Masked Girl ♡ ~Jeon Jungkook

23

Son gün olduğu için erken kalkmıştım, Jungkook'a gezelim dediğimde uyumak istediğini söylemişti bu yüzden bende tek  başıma çıkmıştım.

Kore'ye dönmek istemiyordum, ama bu kadarı bile yeterdi.

Otele dönüp herkesin uyanmasını sağladım ve aşağıya indik.

"Son gün olması canımı sıkıyor."

"Benim de."

Bir şeyler yer yemez dışarı sahile gittik, uçağa akşam altı da binecektik o yüzden biraz daha zaman geçirebilirdik.

"Yoongi sen girmeyecek misin denize?"

"Sizi izliycem girin siz."

Erkekler gülüşüp Yoongi'yi kaldırıp denize attılar, Yoongi önce sinirli olsa da şimdi hep birlikte suyun içinde oynuyorduk.

Büyümüştük, üniversiteye geçmiştik, onlarla takılmam çok geç oldu bunun pişmanlığını hep yaşayacağım.

Düşüncelere dalmışken Jungkook belime sarılıp suya attı, boğuluyor gibi yapsam da yüzebildiğimi bildiklerinden görmezden geldiler.

Şu an kötü göründüğümüzü bilsek de telefon ile denizde resimler çekilmeye başladık.

-

Baya denizde oyalamdıktan sonra odalara gidip valizlerimizi toplamaya başladık, giysilerimi çok dağıtmamıştım o yüzden hızlıca toplayıp balkona çıktım.

Burası hep benim için özel olarak kalacaktı, burada ilk hislerimizi söyledik. Gülerek havaya bakarken Jungkook seslendi,

"İleri de yine gelelim buraya, o zaman farklı şeyler için özel olsun."

"Ne gibi?"

"Bilmem, o zaman görürüz."

Gülüp içeri geçtim, utandım.

Otelin lobisine geldiğimizde Bool'u görünce hemen yanıma gittim,

"Gidiyoruz, sen daha burda mısın?"

"Evet, ileride görüşelim unni."

"Cho na demeni söylemiştim. Bu arada sen Seul'e taşınacak mısın?"

"Evet, yakın bir zamanda."

"O zaman görüşürüz."

Bool diğerleri ile de vedalaştığında dışarı çıktık, tabi ki Yoongi ile vedalaşmadı.

Arabalara binip havaalanına doğru gitmeye başladık. Arabada iKON - Bling Bling açıp delicesine bağırıp havaalanına vardık.

İşlemleri halledip koltuklarımıza oturduk, bu kez Jungkook ile oturuyordum.

Kulaklığım bozuk olduğu için Jungkook'un kulaklığını ortak kullanma kararı alıp ikimizinde sevdiği bir şarkı açtık.

Yorgun olduğumuz için hepimiz uyumuştuk, Kore'ye gelince hepimizin ayrılma zamanı gelmişti.

"Yakında yine görüşürüz."

"Daha çok şeyler yapacağız, tatil yeni başladı."

Son bir fotoğraf çekip taksilere ayrıldık.

Anneme bugün döndüğümüzü söylememiştim,o yüzden şaşıracaktı büyük ihtimalle.

Jungkook ile taksiye binip, Kore'yi inceledik, hiçbir değişiklik yoktu.

"Abim gelecek, onunla tanışmanı istiyorum."

"Çavuştu değil mi?"

"Evet. Annemle de tanış, yani istersen."

"İsterim."

Ailesinin resimlerini gösterirken evime varmıştık bile.

Taksiden inip valizleri aldık, ayrılmak istemiyordum.

"Görüşürüz, ne zaman uygun olursan."

"Görüşürüz."

Evin kapısına geldiğimde hala baktığını biliyordum,dönüp kalp yaptım.

"Seni seviyorum."

Şaşırıp güldüğünde sinirli gibi baktım, aynı şekilde kalp yapıp

"Bende seni seviyorum."

Dedi, gülümseyip anahtarlarım ile eve girdim.

İlk olarak merdivenlerden inen Chan ile karşılaştım

"Erken geldin."

"İstemiyorsan gideyim?"

"Hediye getirdin mi?"

"Mavi olan poşet, annem nerde?"

"Mutfakta."

"Valizlerimi odama göstersene."

"Hayır."

"Gösteren şaşardım."

Dil çıkartıp giderken arkasından askılıktaki şapkayı fırlattım.

Annemin yanına gittiğimde arkası dönük yemek yapıyordu, az bir süre ayrı olsak da özlemiştim annemi.

Arkasından gidip sarıldığımda irkildi.

"Prensesim, geleceğini söylememiştin."

"Süpriz olsun istedim."

"Ağladın mı sen?"

"Hayır soğan doğradım ondan."

"Anne yaptığın yemekte soğan yok. Ne oldu?"

"Hiçbir şey."

Hızla tezgahtaki kağıtları alıp cebine koyduğunda bir şey olduğunu anlamıştım.

"Büyüdüğümün farkındasın değil mi? Artık ikimiz varız anne, bana bir şeyler söylemelisin ki yardım edeyim."

"Ne zaman büyüdün sen ya."

"Söyle ne oldu?"

"Biraz borcumuz var ama önemli değil. Sen üstünü değiştir dinlen ben halledicem yakında."

"Babam para yollamadı mı?"

"Kardeşinin diş telleri için para gerekiyor, aldığı dersler de var."

"Babam veremiyor mu?"

"Onun da kendine göre harcamaları var, yolladıkları zaten evin ihtiyaçlarına gidiyor."

"Ben bir yolunu bulur para getiririm."

"Sakın!"

"Anne, merak etme bir iş bulabilirim, hem sıkıcı tatil."

"Kızım -"

"Acıktım ben, üstümü değiştirip geliyorum."

Odama çıkıp yatağa yattım, eğlenip annemi yanlız bırakamazdım. Hem iş bulabilirdim,Jungkook'a söylersem benim için iş bakabilirdi yarın ona söylemeliydim.