Sans ile birlikte şöminenin başında oturuyordu. Hava soğuktu. Yıl başına 5 gün kalmıştı. Hotland bile soğuk ise Snowdin'i düşünemiyordu. Undyne, Chara ve Alphys Meow Meow Cuite'nin yeni sezonunu izliyordu. Toriel, Papyrus'a turta yapmayı öğretme çabalarındaydı. Asgore ve Asriel de koltukta uyuya kalmıştı. Sans ona bir şişe sıcak çikolata uzattı. Kendisi... Her zamamki gibi ketçap içiyordu.
S: İster misin?Frisk Sans'a baktı. Göz açıp kapatıncaya kadar karnında bir yara, elinde ve ağzının kenarında biraz kan oldu. Frisk korku dolu gözlerle ona baktı. Dona kaldı.
S: Frisk?Frisk cevap vermedi.
S: Frisk...?
Frisk yine cevap vermedi...
S: Frisk!
Frisk yerinden fırladı. Kendine geldi ve Sans'ın elindeki bardağı aldığı gibi sıcak çikolata dan bir yudum aldı. Ama sıcak çikolata ÇOK sıcaktı. İçi yanmıştı.
S: Yavaş ol. Dilini yakacaksın. Bir şey mi oldu?*Hayır. Sadece daldım. Ama ağzım yandı!
S: Adı üstünde... Sıcak-Çaklıt ;)
*-_-×
"...Sadece Soykırım..."
"...Ne Sen..."
"...Ne de İnsaf..."
"...Sen Soykırım için yaratıldın Frisk..."
"...Yaratıldığın şeye asla Hayır demezsin..."
"...DİYEMEZSİN..."Frisk elindeki bardağı düşürdü. Bardak kırıldı. Sıcak çikolata her yere bulaştı. Kulaklarını ve gözlerini kapattı. Toriel ve Papyrus mutfaktan çıktı, Asriel ve Asgore uyandı, Undyne, Alphys ve Chara da onlara baktı.
S: Frisk? Ne oldu!Frisk ağlamaya başladığı gibi kalktı ve odasına koştu. Kapısını kapatı ve kitledi. Chara arkasından bakakaldı. Toriel bardak kırıklarını toplayıp çöpe attı. Sans hafif eğilip başını tuttu.
S: Neyi var bu kızın...U: O serseri için endişeleniyorum...
Asriel kalkıp Frisk'in odasına doğru gitti...
Frisk kapının arkasına oturmuş, ruhuna bakıyordu. Ruhunun üstü az da olsa siyah bir şeyle kaplıydı. Biri kapıya sert bir şekilde vurdu. Asriel kapıyı yumruklamıştı.
A: Derdin NE!?*Bundan sanane be! Yalnız kalmak istiyorum! Defol git kapımın önünden!
A: Bana ne olduğunu söyleyene kadar olmaz!
Asriel kapıya bir kere daha vurdu. Yanaklarındaki çizgiler kapıya her vurduğunda gözlerine daha da yaklaşıyor, büyüyordu. Frisk'in kalkıp, kapıyı açması ve Asriel'i karşı duvara itip ruhunu ona göstermesi ani oldu. Asriel dikkatle ruha baktı.
*Olan bu! Tamam mı? Oldu mu! Şimdi rahat bırakacakmısın?!A: Bu...
Frisk yaptığı şeyin farkına vardı. Asriel'e o kadar sinirlenmişti ki...
*Şey ben... Ben...
Asriel göz yaşlarını tutamadı. Yere oturdu. Sessizce hafif hıçkırarak ağlamaya başladı. Frisk yanına eğildi.
*Asriel... Ben öyle demek iste-Frisk Asriel'in göz açıp kapatıncaya kadar ağzında bir parça kan, göğsüne de bir bıçak saplı olarak gördü. Elleri ikisininde kan olmuştu. Ellerine baktı. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Geriye doğru gidip duvara yaslandı ve oturdu. Başını tuttu.
"...Hadi ama Frisk... Korkmana gerek yok... Neden yaratıldı-"*Sus artık!
Asriel Frisk e baktı.
*Nolur sus! Yeter! Korkutuyorsun beni!Asriel kalkıp Frisk'in yanına eğildi.
A: Frisk...?*Lütfen... Soykırım istemiyorum!
Frisk kalktığı gibi odasına girdi. Asriel arkasından baka kaldı. Dişlerini sıkıp salona geri döndü. Chara ona döndü.
C: Azzy? Ne ol-A: Frisk'i bir süre yalnız bırakın. Kız... Yani... Frisk... İyi değil...
Asriel başka bir şey demeden odasına gitti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Ve Aydınlık-UnderTale
FanficYine 2 ayrı ırk. Siyah Ve Beyaz olarak kalmadı. Daha da renklendi. Bu iki kızın yer altından sonra yer yüzündeki hayatında nasıl bir değişiklik oldu bilmek istemezmisiniz? Eğer bilmek isterseniz bukitaba göz atabilirsiniz =)