Karanlık Ve Aydınlık-UnderTale

-5-

Linda yalnız başına kafede oturuyordu. Sans yanına geldi.

S: Oturabilir miyim?

L: Tabi...

Sans oturdu.

S: Linda. Sana bir teklif sunucam. Seninle sevgili olucam.

L: Gerçekten mi???

S: Evet. Ama Frisk'e onu kandırdığınızı söyleyeceksin. Kardeşini ezeceksin. Bu çok yanlış. Eğer kabul etmezsen C planımızı işleyeceğiz. Ve bu hoşunuza gitmeyecek...

Frisk odasında kitap okuyordu. Linda içeriye girdi.

L: Frisk? Gelebilir miyim?

*Tabi.

Frisk kitabı masanın üzerine koydu.

*Buyur?

L: Seninle Zero'nun sana söylediği büyük bir yalan için konuşmaya geldim. 

*Yalan???

L: Frisk. O mektubu Sans yazdı...

*EH! SENDE SANS'IN OYUNLARINA KAN-

L: Bu bir oyun değil Frisk. Chara dahil herkes, Sans'ın o mektubu sana yazdığını gördü. Bunu iyi düşün. Gidip Sans'tan özür dile. O seni affeder...

*Sans!

Sans bakmadı. Grillbys'e gidiyordu.

*Sans!

Yine bakmadı.

*Sans! Özür dilerim!

Sans arkasını dönüp baktı.

S: Ne için?

*Sana yaptıklarım için. Sana tokat attığım için....

Sans bir şey demeden yoluna devam etti.

*Sans!

Bakmadı.

*Zero'dan ayrıldım!

Sans arkasını döndü.

S: Bundan bana ne?

Başka bir şey demedi. Yoluna devam etti. Bu laf Frisk'i diri diri gömmeye yetmiş hatta artmıştı. (En iyi dostlarımın bana yaptığı gibi.) Frisk orada göz yaşlarını tutamadı...

Sans eve geldi. Elindeki ketçap kutularını buz dolabına koydu. Odasına çıkacaktı. Salona geçti. Asriel merdivenlerden aşarıya inerek Sans'ın yanına geldi ve yakasına yapıştı.

A: Senin derdin ne! Neden Frisk'e "Bundan bana ne?" dedin! Sizi barıştırmak için o kadar yaptığımız şeyden sonra-

S: Bak Asriel. O iş bitti.

A: Ama planımız-

S: Planın başarısız oldu! Artık B planımız var ve gayet iyi işliyor. Frisk bana çektirdiği tüm acıları çekecek! Gerekirse 2 ay... Gerekirse 2 yıl...

Asriel'in bileklerinden tutup aşarıya doğru ittirdi. Başka bir şey demeden odasına çıktı.  Asriel bir süre orada bekledi. Sonra o da Frisk'in odasına çıktı.

Linda ve Sans sevgili olalı bir kaç gün oldu. Birlikte parka gidiyorlardı. Bir kalabalık gördüler. Tüm Undertale ve o mahallenin halkı bir binanın önünde toplanmıştı. Undyne Sans'ın yanına gidip yakasına yapıştı.

U: Seni geberticem pislik!

Alphys ve Papayrus, oraya geldiler. Alphys Undyne'yi uzaklaştırdı.

S: Papayrus? Ne ol-

Sans kafasını binanın çatısına çevirdi. Frisk oradaydı.

S: Tanrım...

Sans kalabalığın arasına karıştı. Linda ve Papayrus'ta arkasından gittiler.

FL: MUTLUMUSUN KEMİK TORBASI!!!1!!

D: Sans! Her şeyi açıkla!

S: Frisk! Delirdin mi! Ne yapıyorsun!

*Ölmek istiyorum...

Sans Frisk'in arkasına ışınlandı. Frisk bunu fark etti.

S: Frisk... Nede-

*Neden mi? Senden özür dilediğim halde sen beni affetmedin! Şimdi neden mi diye soruyorsun?

S: İlk baştan... Tamam.

Sans elini uzattı.

S: Eğer bu saçmalığa son verirsen seni affederim...

*Saçmalık mı...

Frisk bir adım geriye gitti. Sans bir adım attı.

S: Frisk... Yapma.

*LİNDA İLE SEVGİLİ OLDUKTAN SONRA BUNUN BİR ÖNEMİ YOK!

O kadar bağırmıştı ki. Aşarıda bulunan herkes bu lafı duymuştu.

Sans'ın telefonuna mesaj geldi.

*Mesaj geldi. Bakmayacak mısın? Muhtemelen sevgilindendir!

Sans telefona baktı. Gelen mesaj gerçektende Linda'dandı. Sans onu okudu. "Gerekirse ayrılmak yeterli..."

Sans telefonu Frisk'e uzattı.

S: Al bak. Oku. Ne yazıyor orda.

Frisk yavaşça telefonu aldı. Mesajı okudu. Sonra aşarıda duran Linda'ya baktı. Linda ona onay işareti yaptı. Frisk Sans'a geri döndü. Sessizce ağlamaya başladı. Sonra hıçkırdı ve dizlerinin üstüne düştü. Sans onun yanına eğildi.

S: Frisk... Ağlama ama...

Frisk Sans'a baktı. İkiside ayağa kalktı...

İkisinin arasından beyaz bir kuş geçti. Frisk onun hızıyla apartmandan düşecekti ama Sans onu tam ucunda tuttu. Herkes korkuyordu. Sans'ın daha önceden kırılmış kolu çatlaktı. O koluyla Frisk'in elini tutuyordu. Frisk korku içinde ona baktı. Sans'ın canı fena yanıyordu ama belli etmemeye çalıştı.

S: F-Frisk. Frisk bana bak. S-Sakın korkma. Seni kurtarıcam.

Chara apartmana girecekti ama Asriel onu engelledi. Chara ona baktı.

A: Kendileri çözecek...

Chara onlara bakmaya davam etti.

Sans zorlukla Frisk'i kurtardı. Birbirlerine sıkı sıkı sarılmışlardı...