Oylarınıza ve yorumlarınıza ihtiyacım var...
Sabah Alp'in kollarında uyanınca ilk önce afalladım tabi. Hemen kalktım ve nasıl böyle bir şeyin olcağını düşünmeye çalıştım. Uykumun ağır olması bu etkenlerden biri sanırım.
Hemen kaltım ve Alp'in üstünü örttüm. Hiç bi yaşam belirtisi yoktu. Onunda uykusu benim ki kadar ağırdı.
Can ve Selin bi koltukta uyumuştu. Kalkıp anneanneme baktım. Yatağında değildi. ''Kesin bizi gördü'' dedim ve anlıma vura vura mutfağa gittim. Kettle' a su koydum ve dolaptan kahveyi çıkardım. Kendimi güzel bi kahve yaptım ve hamakta kahvemi içtim. Odama gidip giyindim. Çünkü okulu çok aksatmıştı. Buz mavisi kotumun üzerine lacivert bol tişörtümü giydim ve aşağı indim. Ne Alp ne de anneannem ortada yoktu. Mutfakta ki sesleri takip ettim ve anneannemi gördüm.
'' Günaydın'' dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum. Anneannem direk döndü ve ''Gördüm'' dedi. Ben şok geçirmiş bir şekilde anneanneme bakarken kekeliyerek ''açıklayabilirim'' dedim. ''Açıklanacak taraf yok arkadaşlarına söyle öyle birlikte uyumak falan olmaz''.
İçimden öyle bir 'ohh'' geçirdim kii..
''Mutfağa gelirken gördüm söyle tamam mı kızım'' dedi ve arkasını döndü.
Ben uyandığımda mutfakta olmadığına göre bizi görmemişti. ''Oleyy'' diye bağırıp zıplamamak için kendimi zor tuttum.
Tam mutfaktan çıkarken hemen önümde dağınık saçlı ve pijamalı Alp duruyordu. ''Günaydın'' dedi sevimli bir sırtış ile. ''Günaydın'' dedim ve yoluma devam ettim. Can'ı uyandırıp anneannemin uyarısını anlattım ve onları yukarı çıkardım.
Alp'e ''Hadi hazırlan şöför bey'' dedim ve ayakkabılarımı giydim. O zaman içinde Alp hazırlanmıştı bile.
Kırmızı Mini Cooper'ıma bakıp günaydın dedim ve arabaya bindim.
Yol boyunca ikimizde sessizdik ve sessizliği Alp bozdu.
''Bak şey... Aslında olanlar için üzgünüm. Dün akşam omzumda uyuyakaldın ve seni uyandırmak istemedim bende arkama yaslanınca sanki birlikte yatıyomuşuz gibi oldu. Gece bi ara uyandım ama o kadar güzel uyuyordun ki. Uyandıramadım''
Ben ona o bana bakıp durdu. Bi kaç defa yutkundum ve ''Sorun değil'' dedim. Okula geldik ve ''görüşürüz'' dedikten sonra arabadan indim.
Kalp atışlarım 45147 km den bile duyulabilirdi. Hızlı adımlar ile sınıfa giderken Azra arkamdan '' nerdesin kızım sen ?'' diye bağırdı. ''
''Bi kaç gün dinlenmem lazımdı. Ayrıca misafirim vardı''
''Bende bir kaç günlüğüne İzmir'e gitmiştim. Seni aradım ama ulaşamamadım''
Yalan ! Beni aramadı.Ve ya ne biliyim yoktu aramamıştı.
''Yaa'' dedim ve sınıfa doğru ilerlemeye devam ettim.
Ve sonrası dersler dersler....
.....................
Akşam okuldan beni alması için Alp'i kapıda bekliyordum. O arada annemden telefon geldi.
''Tatlım seni özledik ne zaman geliyosun ?''
''Bilmem belki süpriz yaparım'' dedim ve gülüştük.
''Deniz ve Hakan seni çok özledi. Zaten benim burnumda tütüyosun gel artık''
''Bakarız'' dedim ve uzaktan gelen Alp'i gördüm.''Annecim kapatıyorum eve gidicem dedim ve telefonu cebime koydum.
Arabaya bindim. Yolda yine hiç konuşmadık ve eve geldik. ''Sağol'' dedim ve kapıyı çaldım.Can kapıyı açtı ve ''Hoşgeldin'' dedi.
İçeri girdiğimde burnuma güzel kokular gelmeye başladı. Selin ve anneannem yemek yapıyordu. Gerçekten gelmeleri iyi olmuştu.
Gerçekten İzmir'e gitme fikri kulağa güzel gelmişti.Bunu anneannemler konuşacaktım.
Selin sofrayı hazırlayı ve ''Yemek hazır'' diye bağırdı. Üstümü değiştirdim ve aşağı indim.
Sofra gerçekten çok güzel görünüyordu. Hemen çorbamı bitirdim ve annneanneme ''İzmir'e itmek istiyorum'' dedim Anneannem ve Alp aynı anda ''ne !'' diye bi karşılık verdiler. ''Sadece hafta sonu. 2 güncük'' dedim.
Anneannem ''Ne oldu bi sorun mu var ?'' dedi. Sakinleşmişti.
''Hayır sadece ailemi özledim'' dedim. Ve yemeğe devam ettim.
Yemekten sonra uçak bileti ayırttım ve sabah 5.30 da kalkmak üzere alarmımı kurdum.
Can ve Selin'e ben gittiğimde de burda kalabileceklerini söyledim.
Küçük valizimin içine 2 pantolon ve 3-4 tane de tişört koydum. Bi kaç tane eşyamıda alıp valizimi kapının önüne bıraktım ve yattım.
....
Sabah uzaktan gelen seleri duyuyordum. Alarm !
Hemen kalktım ve giyindim. Aşağı indim ve arkamdan bi ses ''Seni ben bırakırım'' dedi ve kapıyı açtı. Alp elimden valizimi alıp arabaya yerleştirdi.
Hava alanına geldik. Valizimi aldım ve Alp'e sarıldım. Kulağım ''Beni her zaman arayabilirsin''. ''Ayrıca kendini özletme''
Gülümsedim ve içeri girdim.
Biraz bekledikten sonra anonsu duydum ve chek-in imi yaptırmak için ilerledim.
Perondan geçtim ve koltuğuma oturdum. Uçak yavaş yavaş doluyordu ve ben daha çok heycanlanıyordum.
Çünkü oraya gitme sebebim sadece annemleri görmek değil ayrıca Kaan'ı da görebilmekti.
Uçak hareket etti ve İzmir yolculuğum başladı. Ve yavaş yavaş gözleri kapattım.
...
Gözlerimi açtığımda ''Lütfen kemerlerinizi bağlanıyınız'' uyarısı geliyordu.
Pencereden baktığımda ise işte İZMİR...
...
Bavulumu aldım ve taksiye bindim. Yolu tarif ettim ve İzmir sokaklarında tura başladım.
Evin önüne gelmek çok zaman almamıştı. Taksicinin parasını verdim ve bavulumu aldım. Heycanlı bir şekilde kapıyı çaldım. Annem kapıyı açtığında şok geçirmişti. bende ''Süpriz !!'' diye bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Plak
Teen FictionBoşlukta hissettin mi hiç ? Yalnız,karanlık,kimsesiz... İşte ben hep böyle hissettim.Kimse beni anlamıyor ve kimse beni dinlemiyormuş gibi.Sanki bu dünyada yokmuşum ama hayat akıp gidiyormuş gibi.Koskoca çölde tek bir kaktüs gibi. - Tuğçe