Masked Girl ♡ ~Jeon Jungkook

16

Babam evi terk edeli 3 gün oluyordu, o an bakamadım ona. Sarıldı, öptü, başımı okşadı ama bir anlamı yoktu. Giderken bana sadece annemin eşi olma görevini bıraktığını hala babam olduğunu söyledi bende bunu düşüneceğim, herkes mutlu olmayı deniyor, olacağız.

Hayoung ve Hoona yıl sonu partisi için kıyafet bakmaya çıkmıştık.

Aslında mutluydum, hayatımdan gidenlerden çok kalanlara ve gelecek olanlara odaklanmam en iyisiydi.

Kızlar vardı, Jungkook vardı kısaca değer verdiğim ve bana değer verenlerin hepsi vardı.

Abartılı şeyler seçmemeye özen gösteriyorduk.

Saçımızla uyumlu kıyafetler almaya karar vermiştik, toz pembe ne çocuksu ne de fazla iddialı olmayan bir elbiseydi.

Elbiseleri aldıktan sonra Han nehrine gittik.

''Hadi çocukların topunu alalım. ''

Hayoung basketbol oynayan çocukların topunu almak isteyince Hoona kafasına vurdu.

''Ya da onlarla oynayabiliriz. ''

Güneş hafif batarken çocukların arasına karışıp onlarla basketbol oynamak çok keyifliydi, çocuklar tek tek evlerine ayrılırken biz hala oynuyorduk.

Jungkook, Taehyung ve Jimin de gelip oyunumuza dahil olduklarında daha da keyifliydi.

Bir anlık çocukluğumuza dönmüş gibiydik, sevdiklerim ile mutluydum.

Biraz konuşup eve gittim, sonraki gün parti vardı uykumu iyi almak istiyordum fakat içimden şarkı söylemek gelince kamera karşısına geçtim.

Ufak bir şaka şeklinde maskemi takıp yayına başladım yorumlar geliyordu, SISTAR lonely söylemeye başladım.

Tam önemli kısmında maskemi çıkarıp gülümsedim. Artık kendimi bulmuştum, bu bendim, mutluydum.

Yayın bitince yatıp uyudum.

_

Sabah Hoona 'nın evine gidip hazırlandık,

''Çok güzel olduk ya''

Hoona ve ben Hayoung' un dediğine gülüp kafamızı salladık.

Bir anlık gelen his ile sarıldım onlara, şaşırdılar.

Partiye Hoona'nın babasının arabası ile gittik.

Parti alanındaki yoğun ışık beni biraz rahatsızda etse gözümün Jungkook'u görmesi ile bütün rahatsızlığım gitti.

''Çok güzel olmuşsun. ''

''Sende gayet iyisin. ''

_

Gece boyunca hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyordum.

Mezun oluyorduk, ama ayrılmıyorduk.

Hepimiz aynı üniversitedeyi seçmiştik, farklı bölümler ama yine de aynı yerdeydik.

Jin oyunculuk okuluna gidecekti, Namjoon ise çok farklı bir doğrultudaydı yabancı dil bölümünü seçmişti, Hoseok sokak dansı bölümündeyken Hayoung ve Jimin modern dansı seçmiştiler, Yoongi Taehyung Jungkook ben ve Hoona enstrüman ve şarkı söyleme üzerinde bir bölüm seçmiştik.

Kep töreni bitince hep birlikte boş bir alana gittik.

Uzun süredir Yoongi ile konuşmadığımı fark edip yanına gittim.

''Seninki ne yapıyor. ''

''Kim? ''

''Mesajlaştığın küçük kız. ''

''Konuşmuyoruz. ''

''Neden? ''

''Uzaktan yapamam, birine fazla bağlı kalamıyorum, umutlanıyordu her geçen gün o yüzden numarasını sildim ve mesajına yanıt vermedim. ''

''Bir açıklama yapsaydın bari. ''

''Boşver. Sen nasılsın ''

''İyiyim. ''

İyiydim.

Eve gittiğimde yatağımda bir kutu gördüm, üzerindeki notu okuduğumda babamdan geldiğini anladım.

Meleğim, büyüdüğünü tam olarak anladım bugün. Hayallerinin peşinden git, seni seviyorum.

Açtığımda içinden küçük mikrofon ucu olan bir kolye çıktı, takıp aynada kontrol ettim.

Dediği gibi annemin eşi olmayı bıraksa da benim hala babam ve iyiki babam.

Hayatımda olan herkes iyiki var.