4. BÖLÜM

926 122 7
                                    

Bir laf vardır ( zaman ne çabuk geçti) diye benim saatim duralı 8 yıl oldu bu 8 yıl içinde hiç saatime pil takmak istemedim bazen bazıları pil takmak istedi takmak istedikleri piler boş çıktı. Hayatım boyunca bir noktayı yaşadım oda saatim durduğu anı korku dolu mutsuz anı yaşadım 8 yıl boyunca aynı anı aynı hisler le dolu zihnim ve bedenim.
Şuan 19 yaşındayım ve hala o noktadayım kazanın olduğu nokta, hani siz ben 19 yaşındayım ben artık kendi kararlarımı verip, kendim için bişeyler yapıp, kendim para kazanırım dersinizya bak bu sözler benim hayalimdi ben yanımda biri olmadan iki adım atamıyorum hemen bir yere çarpıp düşüyorum yada başka şeyler oluyor, ben kendi başıma yemek yiyemiyorum yemek yerken mutlaka biri yanımda olacak, ben yanımda biri olmadan istediğim yere gidemiyorum yaa ben kendi başıma banyo yapamıyorum yaa banyo bundan daha acısı varmı hep birilerine muhtaç, yanında biri olmadan hiç bir şey yapamıyorum ama bugün yapıcam kendi başımın çaresine bakıcam ne mi yapıcam birazdan hizmetçi nin getirdiği yemeği kendi başıma yiyecem aslında hizmetçi nin bana yedirmesi gerekiyor ama artık kendi başıma yemek yemeği öğrenmem gerek hem abim bana senin bizden farkın yok demişti onlar kendilerini kimsenin yardımına ihtiyacı olmadan yiyebiliyor bende o zaman kendi başıma yiye bilirim. Sadece herşeyi yavaş yavaş yapmam lazım önce kendi kendime yemek yemeği sonra kimsenin yardıma ihtiyacım olmadan banyo yapmayı tuvalete gitmeyi derken herşeyi kendim yapıcam derken hizmetçinin sesiyle oturduğum yerden biraz daha dikelim

"efendim yemeğinizi getirdim istediğiniz gibi mercimek çorbası ve sebzeli makarna başka istediğiniz yoksa size yedirmeye başlayım"

dedi lafa bak size yedirmeye başlayım dalga geçer gibi hemen kafamı iki yana sallayıp

"sağol başka bişey istemiyorum ve bugün kendi başıma yemek yiyeceğim senin yedirmene gerek yok"

dedim soğuk bir sesle hemen itiraz etti

" ama ece hanım siz nasıl yiyeceksin ben hergün size yediriyorum siz görmüyorsunuzki neyin nerde olduğunu hem bunu babanız duysa bana kızar efendim"

dedi siz görmüyorsunuzki ne demek yaa bu benle resmen dalga geçiyor ben diyorum herkez aynı diye göremiyorum diye hemen dalga geçiyorlar bu benim daha çok sinirlenmeme neden oluyor sonra ece niye bu kadar negatif sesimi sinirli bir şekilde çıkartıp

" sen benle dalga mı geçiyorsun heee göremiyormuş bunu yüzüme vurmak zorundamısın heee cevap ver artık bundan sonra kendi başıma yiyecem yemekleri benim kimsenin yardıma ihtiyacım yok bundan sonra tamam 8 yıldır birilerinden yardım alıyorum ama bundan sonra yardım almıcam anladımı"

dedim bağırarak artık yeter insanların benimle çocuk gibi ilgilenmelerine yada benle dalga geçmelerine hizmetçi kısa sürede hemen cevap verdi

"şey... Efendim ben özür dilerim amacım sizinle dalga geçmek değildi ben sadece size yardım etmek istiyorum şey... Benim bi arkadaşımın kardeşide sakat yani biliyorum sizin nasıl bir psikolojiniz olduğu herkesin sizinle dalga geçtinizi sanıyorsunuz ama öylr olmuyor gerçekten inanın bana neyse edemedim sizinde başınızı şişirdim ben şey... Yapmayım şunu önünüze koyayım"

dedi galiba tepsiyi koyacak önümde çatal kaşık sesleri gelince tepsiyi koyduğunu anladım sonra devam etti şuan

"tepside bir bardak su ve sürahi var sonra.. Sebzeli makarna, mercimek çorbası bir adet çatal bir adet kaşık ve bir kaç adet peçete var efendim"

dedi benim aklım hala ilk cümlelerinde kaldı ne demek istedi anladım birazdan içimde suçluluk duygusu oldu ama bendede suç yok ki ben hep dalga geçiklen taraf olduğum için bir kelimede hemen bende dalga geçiyor sanıyorum

KÖR AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin