ZAYN'S aNd Rose'S🌹

you'll be my little dead worrior ninja

HAYy

BN GELDİM

ŞİMDİDE GİDİORUM

LAV YU

GEÇ OLSUN DA GÜÇ OLMASIN

ACELE İŞE ŞEYTAN KARIŞIR

ACELE GİDEN ECELE GİDER

BENCE SEVECEĞİNİZ BİR BÖLÜM KDUHIUDHKJSJSH SANIRIM

BY

"Zayn," yorgunlukla ismini inleyip, iki büklüm bir şekilde durmaya başladığımda gülerek suratıma baktı ve omzuma birkaç kez vurdu. "Bu kadar çabuk pes etmiyorsun herhalde. Karşımızda koca bir uyuşturucu çetesi var, bu sefer kendini koruman gereken kişi Zoe olmayacak." bacağıma tekme atıp, beni yere düşürerek acıyla inlememe sebep oldu.

"Yavaş olsana!" popomu ovuşturup ağlamaklı bir ifadeyle sızlanırken bir yandan da içimden ona küfür ediyordum çünkü dışımdan edersem başıma gelebilecek şeyler beni korkutuyordu. "Zaten senin yüzünden sabahın köründe kalktım.

"Çok narinsin." dedi eğlenen bir ifadeyle artık yerde yatan bedenimi inceliyorken. "Bir daha zarar görmeyeceğimi söylerken bunu sağlamak için canımı çıkaracağını söylemeyi de unutmuşsun."

"Küçük detaylar seni korkutmasın. Benim küçük savaşçı ninjam olacaksın."

"Düzeltme; Küçük ölü savaşçı ninja."

"Abartıyorsun daha yarım saat bile olmadı." dedi gözlerini devirerek.

"Ama bana gerçekten vuruyorsun!" sinirle doğrulup karşısında dikildiğimde ellerini beline yerleştirdi. "Eğer oyun oynar gibi dövüşürsem asla gerçek bir ninja olamazsın."

"Ninja olmak istemiyorum, bunun daha kolay bir yolu olmalı." dediğimde suratıma attığı sinsi bakışlar hiç hoşuma gitmemişti. "Bir şeyler planlıyorsun." ela gözler, yaptığım çıkarım karşısında şaşkınlığını gizleyemezken ellerimi bu sefer ben keyifle göğsümde birleştirdim. "Çok rahatsın," dedi ve sonrasında suratıma doğru salladığı yumruktan sadece saliselerle kurtuldum.

"Çıldırdın mı?!" suratına dehşete düşmüş ifademle bakıyorken hafifçe omuz silkerek üzerime gelmeye devam etti. "Belki." ben köşeye sıkışana kadar üzerime isabetsiz yumruklar salladı ve tamamen kaçamayacağımdan emin olduğundaysa keyifle gülüp gözlerimin tam içine baktı. "Bittin." başımı hafifçe yana eğdikten sonra alayla tek kaşımı kaldırdım. "Kavga mı etmek istiyorsun? Tamam öyleyse." dizimi kırıp, sertçe olduğunu düşündüğüm bir şekilde erkekliğine geçirdikten sonra onu geriye itip duvarla arasından çıktım ama tahmin ettiğimden daha çabuk toparlanıp kolumu geriye büktükten sonra yüzümü yeniden duvara yasladı.

"Sandığından daha kibarsın." nefesi, yanağımı yakıp geçiyorken bedenimi ezercesine kendini bana yasladı. "Ya da kıyamıyorsun?" kolumu kurtarmak için debelendiğimde gülerek başını tepede topladığım saçlarımın arasına eğdi. "Aptalın tekisin." dedim köşeye sıkışmış olmama rağmen meydan okumaya devam ediyorken. Ondan nasıl kurtulacağımı çok iyi bilmeme rağmen bunu yapmak istediğim pek söylenemezdi.

"Bunu diyen sen misin?" dudaklarını hafifçe kasıtlı olduğuna adım kadar emin olduğum bir şekilde kulağıma değdirip geri çekti.

"Ben bir kadınım, ve sen de bir erkek." dediğimde güldü ama kalçamı kalçasına, geriye doğru itmemle kaskatı kesilerek yutkundu. "Gördün mü? Bunu bir kez daha tekrarlasam," yine aynı şeyi yaptığımda kesik bir nefes alıp kolumu bıraktı ve ben yavaşça ona dönerken gözleri kapalı bir şekilde kollarını iki yanıma yasladı. "Aptal beynin benim bundan hoşlandığımı düşünerek sana başka yönde komut vermeye başlayacak ama şanssızlığa bak ki, benim aklımda ki hala seni yenmek." dedikten sonra o daha ne olduğunu anlamadan kolunu ani bir hareketle geriye büktüm ve o da bu hareketimin verdiği acıyla, koluyla birlikte yan dönerek ona çelme çakıp kolayca yere düşürmeme yardımcı oldu.