Kağan' nın ağzından
Son olarak gömleğin yakalarını düzeltip odadan çıktım. Elimdeki güllerle birlikte salona girdim filiz onur ve sarp beni kapıda bekliyolardı ben gelince beni baştan aşağı bi süzdüler hepsi aynı anda " tarsın" diyip ellerini like işareti yaptılar.
Hep beraber ecelirin evine doğru yol aldık dicem de 3 adımlık yer hemen yan bağçeye girip ecenin odasına doğru yöneldik evin içine girince mest olduğum papatya kokusu bizi karşıladı tabiki bu ecenin kokusu evin heryerini sarmış kokuyu içime çeke çeke ecenin odasının kapasına geldik fizil kapıyı çaldı içimdeki heyecanla kapının açılmasını ve eceyi görmeyi bekledim çünkü ona birazdan söyleyeceğim şeyler sonucunda ecenin nasıl bir tepki verecek bilmiyorum ama söyleyeceklerimin arkasında duracağım kesin ve net.
Çok geçmeden içeriden izin geldi ve ilk filiz olmak üzere hepimiz içeri girdik odaya girer girmez papatya konusu daha da artı, hemen gözlerim eceyi aradı ece kucağında beyaz yavru kendisiyle camın kenarında olan tekli koltukta oturuyordu onu görünce elim ayağım titremeye, kalbim 300-500 atmaya başladı sanki kalp krizi geçiriyor gibiydim derin bir nefes alıp öne bir adım attım
"merhaba ece" dedim aslında ona ecem demek istiyorum ama herşey sırayla
" merhaba çocuklar" dedi melodik sesiyle
" ece benim sana söylemem gereken şeyler var" dedim o ise oturduğu yerden dikleşti
" ne söyleyeceksin" dedi merak dolu sesiyle, yavaş adımlarla eceye doğru ilerledim, tam önünde durum , dizlerimin kırdım yavaş bir şekilde onun küçük elleri benim ona nazaran koca ellerimin içime aldım
"Ben" dedim ve sustum derin bir nefes aldım ve çocuklara doğru baktım hepsinin gözlerin farklı duygular vardı onur bana " yapabilirsin" dercesine filiz " söyle yoksa çatlıcam" dercesine sarp ise " ee ne zaman pasta yiyiyoruz " derecesine bir bana bir filizin elindeki pastaya bakıyordu, tekrar derin bir nefes çektim ve eceye döndüm vee...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~" ananı sikiyim" diye yataktan fırladım
" ne oluyor lannn" diye avazım çıktığı kadar bağırdım,
" kardeşim suyun kaldırma kuvvetini kullandık bu arada annemin tipi değilsin"
" ulan sarp lan ben senle ne yapıcam lan suyun kaldırma kuvvetini kullanmış ben şimdi seni o suda boğmasam banada kağan demesinler"
" ne desinler mahmut 'mu"" kaç sarp" diye tısladım
"ne duyamadım ne dedin kardeşim"
" yaşamak istiyorsan kaç dedim kardeşim" dedim ve yataktan kalkıp sarp doğru yöneldim sarp ise daha cümlemi tamamlamadan kaçıp gitti, ben onu boşverip o gördüğüm rüyayı düşünüyordum o neydi öyle resmen eceye ilanı aşk ediyordum off çok gerçekçiydi bi an gerçek olduğunu düşündüm acaba ece ne cevap verirdi, kendime bir tokat attım
" kendine gel kağan kız senin kardeşin gibi ona gözle bakamasın" dedim ve kendimi duşa attım.
Yarın büyük gün Üniversitenin ilk günü bu üniversiteyi o kadar çok istiyordumki sabah akşam harıl harıl çalıştım aslında çalışmadan baba parasıyla girerdimde ama annemin bir sözü var " baba parası yiyerek adam olamazsın" der doğru da der ben bu zamana kadar kendi çabalarımla, çalışmalarımla bu üniversiteye geldim bununla gururu ve hisleri çok farklı ve güzel.
Yarın için birkaç kalem ve defter almak için çocuklarla birlikte dışarı çıktık tabi dönüşte eceye uğramak şartıyla belkide yarın dan sonra fazla zaman ayıramıcaz eceye bunu hepimiz biliyoruz çünkü dersler başlıcak ve söz konusu Üniversite olunca daha bi zaman uğraş çalışma derken eceyle zaman geçiremiyeceğiz ama olsun ben sadece 5 dk boşum bile olursa onunda eceyle geçiririm.