Yüzleşme.

273 129 292
                                    

Multimedya : Alya

Alya'dan devam ;

Robin kendisini övüp Mel'i kötüledikten sonra " Gitmem gerekiyor anne. Kendine iyi bak." dedi ve yine o hüzünlü çocuk bakışlarını gönderdi gözlerimin içine. Ardından arkasına bile bakmadan odadan çıkmak için ilerledi. Daha demin gözlerimin içine bakan masum çocuk şu an çoktan bulunduğumuz ortamı terk etmiş ve yerini acımasız bir seri katile bırakmıştı.

Robin'in arkasından yavaşça bende odadan çıktım ve onu gözlemlemeye başladım. Üst kattan aşağıya inen merdivenlere yöneldi ve çıkarken Ahmet Bey'e " Sakın beni aramaya ya da bulmaya çalışma uyarıyorum." dedi tehditkar şekilde. Ahmet Bey'in cevabını dahi beklemeden kapıyı sertçe çarpıp çıkan Robin'in arkasından pencereden baktım ama çoktan gözden kaybolmaya başlamıştı.

Pencereden uzaklaşıp merdivenlerden aşağı, Ahmet Bey ve Hale'nin yanına doğru, ilerlemeye başladım. Ahmet Bey ve Hale geniş salonun içindeki karşılıklı koltuklara oturmuşlardı. Yaşananlar onlara gayet normal geliyordu, bunun farkındaydım.

Yavaş yavaş ilerleyerek karşılıklı oturan iki kişiye eşit mesafede bakış açısına sahip olan ortadaki koltuğa oturdum. Koltuklar U şeklinde dizayn edilmişti ve bu da konuşan kişilerin birbirini görmesi açısından avantajlı bir durumdu.

" Dün ve bugün yaşadığım bir çok şey var ve içimden gelen bir ses bu soruların cevabını ikinizde bulabileceğimi söylüyor."dedim Ahmet Bey ve Hale'nin gözlerinin içine tereddütsüz ve korkusuz şekilde bakarak. Sinirliydim, yaşananları öğrenmek istiyordum, bilinmezlik beni çıldırtıyordu ve karşımdaki insanların bu kadar umursamaz olması açıkçası beni sinirlendiriyordu fakat aynı zamanda hayran da bırakıyordu. Bazen her şeye karşı duyarsız kalmak istersiniz ya aynen öyle bir durumdu bu işte.

" Neslihan ve Faruk'tan mı bahsediyorsun Alya?" dedi Ahmet Bey aynı şekilde gözlerimin içine bakarak. Bana hepimiz aynı geminin yolcularıyız, bu konuda yapabilecek bir şeyimiz yok ancak birbirimize destek çıkabiliriz şeklinde bir duruş sergiliyordu. Ahmet Bey'in şu an suçluluk gibi bir duygusu olmadığına eminim ama bu konuyu umursamadığı anlamına da gelmiyor; aksine bu konuyu ve etrafındaki kişileri fazlası ile önemsiyor ve herkese destek olmaya çalışıyor bence.

" Aslında bir çok konu var ama Robin'in bana olan takıntısından başlayalım."dedim. Olanları öğrenmek istiyordum, bu konuda herhangi bir tereddüt yaşamıyordum.

Ahmet Bey: "Robin bir gün cinayet işlediği sırada seni görüyor ve ölen annesine çok benzetiyor. Bunun sonucunda Kevin ile yazıştıkları e-posta adresinden bunu Kevin'a iletiyor ve ölen annelerini bulduğunu söylüyor. Robin seninle tanışmak konusunda çok istekliydi, Kevin'da öyle. Ayrıca Robin ve Kevin'ın araları çok iyi, birbirlerinin kardeşi diyebiliriz zaten annemiz diyorlar sana. Kevin, bedeni kullandığı sırada Robin'in tarif ettiği yerlere giderek senin çalıştığın psikiyatri bölümünü buluyor ve o da bunu Robin'e iletiyor. Anlayacağın şu ki iki karakterde senin hakkında bir takıntı sahibi. Robin başka bir gün bedende olduğu sırada senin çalıştığın psikiyatri bölümüne geliyor ve bunu takip eden günlerde seni düzenli olarak takip etmeye başlıyor."dedi.

Bu cevaptan tatmin olmuştum. Açıkçası konu daha çok aydınlatılmalıydı ama o da benim mesleki becerilerime kalmıştı. "Peki Neslihan ve Faruk, dün beni kaçırdılar sizin bununla alakanız ne ?" diye tekrarladım onlardan şüphelendiğimi.

Ahmet Bey: "Kaçırılma hikayeni ve devamında olan şeylerin hepsini biliyorum. Sizi yakın zamanda takip etmesi için bir koruma görevlendirmiştim zaten. Neslihan ve Faruk'a gelecek olursak, bu konu hakkında birkaç yeni bilgi elde ettik. Robin ile alakalı. Bunları sana Melina Hanım açıklamak istiyor. O yüzden biraz daha bekleyeceksin cevap için." dedi.

