Bu sabah ilk defa alarm çalmadan ve annem uyandırmadan , hatta huysuzlanmadan yatağımdan kalktım. Üzerimi giydikten sonra yatağımi düzeltip annemin yanına gittim . Sabahın köründe yine kahvaltı hazırlamıştı. Ama ben erken vakitte kahvaltı yapamıyorum .
-günaydın annecim
-hayırdır erkencisin bugün kızım.
Anneler herşeyin farkına neden bu kadar çabuk varıyor? Ne dicektim . "Annecim dün geç saatte eve gelmemin sebebi yeni gittigim sınıftan kovulmakti bende biraz sahilde dolaşayim derken beni sınıftan kovan oğlanı serserilerden kurtardım arabasına kitledim ve şimdi onu kurtarmaya gidiyorum " oha bi de o var niye bu kadar rahat davranıyorsam anlamış değilim .
-hiç yok bişey anne yeni okulumu ve arkadaşlarımı çok sevdim onlarda beni çok sevdi bi an önce okula gitmek istiyorum o yüzdenAyak üstünde 40 tane yalan söyledim resmen . Kolay kolay yalan söylemem ama yılların acısını çıkartıyorum . Sofraya oturmadan tabaktaki zeytinden bi kaç tane yedikten sonra anneme sarılıp öptüm ve koşarak ayakkabılarını giydim . Evden çıktıktan sonra son sürat sahile koştum. Görüş açıma giren arabaya doğru seri adımlarla ilerledim . Pencereden gördüğüm golgeyle daha da hizlandim çoktan uyanmıştı bile . Anahtarları cantamdan çıkartıp kilitlerini açtım. Kilit sesini duyar duymaz ayaklandı. Bir hışımla kapıyı açıp yine bağırmaya başladı.
-napiyosun sen yine ! sen kimsin beni arabama kilitleyip anahtarlarımı alıp gidiyorsun!
Ay canım sen dur daha arabanın önünü görmedin .
-sana yardım etmek istemiştim sadece. Dün gece burda olmasaydım denizin dibini boylamıştın.
Nerden geliyor bu cesaret bilmiyorum ama karşısında suskun kalmak istemiyorum.
- sana ne benden ayrıca dün ne oldu .
Çantama eğilip her zaman yanımda taşıdığım küçüklüğümden kalan barbili el aynamı yüzüne tuttum yüzü gözü yara içindeydi .
-bak bakalım ne olmuş
İfadesiz bi şekilde aynaya bakıp hiç birşey yokmuş gibi elimi itti . Elimdeki ayna yere düştü ve paramparça oldu. Gözümden ard arda yaşlar akmaya başladı . O ayna benim güzel gunlerimden kalan tek şeydi ve tanımadığım hiçbir şeyi hak etmeyen gerizekali bi insana yardım etmek isterken kırdım. Yere egildim ve kırılan parçaları toplayıp olduğum yerden uzaklaştım. Bana neden bu kadar kötü davrandığını bilmiyorum . Sanki daha önce tanıştık ben ona acı çektirdim ve bunun öcünü alıyor . Elimdeki kırık aynaya baktım . Bende tıpkı onun gibiydim. Paramparça oldum . Elimi sıkıca kapattım . Canımın yangınını hissetmiyorum bile . Gözümden akan yaşlara hakim olamıyorum . Dakikalarca ağlayarak yürüdükten sonra okula gelmiştim . Elimdeki cam parçalarını yere atıp aynanın kutusunu çantama koydum ve okula girdim. Çoktan dağılmış olan bahçeye göz gezdirdikten sonra sınıfa doğru yol aldım . Daha sabahın ilk saatlerinde fazlasıyla bitkindim . Ölü gibi yürüyordum resmen . Merdivenleri çıkmakta biraz zorlansam da sınıfın kapısına gelmiştim . Kapı açık ve hoca daha gelmemişti. Dünki yere oturmayı düşünmüyordum. Kapıda Biricik'le göz göze geldikten sonra halimden iyi olmadığımı anlamış ve bi sıradan hemen kalkıp yanıma gelmişti.
-Balın senin neyin var böyle iyi görünmüyorsun
Boydan boya beni süzdükten sonra elimden yere damlayan kanları gördü.
-elin kanıyor kızım senin ne bu halin geç sıraya çabuk .
Normalde kan görmeye dayanamam ama şu an o bile umurumda değil .
- beni tanımıyorsun. Daha okula dün geldim sadece birbirimizin isimlerini biliyoruz ve dahası cevrende o kadar zengin arkadaşın varken neden bana iyi davranıyorsun. Ve bunu bi tek sen yapıyorsun .
Bu soruları sormamın nedeni o da onun arkadaşı ve onun gibi olmamasını garipsedim . Belki o da benimle dalga geçmek için burda ve kendimi onların oyuncağı yapmak istemiyorum .
-seninle sadece tanışmak istedim iyi bi kıza benziyorsun ve diğer insanların zenginlikleri benim umurumda değil para bende de var ben samimiyet istiyorum ve seni kendime yakın gördüğüm için seninle konuşmak istedim . Anlaşacağımızı düşündüm .
Söyledikleri karşısında dicek bişey bulamadım aslında .
-böyle düşünüyorsan gerçekten seninle iyi arkadaş olabiliriz çünkü burda parana göre değerlendiriliyorsun.
-alışırsın ama bana ilk önce dünden beli nasıl oldun ve eline ne oldu anlat bakalım .
Başımı eğip ellerime baktım ve tekrar başımı kaldırdıktan sonra yine onu gördüm . Beni, kendi arkadaşlarına onu ispikliyormuşum gibi görmemesi için
-sonra tenefuste konuşsak olur mu ?
Diye sorduğumda
-olur ama şu ellerini hoca gelmeden temizleyelim. dedi ve çantasından bi şişe su ve peçete çıkartıp peceteyi suyla islattiktan sonra yavaşça ellerimi temizledi. Gerçekten. Çok iyi bi kız, daha önce hiç arkadaşım olmamıştı ama olsaydı da Biricik gibi birini isterdim herhalde . Elimi temizledikten sonra ellerime yara bandı yapıştırdı . Yavsca cantamdan dersimiz olan kitapları çıkardım ve hoca kapıdan içeriye girmişti bile . İlk dersimiz edebiyat ama aklım şu an derste değildi . Arkama dönüp ona baktım göz göze geldik ben önüme döndüm ama o birşey yok gibi hala bana bakıyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIYI: UÇURUM (DÜZENLENİYOR)
FanficBİR KÖRÜN GÜNEŞİ GÖZLERİNDE HİSSETTİĞİ GÜN UYANACAĞIM