Kocaman çemberin ortasında herkesin yüzünü incelemeye başladım . Anlaşılan o ki bunu yapan bi ben değildim . Herkese göz gezdirirken en arka sırada kolları bağlı bi şekilde gözlerini hiç ayırmadan pür dikkat sert bakışlarıyla beni süzen gözlere takıldı gözlerim .
Kendimi ona bakmaktan alı koyup etrafıma bakmaya devam ettim .
-HOŞGELDİN OKULUN EZIĞİ
-AYY YENİ KİZ BU MU ?
diye sesler yükselirken kendi kendimi yatıştırmaya çalıştım . İlk günden olay çıkmasını istemiyorum .
Neyse ki zil çalmıştı ve etrafımdaki insanlar , AH pardon insan kılıklılar dağılmıştı. Ben hala ortalığa bakarken bahçede sadece bi kişi vardı . O ÇOCUK .
Sakin adımlarla yanına ilerlerken elleri yine bağlı bir şekile yine o sert bakışlarıyla bahçeyi izlemeye devam ediyordu ..
-şeyy.. bişey??
Daha sözüm bitmeden sert bir şekilde kesip
-soldan üçüncü oda ikinci kat!.
diyip banktan kalktı . Nerden bildi ki soracağım soruyu ? İster istemez kötü hissettim kendimi. Neyse ki cevabımı almıştım . Tarif ettiği odayı büyük uğraşlar sonucu bulmuştum . İlk okuldan beli müdürlerin odasından korkarım ve müdürle ilgili bişey olduğu zaman hep annemle gelirdim . Ama artık büyüdüm , yani büyümüşümdür herhalde. Tüm cesaretimi toplayıp kapıyı titrek , duyulması güç bu seste tiklattim . İçerden gür bi sesle "GİRRR!!" Diye yükselen sesi duyduktan sonra titreyen ellerimle üstüme başıma son bi kez çekidüzen verip odaya girdim .
Göbekli , bardak aldı cami kadar gözlük , ağarmış ve ortası dökülmüş saçlı bir müdür beklerken ;
Uzun boylu,fit,gür saçlı ve oldukça havalı duran incecik gözlüğü ile müdür tipi olmayan bir adamla karşı karşıyaydım .
Hafif tebessümle ;
-buyrun ?
-şey ben yeni ?..
-adın ne ?
Bu ne be bu okulda genetik galiba leb demeden leblebiyi anlamak
- BALIN ÖZAY
bilgisayarın başına geçip biseyler yazdıktan sonra ,
-sınıfın 11/A küçük hanım ben sana sınıfına kadar eşlik edeyim istersen .
Kafamı evet anlamında sallayıp odadan çıktık. Herkes dersteydi koridorda yankılanan ayak sesinden başka çıt çıkmıyordu. Sessiz bir yürüyüşün ardından yeni sınıfımın kapısına geldik .
Müdür kapıyı bi kere tıkladıktan sonra sınıfa girdik . Düşüncelerim beni yanıltmadı ki , MÜBAREK sınıf sınıf değil düğün salaonu .
Tüm gözler bize bize çevrildiği için çekinmiştim ama bunu hissettirmemeye çalışıyordum .
Müdür içeri girince ayaklanan öğrenciler tekrar verilen komutla yerlerine oturdular . Tek bi kişi hariç ayağa kalkmamasina rağmen çok da göze batmıyordu.
Herkes yerine oturduktan sonra yüzünü net olarak seçtiğim kişi O'ydu . Bugün konuştuğum , yani konuşamadığım çocuk .
-Dersinizi böldüğüm için üzgünüm hocam . Yeni öğrencimizi getirdim . Siz derse kaldığınız yerden devam edin . (Yönünü sınıfa dönerek) sempatik bir dille "iyi dinleyin dersi" diyip sınıftan çıktı . Kendimi sınıfa tanıtma gereğinde bulunmadım. Hoş , onlarindan umuru değil zaten .
Ben arka tarafa doğru ilerlerken teneffüs zilinin okulu doldurmasıyla sınıf dağılmıştı.
Ortadan en arka sıraya geçip oturdum . Burdan herkesi net görebiliyorum . Başımı kaldırdığımda elini bana doğru uzatan kıza baktım .
-merhaba ben Biricik .
Elimi uzattım
-Ben de Balın
-burda mi oturacaksin ?
-evet bi sorun mu var ?
-bi-bizim için yok da başkaları için yani uzun hikaye yanıma otur istersen benim yanım boş bugün .
-yok saol ben yerimden memnunum .
-sen bilirsin .
Gözleri dolmuştu . Altı üstü bir sıra en fazla ne kadar değerli olabilir . Hem artık bende bu okulun ve sınıfın öğrencisiyim .
Önüme dönerken kalemligimi düşürdüm. Eğilip kalemligi alacakken gözlerim sıranın altındaki pisliklere takıldı . Koskoca sınıfta tek bir toz dahi bulunmazken benim sıramın altında meyve suyu kutlulari, ikiye ayrılmış bi simit , bi dal kurumuş gül,kağıt parçaları ve kırık saç tokası vardı . Elime poset geçirip hepsini içine aldım . Poşeti çöpe götürüp kutuya atacakken elimi aniden arkaya kıvırıp belinin duvara yaslanmasıyla neye uğradığımı şaşırdım . Başımı kaldırdığımda gözlerim dolmuştu .
-Napıyosun kızım sen ! Sana mi kalmış ulan o sıranın temizliği !? Hizmetliler bile dokunmuyor sana ne oluyor . (Sınıfa dönerek) hiçbiriniz uyarmadiniz mi lan . Dalga mi geciosunuz . Defol git bu sınıftan
-şe-şeyy ben sadece...
-sana defol dedim hala konuşuyor kafayı yicem . Çık git kızım bu sınıftan yoksa benim elimden bi kaza çıkacak .
Elimi bırakıp gitmem için eliyle kapıyı işaret etti .
Çantamı ve eşyalarımı toplayıp sınıftan çıktım . Sesi bütün okulu aldı ve hala kulaklarımda çığlıkları yankılanıyor . Söylediklerini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor . Ne yapacağımı,nereye gideceğimi bilmiyordum . Poset de elimde kaldı veremedim . Bi saniye daha dursaydim öldürecek gibiydi .BÖLÜMÜ ÇOK GECİKTİRDİM AMA BENCE DEGDİ BU HAFTA UST USTE BOLUM atcam UMARİM BEGENİRSİNİZ ❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIYI: UÇURUM (DÜZENLENİYOR)
FanficBİR KÖRÜN GÜNEŞİ GÖZLERİNDE HİSSETTİĞİ GÜN UYANACAĞIM