"Bu konunun aydınlanması benim de en büyük isteklerimden şu an; peki benim için neden koruma tuttuğunuzu sorabilir miyim? Ayrıca eğer koruma tuttuysanız benim kaçırılmama neden müsaade ettiniz? Hırsızlık olayından da böylece mi haberdar oldunuz?" diye sıraladım sorularımı.

Ahmet Bey: "Robin'in sana olan takıntısı artmaya başladı ve bende  yaşanacakları tahmin ettim diyelim. Kaçırmalarına müsaade ettik çünkü ne istediklerini ve seni neden kaçırdıklarını anlamaya çalışıyorduk. Ama şu konudan emin olabilirsin, bulunduğunuz binanın çevresinde 30'a yakın adamımız zaten seni korumak üzere bekliyordu. Herhangi bir aksilik olması durumunda binanın içine gizlice soktuğumuz 5 kişi dışarıdakiler ile iletişime geçecek ve acil durumda müdahale edeceklerdi. Kaçırma süreci hakkında sana daha ayrıntılı bilgi vereyim. En baştan başlayayım, senden bilgi almak istiyorlardı ama bunu yapamadılar hiçbir şeyden haberin yoktu çünkü. Senden daha ayrıntılı bilgi almanın yollarını aramaya başladılar ve o sırada bir ilaç kullandılar. Bu kullandıkları ilaçtan uzun zamandır haberdarız ve hakkında daha ayrıntılı bilgi almak amacıyla da kaçırılmana biraz göz yumduk açıkçası. İlaç kişinin o sırada 15 dakikalık bir baygınlık yaşamasına neden oluyor ve bu baygınlık sırasında beynine çeşitli komutlar gönderiyorlar. Bu komutlar genellikle ne yapmanı istediklerini içeriyor. Sana yönelttikleri komutlar çalıştığın psikiyatri kliniğine gitmen ve Hale ile senin dosyalarını alıp gelmen şeklindeydi. Burak'ın dosyaları ile ilgilenmediler çünkü ondan şüphelenmiyorlar. 15 dakika sonucunda sen uyandın ve tıpkı kurulmuş bir robot gibi hırsızlık olayını gerçekleştirdin. Psikiyatri kliniğinden elinde dosyalarla çıktın ve dosyaları Neslihan ile Faruk'a uzattın ardından ikinci bir ilaç ile seni uyutarak kaçırdıkları gibi yatağına geri bıraktılar. Ertesi gün uyandığında her şeyin rüya olduğunu düşünecektin ama içten içe bir gerçeklik payının var olduğunu bilecektin, bu da seni çıldırtacaktı ama herhangi bir bağlantı kuramayacaktın. Ya da en azından onların planı buydu. Güvenlik kameralarındaki görüntülerin ortaya çıkmasıyla olay açığa çıktı ve sende hırsızlık olayının farkına vardın, yaşananların bir rüya olmadığını da anladın. Bunun sonucunda yasal süreç başladı ve bildiğin gibi polis merkezinde seni bu durumdan kurtarmak için bulundum. Devamını biliyorsun, şu an buradayız." dedi.

"Kaçırılmama göz yummanız açıkçası pek hoşuma gitmedi. Peki Neslihan ve Faruk bana sürekli bir kadının kim olduğunu sordular, nasıl olurda en büyük şirketlerinin sahibinin kim olduğu bilmezler, Melina Hanım'ı tanımıyorlar mı?" dedim.

Hale soruma cevap verdi. " Melina Hanım'dan haberdarlar ama onun hayatı hakkında birkaç şey daha öğrenmek istiyorlar. Bu konuda Melina Hanım'ın bizzat açıklamak istediği şeyler arasında. "dedi.

Beynimdeki soru işaretleri yok olmak için Melina Hanım'ın açıklamalarını bekleyecekti anlaşılan. Elimde olan bilgileri kafamda değerlendirmeye başladım. Robin ve Mel cinayete yönelimli iki kişilikti ve bu kişiliklerin şirketin geleceği adına bir cinayet işlediği karşı şirket tarafından düşünülmüş olabilirdi, kim bilir belki de HTRE şirketinin önemli bir kişisi Robin ya da Mel tarafından öldürülmüş olabilir. Bu sorular hala belirsiz.

Tam aklımdaki diğer soruyu soracağım anda Ahmet Bey çalan telefonuna yöneldi. Kısa bir konuşmanın ardından, " Sanırım başımız belada Alya ve Hale haydi gidelim Robin yine yapmış yapacağını" diyen Ahmet Bey'i  hızlıca takip etmeye başladık.

Anlaşılan bugün bitecek gibi değildi. Bir gün içinde yaşadığım bu karmaşayı günlere hatta yıllara bile bölebilirdim belki. Dediğim gibi bugün hayatımın dönüm noktasıydı ve bu tanımın hakkını veriyordu.

Kim Bu Kadın? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin