Şok şok ponçik yazarınızdan yeni bir bölüm.
Hadi okuyun bakalım.
___________________________________Ardınç hemen yazmaya başlamıştı ve ben hala ne yapacağımı bilmiyordum.
Ardınç: demek bizim sınıftasın,seni bulmama çok az kaldı gizli ve ayrıca neden hala benle uğraşıyorsun.
Ona onu sevdiğimi söyliycektim bunu yapıcaktım sonuçta gizlinin ben olduğumu bilmiyordu.
Gizli numara: çünkü seni seviyorum....
Evet sonunda itiraf etmiştim gerçi buna itiraf etmek denirse.
Ardınç: ...
Gizli numara: neden bu kadar şaşırdın sarı kafa
Ardınç: beni gerçekten seviyor musun ?
Gizli numara:sence sevmesem senin için bu kadar zahmete girer miyim ?
Ardınç: peki ama ben seni tanımıyorum sana nasıl güveniyim ?
Gizli numara: orası sana kalmış civciv.
Ardınç: ciddi misin ? civciv mi ben mi gizli yapma bunu bana benim gibi karizmatik bir adama bu denir mi?
Gizli numara: karizmatik sen ve karizma
Yoh...Ardınç: yav iki ego yaptırmadım aq biz kendimizi övemiycekmiyiz he gülüm ?
Gizli numara: sanırım ölüyorum.
Ardınç: Bir şey mi oldu?
Gizli numara: bana gülüm dedin ☠
Ardınç: peki bidaha demem iyi geceler.
Gizli numara: hayır lütfen de iyi geceler.
Telefonu komodinin üstüne koyup aklımda onun yazdıklarını düşünerek uyumaya çalıştım.
___________________________________Uyandığımda telefonuma mesaj gelmişti hemen telefonu elime alıp mesaja baktım
Ardınç: günaydın gülüm.
Sanırım dünyanın sonu geldi hem ilk mesajı o atıyor hem de gülüm diyor. Acaba öldüm de ben mi bilmiyorum neyse hemen cevap yazdım.
Gizli numara: Sanırım dünyanın sonu geliyo...
Ardınç: neden??
Gizli numara: çünkü ilk sen yazdın ve gülüm dedin dünyanın en güzel günü.
Ardınç: jsjsjsjsj
Gizli numara: randomuna kurban....
Ardınç: tövbe tövbe bunları benim sana demen gerekmez mi ?
Gizli numara: harbi la sen de bunları bana, ve bu arda okula geç kalıyoruz.
Hemen telefonu cebime koydum ve giyinip eşyalarımı yanıma aldım, servise güle oynaya binip kafamdan attığım şarkıyı söylemeye başladım.
"Bu gün mutluyum ben,
Çiçekler çok hoş ve melodiler,
haydi millet söyleyin benimle,
Eller havada yine 1 2 3,
Haydi miller söyleyin b-"Sözümü kesen kişi ahmet amca olmuştu
"Kızım bu ne neşe hemde çarşamba günü."
"Vallaha bende bilmiyorum ahmet amca."
"Vallaha demedi deme ama sende birşeyler var."
"Harbi bende birşeyler var."
"Ama iyi şeyler kızım iyi şeyler..."
Diyerek radyoyu açtı ahmet amca.
___________________________________
Okula vardığımızda hızla servisten indim ve değişik hareketler yaparak sınıfa doğru çıktım, sınıfa tam girecekken birşeye çarpıp yere düştüm tam kafamı kaldırıp çarptığım kişiye bakacakken çocuk konuştu
"İyi misin?"
Ama bu ses ardınçın sesi idi ve şuan tam karşımda duruyordu, elim ayağım aniden birbirine girdi ve sadece,
"İyiyim"
Diyebildim zaten sonra beni kaldırmaya bile tenezzül etmeden çekip gitti işte ardınçın bu özelliğine yani odunluğundan nefret ediyordum. Hızla yerden kalkıp içerden bana öylece bakan denizin yanına gittim ve sordum.
"İnsan en azından yardım etmez mi?"
"Ne biliyim aranıza girmek istemedim."
"Ay iyi tamam gel oturalım."
Dedim ve sırama doğru yürüdüm ve denizde yürüyerek buraya doğru geldi ve yanıma oturdu ben hemen telefonumu açtım ve ardınça yazmaya başladım.
Gizli numara:selam odun.
Ardınç: yine ne yaptıkta odun olduk
Gizli numara: bilmem... Acaba bugün sabah ne yaptın ?
Ardınç: he sen şu bizim sınıftaki çirkef ecreni diyosun o kız zaten gereksiz neden ona yardım ediyim ki?
Bu sözleri üzerine kalbim bir an sıkıştı nefes almakta zorluk çektim ve ardınçı engelleyip telefonu cebime koydum. Beni hafif bir şekilde dolmuş gözlerimi gören deniz hemen peçete getirdi ve espiri yapmaya çalıştı ama şu an beni mutlu edicek herhangi birşey yoktu. kalbimi çok kötü kırmıştı tekrar geri nasıl düzeleceğimi bilmiyordum.
___________________________________
Yemek saati gelmişti herkes yemekhaneye vaya kantine doğru gidiyordu normalde ben kantine giderdim ama bugün canım hiç birşey çekmiyordu deniz beni kantine götürmeye çalışmıştı ama yinede götürememişti bende şuan sabah olanları düşünüp dolan gözlerimden adeta firar eden yaşları durduramıyordum. sınıfta tek olduğum için rahatca burnumu çekip ağlıyordum. Ben böyle salya sümük ağlarken içeri ardınç girdi ilk başta beni fark etmedi ama sonra gözü bi an bana kaydı ve bana biraz bakıp sınıftan çıktı, işte ben buydum onun için görünmez bir eşya gibiydim sanki. Yeri geliyor alıp atıyo yeri geliyor kullanıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Bir Platonik
ComédieÖylesine bir kaç tane hayal uğruna yaşadığım şeylerin haddi hesabı yok sanırım. Ama ne yapalım bu yolu geri dönmekte olmaz artık.