《12》Böcüklerin İstilasında.

5.9K 386 29
                                    



Ahenk'ten:

º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●

Yatakhanede uzun eşşek (eşek değil o eşşek! ) oynarken birden Eftalya çığlık attı.

"Noldu tırnağın mı kırıldı? "

Bediz bunu alayla sorunca Eftalya kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Böcek! "

Yerdekilerin arasından zıplayarak Eftalya'nın yanına geldim.

"Düzeltiyorum, böcek değil 'böcükler'."

Diye düzeltme yaptım.

Böcek sürüsü ahşap zemini işgal etmişti.

"Neden toplansınlar ki?"

Zümrüt bana bakarak sorunca
Yatağın altına eğilip Haribo pakedini elime alarak salladım.

"Bu kimin acaba! ?"
"AHENK!!!!"

Hepsi birden bana seslenince omuz silktim.

"En fazla gece uyurken içimize falan girerler."

Diye moral konuşmamı da yapınca Bediz cevapladı.

"Ooo çok havalı! "
"Ayy! Neresi havalı be! Ben burda asla kalmam!"
"Efta doğru söylüyor.  Bunlar birden fazla. Böcekleri severim ama ısırmalarını falan istemem. Kamplarda böcek ısırmaları yüzünden belamızı bulup ebemizi görüyorduk eskiden." Erva'nın babası kamp delisi bir izci lideriydi ve Erva da çocukken uzun bir süre izcilik yapmıştı. Şuan şikayet etse de kampları sevdiğini biliyordum.

Erva öyle deyince Bediz de kafasını sallayarak  konuştu.

"E iyi işte. Ne kadar böcek o kadar havalı."

Eftalya yatağın üzerine çıkarak zıplamaya başlayınca Zümrüt sonunda konuştu.

"Bence hizmetlilere haber verelim . Onlar gerekeni yaparlar"

Sizce nasıl fikir,
-mantıklı mı?
Bence de öyle.

"Ahenk hadi."
"Ne?"
"Hadisene!"
"Nereye lan?"
"Hizmetliye haber ver. Biz de senin jelibonlarını toplayalım ve böceklerin çaresine bakalım. "

Erva beni kovunca ben de kapıdan çıkarak koridorda yürümeye başladım.
Elimi cebime atacaktım ki Şimdi fark ettim. Ben hala mavi tüylü pijamalarımlaydım. Üstelik ayağındaki adım arttıkça ses çıkaran beyaz unicornlu panduflarım çok dikkat çekiyordu.

Ama artık çok genç Ahenk, bunu başarmalısın!
En azından başarmaya çalış.

Hızlı adımlar attığım için dağınık topuzum zıplayarak daha da berbat bir hale geliyordu. Kulağımın önünden fışkıran saçlarım ayrı bir rezillikti zaten.

Koridorda ve personel odasında hiç hizmetli bulamadığım için mecburen bahçeye çıkmak zorunda kaldım. Belki de hizmetliler çay molasındadırlar.

Panduflarım, sizi seviyorum ama Elveda...

Panduflarıma yavru orangutan bakışlarımı yollarken biri kapüşonlu pijamamın şapkasını çekti. Arkamı döndüğümde Utku'yu gördüm. Ve yine ağzındaki naneli sakızı.

Bana , pijamalarıma ve panduflarıma bakarken  düşünür gibi yaparak dilini, ağzının kenarına yerleştirdi. Artist!

"Pijama partisine mi yoksa kostümlü baloya mı? '
"Yok ben Brad Pitt'in galasına gidiyorum."
"Pijamanı sevdim. "
"Yani?  Bak ne diyeceğim. Sen bir önünden çekilsen de ben işlerimi halletsem,"

Yatılı OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin