Burası onun bu uzun maceranın başladığı yerdi. Gözlerini yine o sarı çiçeklerin üstünde açtı. Ayağa kalktı. Karanlık yola doğru yürümeye başladı. Sola döndü ve çimenlik küçük bir alan gördü. Oraya gitti ama kimse yoktu. Kimse ona "Howdy! Ben Flowey! Çiçek Flowey!" diyip onu öldürmeye kalkmayacak, kimse onu o çiçekten kurtarmayacaktı. Kimse sana buralarda nasıl hayatta kaldığını öğretmeyecekti. Uzun yürüyüşten sonra Dummy'nın olduğu yere gitti.
*Dummy ile konuştun. "..." Hiç bir şey yapmadı. Kimse sevinmedi. Kazandın! 0 xp 0 altın!*
Kimse sana kremalı tarçınlı turta yapmadı. Eve gelmişti. Evdeki eşyaların yarısı yoktu. Ama yataklar ve koltuklar duruyordu. Tadilatta olan oda hala tadilattaydı. Orada ne olduğunu hep merak etmişti. Aynaya baktı. Yanında ikizini gördü. Ama bu sadece hayaldi. Burasından nefret ediyordu çünkü hep anıları canlanıyordu. Kötü anılar... Geri dönüp merdivenlerden aşarıya indi. Son kapının oraya gitti. Burada kimseyle ikizin ile birlikte sana annelik yapan bir keçi ile savaşmayacaktın. Savaşamayacaktın. İnsaf tuşuna basıp durdun. Neden her zaman insaflı olmak zorundaydı ki? Hayatında bir kere bile savaşa basmadı. Bu oyun hatalıydı. Diğer AU'larda tek bir player vardı. Onun da Frisk olması gerekiyordu. Ama ikizi de vardı. Bu AU'nun Undertale olduğuna adı gibi emindi. Ya adı Frisk değilse. Ya ismini sonradan değiştirmişlerse...
Çok düşünmeden kapıdan girdi. Yürüdü... Yürüdü ve yürüdü. En sonunda bu çöplükten kurtulmuştu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Ve Aydınlık-UnderTale
FanficYine 2 ayrı ırk. Siyah Ve Beyaz olarak kalmadı. Daha da renklendi. Bu iki kızın yer altından sonra yer yüzündeki hayatında nasıl bir değişiklik oldu bilmek istemezmisiniz? Eğer bilmek isterseniz bukitaba göz atabilirsiniz =)
