Bölüm 26
Seung ~
‘ne?’
‘sana bu kelimeyi artık kullanma demiştim’
Aman Allah’ım bu kız çok ciddi. N’olur bu bir kâbus olsun lütfen Tanrıımm!
‘senin etkilerine ancak bu şekilde tepki verebiliyorum ne yapabilirim’
Bu dediğime sadece omuz silkti. Hiçbir cevap vermeden kravatımı çözüp ceketimi üstünden çıkartıp elime tutuşturdu.
Ahşap merdivenlere çevirdiği yönünde ilk adımını atıyordu ki benim konuşmaya başlamamla gerisin geriye yine bana döndü.
Şimdi durdurmazsam bir daha hiç durduramayabilirim bu kızı.
‘hye hayatım lütfen bunun bir şaka olduğunu söyle bana? İçimde patlamaya hazır bir kahkaha krizi var bak, şakana istediğin kadar gülebilirim.’
‘seung ordan şaka yapar gibi bir halim mi var? Ben çok ciddiyim, beni yeniden tavlamanı istiyorum. Bu kadar basit. Niye anlamamakta zorlanıyorsun ben bunu anlamıyorum’
Buyurun cenaze namazına.
‘böyle bir şeyi yapmamızın amacı ne? Neden seni tavlamak zorundayım? Ne katkısı olacak bunun evliliğimize? Eğer canın oyun istiyorsa ben başka türlü oyunlarda…’
deyip sarılıyordum ki hye’nin ani manevrası karşısında kollarım havada kendi kendine içi boş bir şekilde birbirine sarılı kaldı.
‘biliyorum!’
Bu ani hareketinin ardından bozulan saçlarını her zaman yaptığı gibi sağ eliyle geriye ittirdikten sonra yumuşak bir ses tonunda konuşmaya başladı.
‘amacımız evliliğimize heyecan katmak’
‘sana ben bu heyecanı…’
‘sözümü kesme de dinle, senin dediğin türden heyecan değil bu.’
‘ama..’
‘aması maması yok Seung seni affetmemi istiyorsan sus ve dinle’
Niyeyse hye’nin bu sus emriyle kendimi her bir köşemin bilfiil işgal edilmiş gibi hissettim. Hiç tasvip etmem pek hoş bir his değildir kendisi.
Sadece dudaklarımdan
‘peki’
Sözünün çıkmasına izin verdim. hye’nin affetmesi işgalimden çok daha önemliydi. O zaten kalbime yerleşip, hükmetmişti. Daha ne olsun?
‘şimdi biz seninle pat diye evlendik. Değil mi?’
‘evet’
‘hıh işte bu yüzden biz flört süreci yaşamadık. Seninle buluşacağım için bir heyecan yaşamadım çünkü bizim daha bir randevumuz bile olmadı.’
‘evlilik görüşmemizi atlıyorsun’
‘iyi seung, ilerde oturur çocuklarımıza sadece onu anlatırız. Biz formalite icabı evlendik. Hiç romantik bir anımız yok. Ot gibi yaşadık, yaşlandık dersin oldu mu?’
İlerde? Çocuklarımız? Hayali bile güzel lan. Demek beni affetmiş. Yoksa böyle demezdi. Sadece biraz anı istiyor kendince.
Bence gereksiz ama işin ucunda ilerisi ve çocuklarımız varsa buna değer.
‘tamam hayatım sen nasıl istersen.. Seni yeniden tavlayacağıma hiç şüphen olmasın’
‘kabul ettin yani?’