Bölüm 29
Hye ~
‘NEEE!’
‘NEEE!’
Seung’la ikimiz aynı anda şaşkınlıktan dolayı hastaneyi biraz inletmiştik. Bizim bu etkimize diğer hastalar “n’oluyor?” bakışlarını atarak tepki vermişlerdi.
‘olamaz! Hayır! Mümkün değil! hem daha bir kere..’
Aişhh ne dedim ben!
Allah’tan doktor kadın.
Yaptığım gafa gülmemeye çalışarak –bunu dudaklarını ısırdığından rahatça anlayabiliyorsunuz- konuşmaya çalıştı.
‘hamile kalmak için doğru zamanlama önemlidir küçük hanım’
Dedi.
Ne diyor bu kadın ya? Doğru zamanlamada ne demek?
Seung olayın şokundan sadece ‘NEEE!’ dedikten sonra ağzı düşmüş bir şekilde bir bana bir doktora bakıyor. Beyni kısa devri yapıp yandı galiba.
‘Kamera nerde?’
‘efendim?’
Bu kadın nasıl doktor olmuş sen onca tıp oku ama bu kadar basit bir soruya gelince “efendim” de.. Kibar takılacağına anlamadım desene sen şuna, hıh.
‘kamera diyorum nerde? Güzel şakaydı, nerde el sallamak istiyorum, annemlere selam da yollayabilir miyim?’
Doktordan ikinci bir kahkaha krizi daha.
Siz de bakmayın buraya be! Nasıl hastalar bunlar? Her şeye hemen baş çevirip bakıyorlar bir rahat yok. Rahat rahat hamile bile olamıyoruz şurda.
Aişşh! Değilim hamile ben! Hemen beynine endeksle emi hye?
Doktor gülmesini durdurduktan sonra karnını tutarak konuşmaya başladı.
Hayır ne varsa bu kadar gülünelecek.
Tabi bu bir şaka, kameralar çıksın bende güleceğim nasılsa!
‘kamera falan yok, şakayı da nerden çıkardınız? Hamilesiniz, bir haftalık’
Seung boğ şu kadını lütfen! Sen de kalma öyle mal gibi ya!
Sakin olmaya çalışarak sordum:
‘tahlilin yanlış çıkma olasılığı nedir? Tekrar yaptırmak istiyorum.’
Her ne kadar o iğnenin kolumdan damarıma süzülmesini ve kanımı bir vampir gibi emmesini istemesem de..
‘tabi ki tekrar yaptırma hakkınız var ama bence bir jinekolağa gitseniz sizin için çok daha faydalı olur’
Deyip yazdığı reçeteyi uzatıyordu ki seung
‘teşekkür ederiz’
Deyip doktorun elinden aldı.
Hele şükür kendine gelebildi rötarlı da olsa. Bir de neye teşekkür etti hiç anlamdım? O ne yaptı hemşerim? Burda hamile olan benim. Yani ayağı incinen benim!
Taşlı gözlüğü tekrar tepesine çıkararak
‘iyi günler’
Deyip yanımızdan ayrıldı doktor.
“hayır böyle gidemezsin! Beni beni hastanı, böyle hamilesin deyip ortada bırakamazsın”
Sedyeden sarkıttığım ayaklarımı sallamaya başladım.
