Sehun, Jong In ile konuşmasından sonra dalgın bir şekilde iş başı yapıp odalardaki serumları değiştirmeye başladı. Odalardaki hastalarla ilgilenmeyi seviyordu. Sevimli ve oldukça yaşlı bir teyzenin önünde durup gülümsedi Sehun. "Nasılsınız bugün? Ben Sehun. Sizin serumunuzu değiştirmem gerek. Bu bitmiş." Oldukça nazik bir ses tonu kullandı Sehun.
İşinde hiçbir zaman kaba olmamıştı. "Çok yakışıklısın evladım." Kadın kolunu Sehun'a uzatırken söyledi. Sehun utanarak başını öne eğdi. Kadının serumuyla uğraşırken kadın onu izliyordu. "Seni kızımla evlendirmek isterdim. Böyle yakışıklı bir damadımın olması iyi olurdu." Sevimli sevimli söylediğinde Sehun gülümsedi. "Ben zaten nişanlıyım." Diğer yataktaki kadına yaklaşırken söyledi.
Az önceki kadının kaşları çatılmıştı. "Üzdün be evladım." Sehun kadının dediğine kıkırdadı. "Neden üzüldün anneciğim?" İçeriye giren ince sesli kız Sehun'u şaşırttı. "Seni bu yakışıklı çocuğa almak istedim. Ama çocuk zaten nişanlıymış." Kadın hayal kırıklığıyla anlattığında Sehun duraksayıp arkasına döndü.
"Sehun? Sen Sehun'sun değil mi?" Kız şaşkınca ona baktığında Sehun olayın şokunu atlatamadı. O kızı tanımıyordu. "Seninle tanışmış mıydık?" Sehun tuhaf bakışlar atmayı kesip arkasındaki serumu takmaya devam etti. "Sen Jong In'in nişanlısısın değil mi?" Kız sorduğunda Sehun gözlerinin şaşkınlıkla büyümesine engel olamadı."Jong In ile nişanlandığımı nereden biliyorsun?" Soğuk tonda sorduğunda kız göz devirdi. "Ben Lisa. Jong In çok yakın olduğum bir arkadaşım. Seninle ilgili konuşmuştuk." Kız neşeyle söylediğinde Sehun, tek bir şeye takıldı. Jong In arkadaşlarına kendisiyle evleneceğinden bahsetmişti. Sehun heyecanla serumu takıp kızın önünde dikildi. "Birkaç dakika dışarı gelebilir misin?" Sordu Sehun.
Kız başını sallayarak onayladıktan sonra annesine döndü. "Hemen geleceğim anne!" Resmen çığlık attığında Sehun göz devirerek odadan çıktı. "Jong In ile ilgili bir şeyler sorabilir miyim sana?" Sehun tereddütle sorduğunda kız gülümsedi. "Tabii ki sorabilirsin. Zevkle cevaplarım." Neşeyle cevapladı.
"Onun şizofreni olmasının sebebi ne?" Sehun direk sorduğunda kız afalladı. "Bunun cevabını benim söylemem olmaz. Jong In mutlaka anlatacaktır." Kız, Sehun'un daha fazla diretmemesi için dua etmeye başladı. "Sevdiği birisi var mı veya sevgilisi? Eğer varsa benimle evlenmesini kabul edemem." Sehun korkakça sordu. Eğer varsa babasının işten çıkarılacağını bilse de evlenmekten vazgeçecekti.
"Hayır yok. Zaten olsaydı seni kabul etmezdi. O tür biri değil." Kızın cümlesini bitirmesiyle Sehun'un telefonu çalmaya başladı. "Benim gitmem gerek çağırıyorlar da." Sehun üzgünce mırıldanarak koşmaya başladı. Kıza sormak istediği birçok soru vardı.
Özel hastanın odasına girdiğinde eğilerek selamladı. "Hoş geldin Sehun." Yaşlı adam söylediğinde Sehun gülümseyerek karşılık verdi. "Hoş buldum. Neyiniz vardı? Beni aramışsınız." Sehun yatağa birkaç adım yaklaştı. "Kalbim sıkışıyor gibi hissediyorum. O yüzden seni aradım." Adam söylediğinde Sehun ona tip tip baktı. "Bunu bana değil doktorunuza söylemelisiniz ben hemşirim." Gülümseyerek söyledi. "Hemşir olduğunu bilmeyecek kadar salak değilim. Sadece Jong In'in nasıl biriyle evlendiğini merak ediyorum." Yaşlı adam söylediğinde Sehun afalladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren
FanfictionSehun, oldukça sakin, düzenli ve bir o kadar da iyi kalpli biriydi. Ailesi onu her zaman en iyi şekilde büyütmüş, elinden gelen her şeyi yapmıştı. Maddi durumları çok kötü değildi. Babası normal bir şirkette sekreterlik yapıyordu. Annesi de kendi ta...