-11-

25.6K 2.2K 823
                                    

"Benim cennetimin kapıları açık." diye mırıldandı bana bakarak. Raylardaki zincirleri çözmüş, kalkıp kalkmamayı bana bırakmıştı. Benim kalkmaya cesaretim yoktu. İki büklüm olup ezilmeyi bekledim.

"Aşık olmak nasıl bir duygu?" diye sordum başımı ona doğru çevirip. İrkildi. Şaşırmış görünüyordu.

"O kişi senin için özeldir. Kimseyle paylaşmak istemezsin. Sana ait olsun istersin ama gelip önüne yatsa bile sana öyle yüksek, öyle ulaşılmaz gelir ki dokunmaya bile cesaret edemezsin. Ama arzularsın da dokunmayı. Kolların arasına alıp herkesten, her şeyden saklamak istersin. Cennetine alır ve hapsedersin. Aşk bu sanırım." Cennetim yoktu belki ama... Cennetine hapsolmayı düşlemek bile ayaklarımı yerden kesebilirdi.

"Hâlâ aşık mısın ona?" dedim başımı hafifçe yana sallayarak. Başıyla ağır ağır onaylamaz bir hareket yaptı.

"O cehennemime düştü." Zihnini işaret etti. "Burada." Cehennemi bile hoş görünüyordu. Aklında olsam yeterdi belki.

Birinin sizi düşlemesi, sizin için endişelenmesi, sizin hakkınızda hayaller kurması bana yabancıydı. Önemsenmek istiyordum.

"Ne yaptı sana?"

"Babanı anlat, Göksu'yu anlatayım." Demek adı buydu. Stalk yapsam bulabilir miydim acaba?

"Anlatacak fazla bir şey yok. İlgisiz bir babanın elinde büyüdüm." Anlatacak fazla şey vardı. Babamın bana yaptığı şey böyle geçiştirilir gibi değildi. Babam beni yok saymıştı. Beni kafasında öldürmüştü. Olduğum tarafa kimse yokmuş gibi bakmıştı. Sanki saydammışım gibi. Korkutucuydu. Çok korkutucuydu.

"Anlatacak fazla bir şey yok. Aldatıldım." Kaşlarımı kaldırdım. Gülümsedi. "Sonra onu buraya hapsettim işte." dedi zihnini işaret ederek. "Her saniye canlandırıp canlandırıp öldürüyorum. Düşünsene. Tekrar ve tekrar. Sadist tarafımı tetikliyor." Gözlerinden kısa bi an parıltı geçti. Kahretsin. Şimdi o da korkutucu gelmişti.

"Şey... Ben insanları yok saymayı doğru bulmuyorum."

"Onu yok saymıyorum Sarp. Onu yok saymam mümkün değil. O benim dersim. Bir daha kimseyi sevmemem gerektiğini öğretiyor yalnızca." Babamın bana verdiği ders neydi? Anneleri üzersek babalar kızar? Hah! Hayatımda bir daha işime yaramazdı bu ders. Matematik kadar gereksiz.

"Bir kişi için herkese aynı haksızlığı yapmak doğru mu ki?" diye sordum kaşlarımı kaldırarak. Gülümsedi.

"Kalpsiz değilim. Elbette sevdiğim birileri olur bir gün ama ben yalnızca bunun olmasını istemiyorum. Ve artık kimseye güvenmiyorum." Gülümsemeye çabaladım beceriksizce. "Baban sana hiç el kaldırdı mı?"

"Hayır." Keşke kaldırsaydı. Bazen beni dövdüğünü, kötü davrandığını hayâl ettiğim bile oluyordu. O kadar muhtaçtım ki ona, on tokatına, bir öpücüğüne bile razıydım. "Umursamama ustası diyorum ben o adama. Beni görmüyordu."

"Peki ya annen?" Kararsız kaldım. İlk defa birine yalan söyleme ihtiyacı duydum. Annem yaşıyormuş ve mükemmel bir kadınmış gibi davranmak istedim. Belki onu kandırırken kısa bir an zihnim de kanardı da biraz olsun mutlu olabilirdim diye.

"Annemi küçükken kaybettim."

"Başın sağolsun." dedi bir anda başını bana çevirdikten birkaç saniye sonra. Başımla onayladım ağır ağır. Sağ olmayı istediğimi kim söyledi ki? Ya da sağ olduğumu? Bin parçaya dağılsam ancak bu kadar acıyabilirdi canım.

"Babam da seninle tanıştığımız gün gömüldü." Kaşlarını kaldırdı.

"Sen o yüzden mi-"

"Hayır, hayır." dedim hızlı hızlı başımı iki yana sallayarak. "Babam zaten varlığıyla yokluğu bir bi' adamdı." Kaşlarını kısa bir an kaldırıp indirdi. Kedi esnerken tırnaklarını bacağıma geçirince hafifçe inleyerek patilerini yakalayıp bacağımdan çektim. Kedi yere atlayıp kıvırtarak uzaklaştı.

"Göksu beni en yakın arkadaşımla aldattı. Klişe ama çok kötüydü. Evlenme teklifi etmeyi düşünüyordum." Oh. Neden üzülemiyorum? Hatta... Başkalarının acılarına sevinmek suç muydu? "Defalarca kez. O kadar aynı ortamda bulunuyorduk ve anlamıyordum ya, aptallığıma yanıyorum."

"Senin suçun değil. Bence insanı yanıltmak aptallıktan daha kötü. Kendi kaybetmiş hem." Kızardım. Sonra bir anda gülümseyip ona döndüm. "Demir Bey, o kadar da kötü değilsiniz." Bana gülümsedi, eli bir anda saçlarım arasına yerleşip dağıttı onları. Yutkunmaya çalıştım ama boğazım yandı.

"Bana iyi geliyorsun velet. Bunu fark ettim. Bundan sonra her cumartesi gel." Kalbim tekledi ama kendime sakin olmamı söyledim. Karşılıklı bir çıkar ilişkisini kastediyordu. O iyi hissedecekti, ben de babam varmış gibi. Bu kadar.

Baba? Cidden baba mı? dedi cennetine vurgun yüreğim. Kızdım kendime. O kadar da değil Sarp. Altı üstü bir adamı baba gibi benimsemiştim. Abartmaya gerek yoktu.

İtiraz dolu iç sesime küfrettim. Hislerine sahip çıkamayan bir aptal olmayacaktım.

"Gelirim." dedim kısık sesle gülümseyerek.

Kedi miyavladı, kapıya sürtünerek içeri girip kucağına atladı. "Neyin var oğlum?" dedi kulaklarının arkasını kaşıyarak. Gülümsedim. Kedi kucağına kendini sırt üstü bırakıp elini patileri arasına alarak yalamaya başladı. Gülerek kedinin karnını gıdıkladı. Fazla mı sevimlilerdi ne?

"Köpekler tercihim ama... Bence kediler sevimlilikte insanları geçebilir." Sen hariç.

"Ben de evcil hayvan alacak olsam köpek alırdım ama köpek bakımı zor. Tuvalete falan çıkartmam gerekir ve zamanım yok öyle şeylere."

"Çalışıyorsun?"

"Öğretmenim." Kaşlarımı kaldırdım şaşkınlıkla. Gülümsedi. "Hadi tahmin et."

"Matematik dersen ağlarım?" Kahkaha attı.

"Oha!"

"Fizik?"

"Çok yüksek düşünüyorsun çocuk."

"Din?" Gülerek elini alnına atıp başını iki yana salladı. "Müzik?" Sesinin hoş bir tınısı vardı.

"Hayır."

"Bir doksan falansın. Beden Eğitimi?" Cıkladı. "Resim?"

"Sonunda." Kaşlarımı kaldırıp başımı yukarı aşağı salladım.

"Güzel çiziyorsun yani?"

"Yok be adam eksikti ben atandım işte." diye dalga geçti. Kıkırdadım. Duvardaki çizimleri işaret etti. Bir tablo içinde bir sürü A5 boyutunda kağıtlarda hayvan çizimleri vardı. "Öğrencilerimin resimleri."

"Lise, değil mi?" Başıyla onayladı. "İyiymiş."

"Öyle. Bayağı eğleniyoruz."

"Gençleri seviyorsun galiba?" dedim gülerek. Kendimi ima ettiğimi anlamış olacak, o da gülümsedi.

"Fazlasıyla. Hatta," Gülümseyerek elini göğsüne götürdü. "bazılarını cennetime bile alıyorum."

Daddy Issues (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin