda yok oldu.

PlakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin