KBP-6

198 17 3
                                    

Bugün cumartesiydi, ardınçın Şoku hala üzerimdeydi evet ondan gerçekten hoşlanıyordum ve o bunu biliyordu. Ben bunları düşünürken bir anda kafama bir şey dank etti. Bunu unutmuş olamam cumartesi, antireman, ardınç bu üç kelime kafamın içinde uçuşurken annemin bağırmasıyla irkildim "ecren nerde kaldın kızım herkes seni bekliyor."

Bugün voleybol antremanım olduğunu ve antireman yaptığımız yer ardınçların evine çok yakın nasıl unuturum hızlıca üzerimi değiştirip çantamı aldım ve Annemlerin yanına koştum annem "kızım sen antramanına git benim babanla işim çıktı dönüştede oralarda bir park var Oraya git biz seni ordan alırız dedi."

Hayırrrr bu olamaz o park ardınçların evinin önündeki park. Ben nefesimi hızla dışarı verip antiremanın yapıldığı yere doğru yürümeye başladım ve yürürken de denize mesaj attım.

Gönderilen Deniz :

Deniz biliyorsun bugün benim antiramanım var. Ve ardınçların evi oraya çok yakın ve annemler beni ardınçın evinin önünden alıcaklarını söylediiiii yardıııımmm!!!!!!

Gönderen Deniz :

Yuh allah kolaylık versin söz helvanı ben kavurcam.

Telefonumu hızlıca kapıtıp koşarak antiramana gittim.

----------------------------------

Şu antireman saçmalığı bitmişti. Şimdi ne yapıcaktım ben ? Nasıl gidicektim o parka ama gitmek zorundayım hızlıca üzerimi değiştirerek parka doğru yürümeye başladım. Yoldayken birden ayağım yere takıldı. Bir anda biri elimi tutu beni ayağa kaldırdı ben daha çocuğun yüzüne bakamadan

"İyi misin ecren galiba bacağın kanıyor"

dedi. Tabi ya sesinden anlamalıydım Mert'i, ardınçın kankası mert bir anda beni kucağına aldı ve parktaki banka oturttu bacağımdaki yaraya su dökerken bir anda ikinci katta sinirli bir şekilde bizi izleyen iki göz gördüm.

Bu gözler bana bir yerden çok tanıdık geliyorlardı. Hayır olamaz, bu gözleri nerede olsa tanırdım, bu gözler tabi ki de ardınçın gözleriydi.

Bize ikinci katın camından izleyen kişi ardınçtı, kötü gözlerle bakıyordu. Ben ona bakarken Mert

"Ecren bacağın çok kötü gözüküyor, benim evim zaten burada üçüncü katta hemen evden gidip ilk yardım malzemelerini getireyim bacağına pansuman yapalım yoksa okulda yürüyemezsin demedi deme."

Bu önerinin ne kadar iyi olduğunu düşünmesem de kabul etmek zorunda kaldım mert beni kucağına aldı ve binaya doğru yürümeye başladık mert tam kapıyı açacakken bir anda karşımıza bize kızgın gözlerle bakan ardınçı gördüm.

"Mert kucağındaki ecren mi ? Yoksa ben artık her yerde ecreni mi görüyorum ?"

Ardınçın bu sözü üzerine
"ardınç sen her yerde beni mi görüyosun "

dememle irkildi utanmıştı bunu saklayamıyordu çünkü hep utanınca yanaklarının üstü kıpkırmızı oluyordu bana her zamanki ardınç sözünü konuşturdu bir soruya cevap vermekten korkunca verdiği cevap "banane " dedi. Bende ona cevap olarak

"senin bir sözün vardı, çok boş yapıyon zaten bacağım ağrıyor."

Ardınç hiç beklenmedik bir şekilde bacağımdaki yaraya dokundu ve ben o sırada acıdan kendime hakim olamayıp bağırdım bunun üzerine ardınç

"bağırma, apartmandayız. Hem yara çok derin değil. O değil de Kezban bunu yapmayı Nasıl başardın ?" Of başladı bu laf sokmaya

"sa-na-ne sen git idilin bacağna bak"

Mert anlamsızca bana bakarken ardınç

"yaa öylemi sen de benden hoşlanıyosun"

Mert dahada şaşırarak bize baktı ben "hehe"dedim.

"kabullenemediğin zaman hep 'hehe' de zaten"

Mert "bence size bu günlük kavga yeter hadi şu ayağına pansuman yapalım yoksa mikrop kapıcak "

________________________________

Yatağıma yatmış bugün olanları düşünüyordum mert 'bence size bu günlük kavga yeter hadi şu ayağına pansuman yapalım yoksa mikrop kapıcak ' dedikten sonra ardınç zar zor beni mertin kucağından aldı ve kedisi taşımaya başladı sonra zaten mertin evinin kapısının önüne gelince mert hemen kapıyı açtı ama o sırada ardınç kulağıma fısıldadı

'sen ne kadar da ağırsın.'

Ben bu dediğine kötü gülüşümle karşılık verdim, ardınç beni koltuğa bıraktı pardon attıktan sonra ardınç hızlıca mertin elindeki malzemeleri alıp yavaş bir şekilde bacağıma pansuman yapmaya başlamıştı ki aşağıdan bir korna sesi geldi ben de bunu duyar duymaz yerimden fırladım fakat dengede duramiyip yere hızlı bir düşüş yapacakken aniden biri beni belimden tuttu ve dengede durmamı sağladı kimin tuttuğuna bakmadım, kimin tuttuğunu tahmin ettimiştim çünkü, bu koku ardınçın kokusundan başka bir koku değildi ben böyle düşünürken aklıma korna sesi geldi ve hızla eşyalarımı aldım ve ardınça

'Annemler gelmiş olmalı ben gidiyorum.' Dedim ve kapıyı açıp bi ayağıma basmamaya dikkat ederek arabanın yanına doğru gittim, son kez arkama baktım Ve önüme dönüp arabaya bindim.

Küçük Bir  PlatonikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin