Bir Boncuk Hikayesi - 30. Bölüm

6.1K 875 124
                                    

Arkadaşlar merhaba. Söz verdiğim üzere Pazartesi akşamı yeni bölümle karşınızdayım.

Malumunuz şu anki sahneler pek de neşeli sahneler değil ama güzel günler yakında diyebilirim.

Umudunuzu kaybetmeyin.

Keyifli okumalar ☺️

*

Beynim durmuştu o an. Ne yapacağımı bilemez haldeydim. Kitlenmiştim. Çaresizdim. Aysel, ablamın nabzına bakıyordu boynundan, bileğinden, şakağından ama güzel hiç bir şey söylemiyordu. Kahrolan gözlerle bakıyordu hala. Nabzı bulamadıkça başka yerde arıyordu. O anı tarif edemem size. Şu an bunları yazarken bile gözlerim doluyorsa eğer o korkunun, o anın tarifi bile yok inanın.

Ben o şokla ne kadar zaman geçtiğini bile bilmiyordum. Sadece ablamın solgun suratını uyansın diye çaresizce iki yana sallıyordum.
- Ablaaa... ablaa. diye bağırıyordum içim yanarak.
Sesimi duyurmaya çalışıyordum. Her seferinde biraz daha şiddetli bağırıyordum. Avazım çıktığı kadar bağırıyordum "ablaaa" diye ama duymuyordu beni.

Aysel beni sakinleştirmeye çalışıyordu başaramayacağını bile bile ama o da ağlıyordu. Biraz sonra acı acı siren sesi duyuldu. Kapıya ambulans gelmişti. Aysel'in bakışları ambulansı onun çağırmadığını gösteriyordu. Kafamı sikeyim ki o panikle benim de aklıma gelmemişti ambulans çağırmak ama neyse ki bi şekilde gelmişti işte ambulans. Biz cağırmadan ambulansın nasıl geldiğinin cevabını sonra öğrencektim, sorgulamadım o an.

Sağlık görevlileri ellerindeki çantalarla koşarak girdiler içeri. Gelenlerden biri ablamı görünce ambulansa geri döndü sedye getirmek için. Sağlık görevlilerinden biri önce ablamın nabzına baktı bileğinden. Bileğinden nabız alamayınca boynundan almaya çalıştı ve en son kulağını ablamın ağzına doğru yaklaştırdı. Sonra tekrar nabza baktı ve en sonunda beni yeniden hayata döndüren, o an benim için dünyalar kadar değerli o bi kaç kelimeyi söyledi.
- Nabız çok düşük, solunum var. dedi.

Yaşadığım mutluluğu size anlatamam. O mutluluğu tarif etmeye bildiğim kelimeler yetmez. Gözyaşları içinde gülmüştüm o an. Kafamı yukarı kaldırarak "Allahım çok şükür" dedim defalarca içimden. Aysel'le göz göze geldik yine. O da mutlu olmuştu benim gibi.

Görevlilerden biri,
- Ne oldu? diye sordu durumu öğrenmek için bana.

Ben cevap verecek durumda değildim hala. Gerçi cevap verecek olsam bile ben de Aysel de henüz bilmiyorduk ne olduğunu.

Aysel girdi araya.
- Geldiğimizde böyle bulduk. dedi.

- Bi rahatsızlığı var mıydı? dedi görevli.

- Sorunlu bi hamileliği vardı. dedi Aysel.

Hızlı hareketlerle ablama oksijen maskesi takıp sedyeye bindirdiler ve ambulansa götürdüler. Görevlilerin hareketlerinden anladığım kadarıyla ne kaybedecek zamanımız vardı ne de kimsenin bi açıklama yapacak durumu.

- Ablam iyi mi? diye sordum korka korka.

- Çok kan kaybetmiş, kendi belki dayanır ama bebek için bir şey söyleyemem. dedi görevli ambulansa binerken.

Bizden kimseyi beklemeden bastı gaza. Aysel ve ben de benim arabaya binerek yapıştık arkalarına. Kocaeli Devlet Hastanesi'ne gidiyorduk yine. Dörtlüleri yakmış ambulansın götüne yapışmıştım. Ambulans şöforü sağolsun hızlı sürüyordu. Ben neredeyse tam gaz gidiyordum arkasından. Işık mışık dinlemeden bastık geçtik beraber.

Bir Boncuk HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin