《 31 》Buz Prens

3.7K 269 87
                                    

Medyadaki olayı kısaca anlatayım. Tabi bilmeyen kaldıysa. Bazı insan dediğimiz ama aslında şeytandan öte olan caniler köpeğin birinin bacaklarını kestiler. Olay Sakarya'da olduğu ve kitapta okulun Sakarya'da olduğunu varsaydığımız için bölüm bana ait olmasa bile buraya koyma ihtiyacı hissettim. Köpek (16.06.18) öldü. Umarım öldürenler iki dünyada da cezasını en ağır şekilde çeker.

Elif

Zümrüt'ten:

____

Son iki hafta. Son iki hafta kalmıştı ve hepimizin morali saçma sapan nedenlerden dolayı bok gibiydi. Yarın okula geri dönecektim ve döner dönmez bizim kızlarla konuşacaktım.

Otele yardım ettiğim için abimden harçlık koparmıştım ve paralarımı biriktirip sömesterda harcamayı düşünüyordum.

Odama girer girmez yatmıştım çünkü yorgunluk beni benden almıştı.

*********

Sabah kalktığımda bavulumu alır almaz çıkışa yöneldim. Saat 5.30'tu ve ben 2 saatte anca yetişiyordum. Bu yüzden annemlere veda bile edemeden otobüsün yolunu tuttum.

Telefonumu elime aldığımda bildirimlerime baktım ve Eftalya'dan bir sürü ne zaman geleceğime dair soru mesajları vardı.

Ekranı açtım ve geldiğimi açıklayan mesajı attım atar atmaz gülücük yolladı. Seviyorum bu kızı.

Otobüs yolculuğu sona erince bavulumu alıp yurda doğru ilerledim saat 8.40 tı. Yani kahvaltı saati. Bavulumu odaya bırakıp odada kimse var mı diye baktım. Aç oburlar tıkanıyorlar tabi. Kimse olmadığı için büyük adımlarla yemekhaneye indim.

Bizim masaya doğru ilerlerken Polat ile göz göze geldim. Beni gördüğüne sevinmiş gibi gözü parladı. Ama yemezler canım. Umursamadan diğerlerine göz gezdirdim. Atakan karşı masadaki Eftalya ile bakışıyordu. Ender boş tepsiyi yastık olarak kullanıp başını tepsiye koyup uyuyordu. Pars her zamanki gibi susuyordu. Tek fark bu gün dikkati dağınık gibiydi. Etrafa mal mal bakışlar yolluyordu. Bu arada her iki anlamda da susuyordu. Art arda iki bardak su içtiğine şahit oldum.

Erva da dalgın görünüyordu. Ahenk kendini yemeğe kaptırmıştı ve Bediz de bunu fırsat bilip bol bol ifşa çekiyordu. İşin garip kısmı masada kimseden ses çıkmamasıydı. Bu normal değildi.

Masaya oturdum. Yolda metro turizmin mükemmel ötesi kekleriyle karnımı doyurduğum için yemek almamıştım.

Masaya oturmamla benim geldiğimi gören Eftalya yerinde sıçrayıp tüm sessizliği bozdu.

" Sonunda be kızım neredesin sen. Ay dur bir fotoğrafını çekeyim özledikçe bakarım. "

Ben göz devirirken Efta çoktan telefonunu çıkarıp fotoğrafımı çekti.

Polat masadan kalkıp bana gel işareti yaptı. Ne gel ama  işaret ve orta parmağını bitiştirip kendi yönüne doğru arkasına bakmadan salladı. Artist!

Eftalya bana kaş göz işareti yapınca bilmiyorum dercesine bir bakış attım.

Masadan isteksizce kalkıp Polat'ı takip etmeye başladım.

°●○•°●○•°●○•°●○•°

Yine her zamanki gibi arka bahçeye geçmiştik.

"Ne oldu çabuk söyle işim gücüm var." dedim hemen.

"Neden benden kaçıyorsun Zümrüt ?"

Polat'ın sorusuna karşı arkamı dönüp gitmeye kalktım. Kolumdan sertçe tutulmamla durduruldum.

Yatılı OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin