Geri Dön !

236 14 0
                                    

Bu bölümü yazarken ağlıcaktım nerdeyse. Vote istiyorum bu bölüme :')

Ne yapacağımı bilmeden ağlıyordum. Annemin melek gibi sesi bir anda odanın içine dağıldı ''yemek hazır tatlım lütfen gel''

Aslında aşağı inmek istiyordum çünkü açtım. Ama sanki ruhum beni ağlatmak için yalvarıyordu.

Kaan ne yapıyordu ? Meraktan çatlıyordum. 

''Tatlım hadi en sevdiğin yemek var gel hadi '' 

Üzerime ince hırkamı giydim merdivenlerden inerken dikkatimi pencere çekti. Yağmur yağıyordu. Tanrı beni yalnız bırakmak istemiyor sanki.

Aşağı indim. Annem kesinlikle mükemmel yemek yapıyor. Onu gerçekten çok özleyeceğimi biliyordum. Özellikle Deniz'i.

Hakan sessizliği bozdu.

''Tuğçe neden bu kadar üzgünsün ?''

Ya bu adam şaka mı ? Neden acaba ? Hayatımı İzmir kadar güzel bir yerde sevdiklerimle geçirecekken İstanbul'a gidiyorum ve bu adam bana hala neden gidiyorsun diyor.

Yüzüne dik dik baktım. Sence Hakan neden gidiyorum bi düşün bakalım ?

Sofrada bir sessizlik oluştu. Annem bana ne kadar kızgın bir ifade ile baksada bende ona geri olarak bana ne ifadesiyle geri döndüm.

Sofrada oluşan sessizliği Deniz bozdu.

''Tuğçe abla beni bırakma gitme'' dedi üzgün bir ses tonuyla.

Uzun bir iç çektim 'elimde olsa tatlım kimseyi bırakmazdım üzgünüm''

Anneme dik bir bakış attım ''afiyet olsun'' dedim değişik bir ses tonuyla.

Merdivenlerden çıktım ve odama gittim. Sahi neden İstanbul'a gittiğimi bilmiyordum. Ama eminim bunun bir nedeni vardı.

Yağmurun daha da hızlandığını gördüm ve yüzümde oluşan hoş ifade ile birden içimden kitap okuma isteği geldi. Elime geçen hoş bir kitap aldım. Kitabın kapağına baktığımda bu kitabın bana Kaan'ın hediye ettiği kitap olduğunu anladım. Kitapı göğüsüme koyup sarıldım. Kaan'ın özlemini kitaplarla gideriyordum.

Pencere kenarına oturdum. Elime telefonumu aldım kulaklığımı takıp rastgele bir şarkı seçtim. Yani artık bu da tesadüf olamaz ! Kaan'ın en sevdiği şarkı. Tanrım sen ciddi misin ? Benimle oyun oynamaktan vazgeç !

İster istemez şarkının hoş melodisiyle ve kitap okumanın verdiği hoş mıyışmayla göz kapaklarım kapanıyordu. Birden cama sert bir şey geldiğini fark etttim. Ne olduğunu öğrenmek için aşağı eğildiğimde Kaan sırılsıklam bir şekilde yamuk sırıtışıyla orda duruyordu. Tam orda.

''Burda ne işin var Kaan''

Ve onun verdiği cevap beni çok etkilemişti.

''Seni özledim. Seni şimdiden özledim Tuğçe lütfen gitme beni bırakma lütfen''

İster istemez gözümden yaşlar dökülmeye başladı. Kaan'a orda bekle işareti yapıp sessiz bir şekilde aşağı indim. Anahtarımı ne olur ne olmaz diye aldım ayağıma bir bot geçirdim ve dışarı çıktım. Bahar yağmurunun etkisi ile hava sıcaktı ve yağmur yağıyordu. Mükemmel.

''Kaan üzgünüm...ben zaten gitmek istemiyorum. Gitmeme daha dört ay var ve ben seninle geç ayrılmamın daha zor olucağını düşündüm. Özür dilerim''

''Özür dileme gitmene izin vermiycem uyukucu böyle bir şey olmayacak.''

''Kaan üzgünüm böyle bir şey olacak ve sen buna engel olamayacaksın. Herkes benim hayatımı kendi eliyle yönlendiriyor. Üzgünüm Kaan''

Arkamı dönüp gitmek üzereydim ve Kaan beni kolumda çekip dudaklarımızı birbirine yapıştırdı. Onda en çok özleyeceğim şey beni aniden öpmesi olacaktı.

''Seni seviyorum Tuğçe''

''Biliyorum''

PlakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin