" hazırımısın sürprize " dedi sarp kafamı olumlu anlamda sallayıp" hazırım söyleyin bakalım sürprizi "dedim duygusuz olmasını diledeğim sesimle benim cümleme karşı kağan " sürprizimiz.......
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"sürprizimiz dışarda" dedi kağan
"nasıl yani bağçedemi" dedim ne olabilirki acaba, benim soruma karşılık
" bağçenin dışında bir yer mavinin bol olduğu, martılara simit atıldığı bir yer" dedi onur
" ne yani denize mi gidecez hayata olmaz ben kesinlikle gelmem" dedim ve arkama yaslandım
" hadi ama niye böyle yapıyorsun bu odadan çıkmıyorsun çıkarsan bi bağçeye çıkıyorsun seninde hakkın gezmek görmek" dedi sarp sarp'ın konuş masıyla hızla sesin geldiği yere döndüm " haklısın benim de hakkım gezip görmek ama ben o hakkı 8 YIL ÖNCE KAYBETTİM!!!" diye bağırdım cidden böyle bir cümleyi nasıl kurar çok sinir bozucu benim sert çıkışıma karşılık sarp "ş-şey ece ben öyle demek istemedim ben bir an unutum şey olduğunu"
" ney olduğumu" dedim sert bir şekilde
"ş-şşşey olduğunu şey kör olduğunu" dedi sona doğru sesi kısıldı buda benim daha çok sinirimi bozdu hiç bir söylemek istemiyorum şuna yada bişey yapmak sadece oturup saatlerce ağlamak istiyorum " çıkın odadan" dedim sadece onlara bu sefer kağan karşı çıktı " odadan falan çıkmıyaçağız, çıkarsakta senle birlikte denize gitmek için çıkıcaz şimdi filiz senin giyinmene yardım edecek sonra hep birlikte denize gidicez anlaştıkmı" dedi biraz emir vaki bir şekilde benden cevap alamayınca tekrar sordu " anlaştıkmı diye sordum " dedi bende off layıp anlaştık dedim.
Kağan' ların çıkmasıyla ece' ye kıyafet seçimlerine başladım
Yarım saat sonra
(Ece'nin giydikleri)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( filizin üstündekiler)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ece'yi güzelce giydirdikten sonra onun koluna girip odadan çıktık eceye dikkat ederek merdivenlerden indim aşağı inince bizim çocuklar ecenin ablası çiğdem'le konuşuyorlardı bizim geldiğimizi fark edince konuşmayı kestiler ilk konuşan sarp oldu " waow ece resmen yakıyorsun çok güzel olmuşsun" dedi ama ece ona bir şey demeden sadece bekledi sarp ta ecenin cevap vermemesine suratı düştü " neyse ece'de hazırsa artık gidelim" dedi onur onun üzerine çiğdem " siz nereye gidiyorsunuzki" dedi. " ece ile birlikte denize gidicez" dedi onur bunun üzerine çiğdem tebessüm edip " eceyle. denize niye onunla gidiyorsunuz ki sonuçta o... Neyse yani o böyle şeyleri sevmez diye şey ettim ben" dedi bu kız niye ima etmeye çalıştı daha demin, neyse filiz sakin nefes al saldırmamaya çalış ve cevabını ver " bence ece bu tür şeylerden hoşlanır ama biriniz bile zahmet edip onu bağçe dışına bile çıkarmamış olduğu için bunu bilemezsiniz" dedim sonra " neyse bence biz artık gidelim sizede iyi günler çiğdem" dedim ecenin koluna tekrar girerek çıkışa doğru birlikte yürüdük arkadanda çocukların ayak sesleri duyuldu arabanın yanına gelince arka kapıyı açarak eceyi dikkatlece bindirip bende onun yanına bindin çocuklarda gelince sarpta arkaya yanımazı oturdu kağan şöför yerine onurda onun yanına oturdu. Ve eceyle olan ilk gezimiz başladı bakılım bizi neler bekliyor.
