Medya ile okuyabilirsiniz 💕 Genelde yazarken ne dinliyorsam onları öneriyorum 😊
Los Angeles 'da ki ilk günümüze Hayoung sayesinde erkenden başlamıştım, Hoona zengin olabilirdi ama babası tutumlu biriydi bu yüzden odada 2 yatak vardı ve ben Hayoung ile yatıyordum, taş kağıt makasda kazanan Hoona olduğu için o tek yatıyordu.
Hayoung pek sakin yatan biri değildi, ve ben geceden beri 3 kez yere düşmüştüm. Koltuk büyük olsa onda yatardım ama iki tanr tekli koltuk koydukları için yatamamıştım.
En sonunda sabahın 6 sında biraz çıkıp gezinmenin fena olmayacağını düşündüm ve kendimizi dışarı attım.
Kaybolma riskim olduğu için otelden çok uzaklaşmıyordum çevresinde turluyordum.
Manhattan sahilinin önüne gelince gerçekten denize girmek istedim ama hangi gerizekalı bu saatte girer ki?
Böyle düşünürken ileride denize girenleri görünce sessizce otele dönmek için yolumu değiştirdim.
Otelin kapısına gelince Yoongi ve sinirli yüzü ile karşılaştım.
'' Neyin var? ''
'' Hoseok yüzünden uyuyamadım, elleri ile vücudumu elleyip duruyor, sarılsa bir şey demem ama rahatsız edici bir şekilde elleyince değişik hissettim. Daha fazla dayanamadım ve bende biraz etrafa bakayım dedim. ''
'' Bende aynı şekilde uyuyamadım, Hayoung ellese neyse ama itiyor ve düşüyorum, canım acıdı. ''
'' Neyse içeri gidelim saat 7 olmuş uyandıralım yapacak çok şeyimiz var. ''
-
Hep birlikte otelin yemek bölümünde bie şeyler yemek için oturduk, ben ve Yoongi hariç herkes mutlu uyanmıştı anlaşılan.
'' İyi uyudunuz mu? "Diye sordum, ve ilk cevap veren Hayoung oldu,
''Çok iyi uyudum, yatak rahattı, sen nasıl uyudun Cho na?"
"Yer rahattı, yani yatak. ''
İmalı bir şekilde gülüp döndüm.
Namjoon ve Jin aynı anda iyiydi dediler.
" İkiniz sarılarak uyurken rahattınız heralde. '' Jimin'in dediği ile hepimiz güldük,Jungkook sinsice gülüp Jimin'e cevap verdi,
"Çok iyi biliyor olmalısın çünkü dün Taehyung 'a koala gibi sarılmıştın."
" Hey Jimin o benim sevgilim, git Hayoung' a sarıl."
"Bana ne sarılcak be git Jungkook'a sarıl onun sarılacak kimsesi yok."
"Kimse kimseye sarılmasın yemeyi bitirip kalkalım çabucak." Yoongi 'nin söylediğini yapıp yemekleri bitirdik.
-
"Bizi gezdirecek bir tur rehberi ayarladım, sonuçta hiç birimiz Los Angeles' ı bilmiyoruz. ''
Namjoon yine zekice bir şey yapmıştı, gelen tur rehberine bakıp bir de kendime baktım, pekala ben kızsam o ne, o kızsa ben neyim?
Uzun boyu, kısa şortu ve südyeninin gözüktüğü bir tişört giymiş olan koreli ama Amerikan havası olan bu kız mı tur rehberimizdi? Kimdi bu?
'' Ben Kira, size burda bilindik yerleri göstereceğim, ne yapmanız gerektiğini falan daha sonra bana ihtiyacınız olmazsa kendiniz istediğiniz yere gidersiniz, memnun oldum. ''
Tanışma faslı devam ederken kızın gözleri sadece Jungkook'un üzerindeydi.
Kıskanıyor muydum? Evet.
Kıskanmam saçma, hala hiçbir şeyim değil, hadi ama Cho na sadece sarıldınız başka hiçbir şey olmadı.
-
İlerleyen zamanlarda görünmezliğim artmıştı, kız ile konuşmaları da artmıştı, bu kez aynı şeyi yapmayacağım yine onu başkalarına bırakmayacağım.
Bir yere oturup bir şeyler içiyorduk, Jungkook benden uzaktaydı ama hep göz göze geliyorduk.
Kalkıp onun ve Kira'nın ortasına oturdum, ve sohbetlerine ortak oldum.
Biraz suçlu hissettim çünkü Kira alınmış gibiydi, bu yüzden onunla da konuşmaya başladım.
İyi ki konuşmuşum çünkü yine saçna sapan bir suçlama yapmak üzereymişim, kızın sevgilisi varmış. Ama bu hala Jungkook'un üzeribe gözlerini dikebileceği anlamına gelmiyor.
Jungkook'a geri döndüğümde o tatlı tavşan gülümesemesini gördüm ve bende gülümsedim.
Hava biraz kararmak üzereyken otele döndük, otelin yakınlarındaki bir mağazaya girdik ve dikkatimi kaykaylar çekti.
Hep kaykaya binmeyi istiyordum, ama hiç fırsatım olmamıştı.
Biraz denesem sorun olmaz diye düşünerek kaykayon birini alıp üstüne binmeyi denedim, düşüyordum ki Jungkook tuttu.
"Öğretmemi ister misin?"
"Biliyor musun ki?"
"Ben her şeyi yapabilirim, alalım seç bir renk."
"Sen de alıyor musun?"
"Ben kırmızı alıyorum, sende seç."
"Bende kırmızı alıyorum."
Kaykayları alıp sahilin oralara geldik, diğerleri ise otele çıktılar.
"Dikkatli bak."
Bana nasıl binildiğini gösterirken tek odaklandığım hafif rüzgardaki saçlarıydı.
"Anladın mı?"
"Evet."
"Yalancı, saçıma baktın sadece, çok mu güzel?"
"Çok yumuşak gözüküyor."
"Dokun."
Dokunduğumda gerçekten hayal ettiğimden daha yumuşaktı.
"Şimdi kaykayın üstüne çık ve elimi tut."
"Korkuyorum."
Ne yapacağımı gösterirken o da tedirgindi, bana yaklaşmaktan.
Tam dengemi kaybederken eli, elimi daha çok sıktı ve diğer elini belime attı, böyle daha günde hissediyordum.
Biraz alıştırma yapınca anlamıştım derken düşmem ile anlamadığımı anladım.
Jungkook hemen yanıma gelip beklememi söyledi ve gitti.
Dizim kanıyordu ve acıkmıştım.
Jungkook elinde yarabandı ve sandviç ile gelmişti, bu gülümsememe neden olmuştu.
Yarabandını dikkatlice yapıştırınca sandviçleri yemeye başladık.
Hava kararmıştı, yemeyi bitirip otele çıktık,
"Yarın görüşürüz."
"Görüşürüz."
Tam odasının kapısını açacakken yanağından öpüp içeri girdim.
Uzun ve güzel bir gündü.
--------------------------------------------------
Uzun zaman sonra uzun bir bölüm.
Yanlışlarım varsa özür dilerim
Oy verin ve düşüncelerinizi yazın, daha çok yazasım geliyor o zaman.
Ayrıca yeni Jimin hikayeme gif ve fotoğraf çok eklemeli miyim sizce?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masked Girl ♡ ~Jeon Jungkook
FanfictionOkulun popüler grubunda Jungkook ile Maskeli kız'ın hikayesi.