2. BÖLÜM

1.2K 164 21
                                    

2017 yılı

Bu dünya denilen yer neden bu kadar zor. Neden mutlu olunamıyor, neden herkez ağlıyor yada kırılıp duruyor tam tamına 8 yıl oldu dünyam karanlığa bölüneli çok özledim annemi, babamı, abimi, ablamı görmeyi koşup  sarılmayı yada odamda aynanın karşısında şekilden şekle girip eğlenmeyi ama en çok mutlu olmayı özledim. Kazadan sonra ne oldu size kısaca geçiyim doktorun sözlerinden sonra sinir krizleri geçirdim babam bana özel Psikolog tuttu, gülmeyi unutum o eskiden her saniya yüzünde gülücükler eksilmeyen KIZ gitti yerine odasına kapanık kimseyle fazla konuşmayan, fazla gülmeyen, o kazanın olmasına neden olan babasına azda olsa suçlayan mutsuz huysuz asabi bir kız geldi.
Bazen düşünüyorum benim kaderimde pamuk prensesinki gibi olur prens gelip prensesi öpüp o karanlık bitmeyen uykudan uyandırıyordu belki bir gün kim bilir benimde bu Karanlıktan kurtaracak bir prensim olur.

"Güzelim"

düşüncelerimden abimin sesiyle uzaklaştım sesinde hem şaşırma hem mutlu olduğunu belirten tonlar var şaşırmasının nedeni yaklaşık 1 ay boyunca evden dışarı adımımı atmadım ve şimdi dışarda bahçede hamakta oturmam onun için biraz tuhaf, sesin geldiği yönü bilmediğim için rasgele bir yere dönüp

  "abi ne zaman geldin sen, niye gelmeden önce haber vermedin"

dedim yanımda çökme olunca bunun abim olduğunu anlamam kısa sürdü çünkü göremesemde sıktıkları parfümle kimin kim olduğunu anlaya biliyorum yavaş bir şekilde abime dönüp elimle yüzünü bulmaya çalıştım, sonunda bulduğumda yaklaşıp yanağını öptüm hani daha demin huysuz mutsuz bir kız oldum dedimya bu abim hariç herkeze öyleyim abim benim için ayrı bir dünya ona sahip olduğum için çok mutluyum çünkü ben her ağladımda yada benle dalga geçen insanlardan koruyan tek kişi sayılır onu çok seviyorum o benim en değerlim tekrar abimin konuşmasıyla düşüncelerimden uzaklaştım

"geldim güzelim haber vermememin sebebi sürpriz yapmaktı ama sen bana sürpriz yaptın bakıyorum, kim getirdi seni buraya"

"Annem getirdi evden 1 ayın sonunda sıkıldım bende annemden rica ettim beni dışarı çıkarmasını o daha beni buraya koydu"

"Çık güzelim zaten annem demişti 1 aydır evden çıkmıyor diye yine ne olduda gömdün yine kendi içine"

Dedi ve beni yavaşça omzuna yasladı anlaşılan sorguya cekiliyordum bende alta kalmamak için cevap verdim

" bişey olduğu yok abi hem çıksam ne olucak ki sanki görüp gezilecek yer var demi "

dediğimde neyi ima ettiğimi anladı ve offf çekti ve

"güzelim yapma böyle bak beni çok üzüyorsun beni geçtim kendini üzüyorsun senin bizden hiçbir farkın yok hatta şanslı bile sayılırsın en azından dünyanın ne kadar kötü bir yer olduğunu görmüyorsun"

abimin benim için üzüldüğünü biliyorum çünkü o da benim gibi babamı suçlamış geceyi gündüz edene kadar benim yanımda durmuş, bana hep şanslı olduğumu söyleyip duruyordu hata bikerisinde " keşke bende kör olsaydım" dediğine
şayit olmuştum abimin omzuna biraz daha yerleştiğimde konuyu değiştirmek için abime başka bir soruyla yaklaştım

"sen onu bunu bırakta nasıl geçti iş sehatin buldunmu bana yenge"

diyip güldüm böyle konuların abimi gerdiğini biliyorum çünkü hem böyle konuları konuşmayı sevmez hemde şuana kadar hiç ciddi bir ilişkisi olmadı yani bana anlatığı kadarıyla yaslandığım beden gerim gerim gerilirken ben halimden oldukça menmundum

" yok kızım nerde bana layık bir kız, hem benim gibi yakışıklı bir adamın yanına güzel bir kız lazım ben şuana kadar senden, annemden ve Çiğdem den başka güzel biri görmedim"

dediğinde egosuyla konuştuğumdan eminim tam konuşucaken birinin sesiyle susmak zorunda kaldım ( gel gel topla gel... hop hop tamam dur abi) bu ses bir erkek sesiydi ve fazla uzaktan da gelmiyordu abimin omzundan kalkıp

"abi noluyor"

diye sordum sonuçta göremediğim için insan merak ediyor

"bir şey yok güzelim yan tarafa yeni birileri taşınıyor onlar olmalı bildiğim kadarıyla senin yaşlarında bir oğlu varmış onun arkadaşlarıyla birlikte yaşayacaklarmış belki arkadaş olursunuz"

abim hep böyleydi hep bana arkadaş bulma çabasında birini tanığında bak bunun kardeşiyle arkadaş olabilirsin yok şuanların çocuğuyla arkadaş olabilirsin desede ben hiç biriyle arkadaş olmuyorum çünkü artık arkadaş konusunda kimseye güvenmiyorum.

Abime cevap vermek yerine yine başka bir konu açtım

"abi ben çok açıktım hani içeri girelim"

dedim ve ayağı kalktım kısa bir süre sonra abim gelip elini belime koyup beni yönelti

" peki madem ben cevabımı aldım o zaman hadi gidip küçük cadıyı doyuralım"

dediğinde ufak ta olsa mutlu oluyorum bana küçük cadı demesine küçükende bana cadı derdi bende sinirlenir anneme ( anne apim bana cacı dedi) diye şikayet ederdim nerde o günler keşke bir dilek hakkım olsa o zaman tekrar çocuk olmayı dilerdim biraz daha gülmeyi biraz daha kahkaha atmayı dilerdim.

KÖR AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin