Bölüm 12
Seung ~
Ben odanın kapısını açıp gidecekken o banyonun kapısını açıp bağırdı.
‘‘seung dur, gitme!’
Böylelikle gidemedim. Kavgadan çıkmış gibi bir hali vardı. Saçları karışmış, elektrik akımına uğramış gibi tülermişti. Makyajı zaten çoktan akmış. Önceden kalın dikişleri göğüs kısmında bulunan gelinlikse şimdi yana kaymış. Banyoda ne yaptıysa artık!
‘n’oldu?’
‘hmm, şeyy .. senden küçük bir isteğim olacaktı da’
Benden? Küçük bir istek? Hem de böyle ricada bulunarak.
Merakımı bir an önce bastırmak istercesine sordum.
‘neymiş bu küçük istek?’
Ela gözlerini yüzümden çekti. Utanır, söylemeye çekinir gibi bir hali vardı.
‘gelinliğimi çıkaramadım da,, arkasını açabilir misin dicektim?’
Oha! Buyrun cenaze namazına.
Dünyanın sonu mu geliyor yoksa? Biraz önce kucağıma aldım diye bağıran kız şimdi gelinliğini açmamı istiyor. Ya da? Yok canım. Hemen tahrik olma Seung. Demek bu yüzden bu halde.
‘nee!? ben mi?’
‘yok nenem. Tamam, sormadım farz et, ben görevlilerden birinden isterim, gidebilirsin’
Görevli mi? Hemen de sat.
‘saçmalama, burda kocan dururken tövbe tövbe.. Otur şuraya, dön arkanı ben açarım’
‘o zaman niye ben mi diye soruyorsun, oturmuyorum, açma da, istemiyorum vazgeçtim işte’
La havle yani. Deli bu kız. Görevli diyor birde.
‘hye biliyor musun sen delilik kavramına büyük bir çekicilik katıyorsun. Adamın asabını bozmada otur açayım işte’
‘vazgeçtim diyorum dedim sana, hem resepsiyonda ki çocuğu düşündüm de bu durum için daha uygun olabilir.’
Bak birde resepsiyon diyor. Bir de ona bakmış. Dalarım lan ben ona. Yok, sert davranmadan olmayacak.
‘kusura bakma karıcığım biraz canın yanabilir’
Kolundan tuttuğum gibi yatağa oturttum, tabi ben de yanına.
‘daha kibar olabilirdin’
‘sen de beni kızdırmayabilirdin’
‘ben şaka takılmıştım sana’
‘niyeyse hiç gülmedim ama’
‘hem ne fark eder senin veya onun açmış olması hmm? Niye bu kadar gurur meselesi yaptın anlamadım.’
‘anlasan şaşardım zaten, nedeni ortada , ben senin kocanım çünkü anlayabiliyor musun? Ko-ca-nım’
‘made in china yapımı bir koca’
Aişh bir de gülüyor.
‘hyee canımı sıkma da dön şu arkanı’
Beni kızdırmış olmak hoşuna gitmiş olacak ki tebessüm ederek sırtını döndü.
Hadi bakalım zevkle şu düğmeleri açalım.
İlikleri ne kadar da küçük bunların böyle ya. Düğmeyi içinden geçireceğim diye ellerim acıdı be.
13 düğme açtım daha 14 tane var.
‘öff Seung ne kadar da yavaşsın hea sabaha kadar sürecek açman herhalde’
‘kolaysa sen aç hye, 27 düğme var burda birde küçük küçük’
‘tamam tamam bir şey demedim’
‘deme de zaten’
‘tamam demiyorum seung’
‘hala diyorsun hye’
‘seungg!’
‘bu seferde ben şaka takıldım canım’
‘hiç beğenmedim ve bana canım deme’
‘tamam demem karıcığım’
‘off Seung off yani’
Ayy bu kız sinirlenince daha bir tatlı oluyor ya. Kızdığından gözlerini kısmıştır şimdi.
Neyse Seung sen şu işine odaklan. Ama süt gibi beyaz teni ortaya çıktıkça hepten elim karışıyor ki..
‘hye niye bunu böyle açmakla uğraşıyoruz ki makasla keselim gitsin’
Tam yeni bir iliği açıyordum ki bunu dememle bana dönmesi bir oldu. Nefesini yüzümde hissetmeye başladım.
Gözlerini daha da büyüterek
‘seung inan şu uyduruk evlilik masalının sonunda gökten kaç elma düşeceği ile ilgilenmiyorum. Telefonun icadı ya da yer çekimi de umurumda değil. Dünya dikdörtgende olabilir, sorun yok. Fakat şu kalp diye taşıdığın şeyin bir öküzün ki ile aynı davranışları sergilemesine ciddi anlamda şaşırıyorum’
Huh! Ne dedim ki ben şimdi?
‘ben o makası senin kafanda kullanmadan çöz şunları’
Sesimi çıkarmadan düğmeleri kaldığım yerden çözmeye koyuldum. Zira bu sefer haklıydı. Onun gelinliği ne kadar sevdiğini bile bile .. Neyse saçmaladım işte.
‘bitti mi?’
‘evet, ama dur hemen dönme’
‘neden?’
‘dur bir dönme işte’
Deyip ensesinin bittiği omuzlarının tam ortasına bir öpücük kondurdum.
Zira bunu yapmasaydım bir ömür boyu içimde ukte olarak kalırdı ve pişmanlık duyardım.
Yine şok ifadesiyle bana döndü.
‘sana önceden de söyledim şaşırma, bu seni çirkin yapıyor diye’
Yüzü kızarmış bile. Kendini yatakta biraz geriye çekti. Bir şey diyecek gibi oldu ama konuşamadı.
Patlamaya mı hazırlanıyor acaba?
‘seung lütfen odadan çık’
Ne? Bu mu? Bu kadar mı yani? Kızmasını beklerdim doğrusu, hatta tokat bile atar diye düşünmüştüm ama..
‘hyee,, benn’
‘seung lütfen çık dedim sana’
Olanları algılayamıyormuş gibiydi. Daha fazla kızdırmamak için
‘peki, iyi geceler’
Deyip kendi odama geçtim.
Kendimi yatağa attığımda kendi adıma mutluydum. İlk gecemizin en azından bir hatırası olmalıydı. Ve ben bunu kendi adıma memnuniyetle yapmıştım.
Keşke o da böyle düşünseydi.
