Multimedyayı sonlara doğru açın :)
Alya’dan devam;
Dördümüz yarın gerçekleşecek buluşma ve bu buluşmanın planları hakkında hemfikir olup Neslihan-Faruk çifti ile randevulaştıktan sonra dinlenmek adına evlerimize dağıldık.
Ailem ile geçirdiğim bu günün sonunda saat 22.00 gibi, dinlenip kendimi ertesi güne hazırlamak adına odama çekildim. Yarın neler yapacağımızı aklımdan geçiriyordum. Çılgın bir pazar günü olacaktı.
Melina Hanım, Ahmet Bey ve ben bahsettiğimiz saate ve yerde buluşacaktık müthiş ikilimiz ile. Anlaştığımız kadarıyla, Melina Hanım Robin kılığında olacaktı. Bu kılığa girmesi için çok bir şeye ihtiyacımız yoktu aslında, biraz daha siyahi giyim tarzı ve siyah bir peruk bizim Melina Hanım’ı anında Robinleştiriyordu. Ahmet Bey bizim adli konular hakkında defansımız olacaktı, onların tehditlerine karşı. Robin kılığındaki Melina Hanım ise, Faruk ile yaşadıkları ilişki konusunda karşı tarafı- özellikle Neslihan’ı- sakinleştirmeye, bir orta yol bulmaya çalışacaktı. Benim görevim ise bu görüşme sürecinde bedende Melina Hanım’ın olduğundan emin olmaktı. Aklımda çeşitli senaryolar canlanmaya başladı, ya görüşme sırasında bedene başka bir karakter girerse?
Birinci felaket senaryom bedene Robin’in girmesi. Bu durumda Robin psikopat kişiliğini konuşturacak, Faruk ile yaşadıkları ilişki konusunda böbürlenecek ve Neslihan’ın daha da sinirlerini zıplatacaktı. Anladığım kadarıyla Robin; Faruk’u işlemek istediği bir cinayet için kullanmıştı, aralarında duygusal herhangi bir şey yoktu. Ama aklımı şu kurcalıyordu; ya Robin Neslihan’a acı çektirmeyi ve nihayetinde onu öldürmeyi kafasına koyar ve bunun için zavallı Faruk’u kullanmak isterse? Bu çok tehlikeli bir durumdu. Düşünsenize Neslihan’ın gözleri önünde Robin ve Faruk’un flörtleştiğini? Söylememe gerek yok ama bu durumda bizim orta yol bulma çabalarımız yok olacaktı. Orta yol bulmayı bir kenara bırakalım da oradan sağ çıkmamız pek mümkün görünmüyordu.
Mel ve Kevin ile karşılaşma şansım olmadığı için Candy hakkındaki ikinci ve son felaket senaryomu düşünmeye başladım. Candy’den pek zarar geleceğini sanmıyorum aslında, en fazla Neslihancığımın giyim tarzını eleştirir, “ Bizimle değilsin.” ya da “ Bir moda ikonu olarak gözlerim kanıyor.” falan der. Neslihan ve Faruk, karşılarındaki kişi bir anda böyle değiştiğinde bir şeylerden şüphelenebilir belki ama çoklu kişilik bozukluğunun akıllarına gelme ihtimali baya bir düşük.
Tüm bunları düşünürken yavaş yavaş uykunun bedenimi ele geçirdiğini hissettim. Ertesi gün dinlenmiş ve olabilecek bütün aksiyonlara hazır şekilde uyandım. Saat 09:00 gibi arayan Ahmet Bey evimin önüne bir araba göndereceğini, 10:00 gibi hazır olmam gerektiğini ve buluşma yerine Melina Hanım ile buluşup birlikte gideceğimizi söylemişti.
Saat 10:00’da evimin önüne gelen dünkü arabaya binerek Melina Hanım ve Ahmet Bey ile buluşmak üzere yola çıktım. Yaklaşık 20 dakika sonra Melina Hanım’ın villasının girişine gelmiştik. Araba villanın kapısından giriş yaparak ilerlemeye başladı. Nihayet villanın önüne geldiğimizde teşekkür ederek arabadan indim ve Ahmet Bey beni kapıda karşıladı.
Kısa bir selamlaşmanın ardından Ahmet Bey: “ Biraz ayrıntıları konuşmak ve Melina Hanım’ın bedenini başka bir karakterin kullanmasını önlemek için erkenden buluşmanın uygun olacağını düşündük. “ dedi. Dünkü felaket senaryolarımı düşünerek “ En iyisini yapmışsınız. Karakter geçişlerini tetikleyen şeyler hakkında konuşup önlem alırsak bu günü kazasız atlatırız diye düşünüyorum.” şeklinde cevap verdim karşımdaki babacan insana. Birlikte Melina Hanım’ın odasına ilerledik ve nihayet vardığımızda karşımızda siyah saçlarıyla Melina Hanım duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kim Bu Kadın?
General FictionBu kez savaş psikiyatrik! Bir kadının kendi içinde yaşayan dört karakter ile savaşı... Bu kez savaş kendinle!