Onu tanımıyorum ama şu iki günde nasıl bi ruh hastası olduğunu ciddi anlamda fark edebildim . Ve olabildiğine uzak durmalıyım.
Otoparkın çıkışına gelmek üzereyim ve o hala arkamdan bakıyordu . Birden aklıma gelen şeyle arkama döndüm ve yanına ilerleyip aramızda olan bilmem kac metreyi bi kac santimlikte olsa kapatabilmek için parmak uçlarımda yükselip :
-sana bi sır verim mi ?
-Ben senin sırrını napim kızım banene senden ?
-iyi sen bilirsin benimle ilgili değildi zaten .
Arkamı dönüp bi kac adım attım ve çağırmasını umud ederek küçük küçük yürüdüm ......
Veee ışte bu!....
-neymiş bakalım o sır ?
Duyduğum sesle arkamı hiç dönmeden geri geri yürüdüm . Tam arkamı donecekken ayağıma taş takıldı yere dusecekken Alkın'ın beni tutmasiyla kendime gelemedim .Şaka şaka o ancak filmlerde olur tabi ki de yere düştüm . Hem o bırak beni tutmayı bilerek atar be .
Rüzgar'ın hunharca gülüşü beni daha da çileden çıkartıyordu.
-sen çok film izliyorsun galiba BALIN ÖZAY.
-öyle öküzün trene baktığıgibi bakacagina azıcık centilmen olda kaldır beni yerden .-banane nasıl dustuysen kalk !
Kaldırmasını zaten beklemiyordum. Bi an karşımda normal bi insan var zannedip boş bulundum ışte .
Ellerimi yere koyup kalkacakken avuç içimdeki yaranın zemine temas etmesiyle acıyla inleyip kalkamadim .
Rüzgar'ın sorar bakışlarıyla ne demek istediğini anlayıp cevap verdim ama hala pozisyonunu bozmamisti hayvan.!
Avucumu açıp yüzüne doğru oturduğum yerden yaklaştırıp
-marifetini görüyor musun hem senin yüzünden aynam kırıldı hem elim yara bere içinde kaldı üstüne bi de dustugum yerden kalkamıyorum . Bi de getirmiş beni buraya hesap soruyorsun ?
Eğilip avucumu açtı ve biricigin yapabildiği yani yapamadığı pansumana baktı .
-derin kesilmiş. Nasıl dayanıyorsun?
Söylediği şeyle içimde birşeyler koptu sanki ama acımi belli etmemek için sadece güldüm . Yaşadıklarım karşısında bu sadece sinek ısırığı...
-hadi kalk revire gidelim belki dikiş falan lazımdır.
Vicdan azabı çektiğini halinden fazlasıyla anlayabiliyorum .
Ama az bile tabi ki de dediğini yapıp onunla gitmicem.
-vicdanını rahatlatmak için bu kadar uğraşma çünkü belli oluyor RÜZGAR ALKIN .
Gozlerimin içine suçlu olduğunu hissettirecek bi bakış attı . Pişmandi . Ama sorsaniz umurunda bile değilim . Ellerimi yavaşça yere bıraktı ve arkasına bakmadan otoparktan uzaklaştı . Olduğum yerden sadece izleyebildim . Rüzgar'ın gidişini izledikten sonra meraklı bakışlarıyla Biricik koşar adım yanıma geldi .
O konuşmaya başlamadan ben konuşmaya başlayıp onu susturmak istedim .
- şimdi değil biricik şimdi anlatamam çünkü canım yanıyor. Dedim elimi göstererek.
- bişey sormayacaktım ki zaten .
Ne ? Ne demek sormayacak ? Şimdi o burda yokken otoparkda ne oldu anlatmayacak mıydım? Bu soruları kendi kendime sordum ama gözlerimle alt yazı geçmiştim ve bunu anlayıp hemen cevap vermişti .
- seni Rüzgarla yalnız bırakacağımı falan mı sandın ? Diyip küçük bi buse kondurdu yanağıma .
Bu kız gerçekten farklıydı . Bileklerimden tutup kendine çekip ayaklarımın üzerine kaldırdı ve az önce yere kapaklanip burktugum bileğimle okulun içinde kazazede gibi sınıfa ilerliyordum.Diğer bölüm de hazır ama okuyucu sayısına göre paylaşıcam 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIYI: UÇURUM (DÜZENLENİYOR)
Fiksi PenggemarBİR KÖRÜN GÜNEŞİ GÖZLERİNDE HİSSETTİĞİ GÜN UYANACAĞIM