I

4.4K 186 69
                                    

"Sehun babam seni çağırıyor bir baksana." Jennie elindeki telefondan bakışlarını ayırmadan söyledi. "Tamam gidiyorum hemen." Sehun elindeki kitabı incelemeyi kesip komodine koydu. Bir haftadır aynı kitabı açıp inceliyor, sonra da sıkılıp geri kapatıyordu. Babasının salonda olduğunu düşünüp adımlarını oraya yöneltti. Birkaç basamaktan oluşan merdiveni inip salonda oturan babasının yanına ilerledi.

"Efendim baba? Beni çağırmışsın sanırım." Sehun koltuğa oturup babasına baktı. Kaşları çatıktı. Bir şey düşünüyor olmalıydı. Annesi mutfaktan elinde iki bardakla gelip oturdu. Kendisine ve babasına kahve yapmıştı. Sehun'un geleceğinden haberi olmadığı için onu es geçmişti.

"Seninle konuşmam gereken önemli bir konu var Sehun." Babası ellerini birbirine sürtüp bakışlarını oğluna yönlendirdi. "Ne konuşacaksın baba?" Sehun yine saçmalar ve ardından beni odaya yollar diye düşünse de babasının yüzündeki ciddi ifade bunu oldukça engelliyordu.

"Birkaç hafta içerisinde evleniyorsun." Sehun duyduğu şeyle korkunç bir ifadeyle babasına döndü. Annesinin yutmakta olduğu çay boğazında kalmıştı. "Ne diyorsun sen baba?" Sehun şaşkınlıkla sorduğunda babası ellerini birbirine kenetledi. "Şirkette büyük bir hata yaptım. Bay Kim çok sinirlendi ve şirkette çalışmaya devam edebilmem için kendi oğluyla senin evlenmeni istedi." Bay Oh üzgün olduğunu sesinden dolayı saklayamamıştı.

"Elimizden bir şey gelmez baba. Evlenmek zorundayım işinden kovulmanı istemem." Sehun mırıldandı. Annesi şaşkınlıktan sesini çıkartmadan onları izliyordu. "Özür dilerim Sehun." Babası söylediğinde Sehun şaşkınlıkla gözlerini büyüttü. "Özür dilenecek bir şey yok baba." Sehun zorla gülümsedi. "Ben odama geçeyim yorgunum biraz." Sehun koltuktan kalkarken söyledi.

Babası başıyla onaylayıp oğlunun odasına gitmesine izin verdi. Şaşkın olduğunu ve biraz düşünmesi gerektiğini biliyordu. Sehun odasına girdiği gibi kendisini yatağın üstüne atıp göz yaşlarını saldı. Babasının mutluluğu için tanımadığı biriyle ve özellikle de bir erkekle evlenmeyi kabul etmişti. Fakat her ne olursa olsun, evleneceği kişiyle mutlu olmayacağını düşünüyordu.

"Daha çok gencim ben." Sehun kendi kendine mırıldandı. Babasına evleneceği kişinin nasıl biri olacağını sormayı unutmuştu. Yarın soracağını aklının bir kenarına yazdıktan sonra telefonunu eline aldı. Yakın olduğu birkaç kişiden mesaj gelmişti.

'Do Kyungsoo' yazana tıklayıp mesajların gelmesini bekledi. Oldukça fazla mesaj vardı.

"Kimden: Do Kyungsoo

Mesaj: Hey Sehun neredesin? Cevap versene ya söylemem gerekenler var.
Sehuuun
Neyse sonra baktığında cevap verirsin. Annem bu haftasonu seninle sinemaya gelmeme izin verdi. Biran önce hangi filme gideceğimizi seçip biletlerimizi alalım. "

Sehun gidip gitmemekten emin olamadı. Haftasonu için ailesiyle bir plan yapmamışlardı fakat her an bir şey çıkabilirdi.

"Kime: Do Kyungsoo

Mesaj: Ben bu hafta sonu olabileceğinden emin değilim.
Sana anlatmak istediğim bir şey var. Az önce babam beni yanına çağırdı. Biriyle evleneceğimi söyledi.
Babamın çalıştığı şirketin başkanının oğluymuş. Daha doğrusu babamın da isteksiz olduğu belli. Kabul etmemem gerektiğini ifadelerinden anlayabiliyorum fakat işten atılacak eğer kabul etmezsem.
O yüzden şuanlık bir şey diyemem sinemayla ilgili. Her an bir plan yapabilirler."

ŞizofrenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin