Karanlık Ve Aydınlık-UnderTale

-26-

Chara gözlerini açtı. Oyunun ilk başladığı yerdeydi. Frisk te yanındaydı. Chara'nın yanında bir kılıç, baygın Frisk'in yanında da bir sopa vardı. Frisk doğruldu.
*Hehe... Hehe he he...

C: FRİSK! NE YAPTIN SEN! OYUNU MU RESETLETTİN!

Frisk kalkıp, bıçağı alması ve Chara'yı duvara yapıştırması bir oldu. Chara nın ne olduğu hakkında hiç bir fikri yoktu. Frisk... Kılıcı Chara'nın boğazına dayamıştı.
*Bana Frisk demeyi ne zaman keseceksin... Kader arkadaşı...?

C: Frisk... Sakin ol... Sana ne oldu...?

*Dedim ki... Ben Frisk değilim...

Chara yeni fark ediyordu. Kazağının rengi ve yüzü değişmişti. Kendisine benziyordu. Ama kazağı yeşil ve mordu. Gözleri kan kırmızısı, yanaklarında çok belirgin pembe allıklar vardı... (çizim kitabına bakabilirsiniz)

C: Frisk...?

Frisk'e benzer kızın cuk cukları onu korkutuyordu.
*Bana... Soykırım Oyuncusu derler... Kısacası... Yeni güncelleme ile gelen... Yeni Oyuncu...

C: Ama-!

*Eğer bir daha ama dersen... Bilgisayarın başındaki insan... Seni öldürmemi emredecek...

C: Bilgisayar..?

*Ah saf kader arkadaşım benim... Bunların hepsi bir oyun... Bunu fark edemiyormusun...? Bu olanlar... Ebbot Dağı... [Savaş],[Eğlem],[Eşya] ve [Merhamet]... Sırasıyla olan savaşlar... Mesela... Bir sen... Bir Toriel... Bir sen... Bir Papyrus... Bir sen... Bir Undyne... Bir sen... Bir Sans... Bir sen... Bir Asgore... Hatta... Bir sen... Bir Frisk...

C: Sus artık!

*Neden...?

C: İstemiyorum! Frisk'e ne yaptın seni CANAVAR!

*Frisk...? Ona bir şey olmadı... Diğer dünyada sizi bekliyor olucak...

C: Diğer dün-

Tık...
Tık...
Tık...
Tık...
Bu ses...?
Damlayan su sesi mi...?
Yoksa...

Chara ağzından gelen bir parça kan ile kendine geldi. Bu tık tık sesi... S.O.'nun elindeki kılıcın üzerinden... Bir taşa damlayan kan sesi idi... Chara'nın karnında kocaman bir yarık vardı. Chara acı içinde yere yığıldı.
*Ah ne yazık... Frisk'i görecek en son kişi sen olacaksın sanmıştım... Neyse... Frisk... Orada seni bekliyor olucak...

Chara yavaş yavaş gözlerini kapattı...