■°■°■°■°■°■°■■°■°■■°°■°■°Ardınçla birlikte elimde kırmızı büyük bir kutu ile otele gelmiştik, siz şimdi köpeği ne yaptınız diye soracaksınız hemen söyliyim.
Yaklaşık 1 saat önce
"Ardınç napıyorsun allah aşkına."
Diye söylendim çocuk köpeği almış çantasına koyuyordu.
"Kızım başka nereye koyabilirim?"
"Ne biliyim ben ama çantana koyamazsın ardınç bey."
Dedim ve köpeği ardınçın ellerinden aldım.
"Ya kızım ne yapıyorsun ben ne güzel köpeği otelden içeri götürmek için plan yapıyordum."
Ardınça 'çok cahilsin keşke ölsen.' bakışımı attım.
"Çok güzel plan olum cahil misin lan ? Köpek orda boğulur."
"kızım çok biliyorsan kendin yap dedi."
Ve kenara çıkıp beni izlemeye başladı. Bende hemen planı kafamda kurdum ve ardınçı yanıma çağırdım.
"Bak ardınç şimdi plan şöyle köpeği çıkardığın kutuyu geri getir."
Ardınç hemen köpeği çıkardığı kutuyu getirdi.
"Bak şimdi benim mal ardınçım, simdi o kutuya delikler aç ama küçük olsun."
Dedim ardınç hemen kutuya küçük delikler açtı ve bana uzattı. Ben de kutuyu elime aldım ve köpeği büyük kırmızı kutunun içine koydum.
Ardınç bana bakarken konuştum.
"Bak ardınç bunları yapmak için beyin gerek."
Ardınç bana kötü kötü baktı ama ben onun gönlünü almasını bilirdim.
"Ardınç."
"Ne var."
"Seviyorum seni."
Dedim ardınç ilk bana baktı sonra gülümsedi, bir elime kırmızı büyük kutuyu aldım ve hızlı adımlarla otele gittim, ben köpeğin havlamasına karşı olarak odaya koşarak gidicektim o yüzden ilk dikkat çekmemek için ardınçla el ele tutuşup birlikte yürüdük sonra merdivenlere gelince ben koşarak odaya çıktım. Odaya gelince anahtarı alamayı unuttuğum aklıma geldi ve o yüzden ardınçı beklemeye başladım.
Ardınç en sonunda yanıma gelmeyi başarınca bende ayaklandım ve ardınçın kapıyı açmasını bekledim ama ardınç kapıyı açmak yerine yüzüme öylece bakıyordu.
"Ardınç hadi kapıyı açsana."
"Ben de anahtar yok ki."
"Hay senin ben ardınç."
Dedim ve ardınça tip tip bakmaya başladım.
___________________________________
Ardınça hala tip tip bakıyordum bu çocuk nasıl anahtarı unutur ya tamam ben de unutmuştum ama benim bir nedenin vardı. Tamam belki yoktu ama biz şimdi elimde duran kutudaki köpekle napıcaktık.
"Ecren aklıma bir şey geldi."
Dedi ve kolumdan tutup beni bir yere götürmeye başladı.
"Nereye götürüyorsun ardınç ?"
"Mertlerin odasına zeki, sence onların odasından başka nereye gidebiliriz ?"
"İyi tamam bari kolumu bırak."
Dedim, ardınç bir anda gözlerini koluma götürdü ve hızla elini kolumdan çekti.
Mertlerin odasına girdiğimizde şok olmuş bir şekilde önümüzde duran iki kişinin pozisyonuna bakıyorduk ardınça döndüm ve konuştum.
"Olum burası mertlerin odası değil."
Dedim önümüzde duran iki kişi bizi fark etmişti ve ikimizde kötü bir bakış atıyorlardı ben heme 3 'den geriye doğru saymaya başladım.
"1-2-3 kaçç"
Ardınçla birlikte tekrar bizim odanın önüne doğru koştuk.
"Ya sen en yakın arkadaşının oda numarasını nasıl unutursun ?"
"Aman sen sanki en yakın arkadaşının oda numarasını unutmadın."
"Tabi unutmadım 164 numaralı oda."
Dedim ve ardınça baktım ve tekrardan konuştum.
"Şimdi sadece beni takip et."
Dedim ve hızlı adımlarla denizin oda numarasını bulmaya çalıştım.
En sonunda 164 numaralı odayı bulmuştuk. Ben yavaş bir şekilde kapıyı tıktıkladım çok zaman geçmeden kapıyı deniz açtı.
"Siz ikiniz o elinizdeki kutuyla burada ne yapıyorsunuz ?"
Evet denizin meraklı yanı geri çıkmıştı hemen ona olan biten her şeyi anlattım.
"Hadi o zaman hemen içeri geçin."
Dedi deniz ikimizde içeri geçtik, ben uzun ve büyük kırmızı bir koltuğa oturmuşken ardınç ise tam önümde duran siyah ve küçük bir koltuğa oturmuştu.
"Ecren ardınç verin bakıyım köpeği bana."
Dedi deniz hızla köpeği olduğu yerden çıkardım ve ona verdim.
"Ecren hemen bana bir bardak su getir, ardınç sende banyodan köpeğin sığabileceği bir büyüklükte içi su dolu kova getir."
Dedi ikimizde kalktık ben hemen mutfağa gittim ve cam bir bardağa su doldurup denize verdim.
İkimizde denizin istediği şeyleri yapmıştık.
Deniz benim getirdiğim suyu köpeğe içirdi,ardınçın getirdiği kovayla ise köpeği yıkamıştı şimdi ise bir havluyla köpeği kuruluyordu biz ise etrafı topluyorduk.Aniden çalan kapıyla hepimiz donmuştuk, kapının arkasındakı kişi konuştu.
"Oda servisi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Bir Platonik
HumorÖylesine bir kaç tane hayal uğruna yaşadığım şeylerin haddi hesabı yok sanırım. Ama ne yapalım bu yolu geri dönmekte olmaz artık.