Kim Bu Kadın?

Kim bu Melina?

Alya'dan devam;

Oda da  bir ölüm sessizliği vardı. Herkes yaşananları idrak etmek istercesine suratıma bakıyordu.

Burak " Bunların bir açıklaması olmalı."dedi temkinlice. Hale yorum yapmadı.

Müdür Bey ise" Burak Bey bir memurun mesai saatleri dışında kendisinin ve iş arkadaşının dolabını karıştırarak dosyaları almasının hiç bir açıklaması olamaz kendi dosyalarını mesai saati içinde inceleyebilir ve gereken işlemleri gerektiği şekilde gerçekleştirebilir fakat Hale'nin dosyalarını alarak gitmesinin herhangi bir açıklamasını ben bulamıyorum hem de mesai saati dışında oluyor bunlar. Ben bu kurumdan sorumlu kişi olarak böyle bir olaya göz yumamam, Alya Hanım üzgünüm fakat gözlerimle gördüğüm bir şeyi inkar edemem ve görmezden gelemem bu durumu polislere iletmek zorundayım polisler gerekli açıklamaları aldıktan sonra durumunuzu değerlendirir." dedi otoriter sesiyle.

Ne olduğunu hala anlamamış haldeyken Müdür Bey telefondan 155'i aradı ve olayı kısaca anlatarak kurumun adresini verdi.

Şu an panik halinde değil şok içerisindeydim, insanların başkalarından emin olamaması belki de normal bir şeydi fakat insanın kendisinden emin olamaması kelimelerle tanımlanamayacak kadar iğrençti. Şu zamana kadar gördüğüm rüyalardan sonra yaşadığım ufak şok hallerini düşündüm. Her rüya farklı bir kurguydu ve her rüyada farklı bir şekildeydim. Rüyalar normalde yapmayacağımız ya da sevmeyeceğimiz bir şeyleri bize yaptırıyor ve sevdiriyordu. Uyandığımız zaman " Bunu yapan  ben miyim?" sorusunu defalarca kendimize soruyor ve hiçbir cevap bulamıyorduk bazen .İşin kötü yanı şu an yaşadıklarım rüya değil gerçekten yaşanan şeylerdi ve ben yine aynı soruyu soruyor ama bir cevap bulamıyordum.

10 dakika içinde polisler kuruma gelerek beni merkeze götürmek üzere tutukladılar. Merkeze gittiğimizde farklı suçlardan gelen bir çok insan vardı.  Yanımıza yaklaşan bir polis memuru cinayet ve adam yaralama gibi suçları daha öne aldıklarını bu nedenle beni 1 saat sonra sorgu için içeri alabileceklerini söyledi .

Polis merkezine ben, Hale , Burak ve Müdür Bey birlikte gelmiştik . Onlar da tanık durumundaydı ve onların güvenlerini kırdığımı hissediyordum .Ne söyleyebilirim ki; şu an ben bile kendime güvenmiyorum .

Bir saat sonra sorgulamaya alındım , polis memuru arka arkaya bana sorular soruyor ve ben suçsuz olduğumu söylüyordum. Bunun dışında bir cümle kurmadım, hala ne söyleyeceğimi bilmiyordum çünkü.
İki dakika sonra içeri avukat olduğunu söyleyen bir adam girdi ve polis memuruna özel görüşme hakkını kullanmak istediğini söyledi, bunun üzerine polis memuru 10 dakikamızın olduğunu söyleyerek odadan ayrıldı .

Polis memuru odadan çıktıktan sonra avukat kendini tanıtarak isminin Ahmet olduğunu ve zamanımız kısıtlı olduğu için kendini şu an daha ayrıntılı tanıtamayacağını söyledi.

"Olayı biliyorum ama kısa bir özet geçer misiniz?" dedi.

"Ben böyle bir şey yapmadım o görüntülerde görünen kişi benim ama bunu yapsam benim hatırlamam lazım. Neler olduğu hakkında hiçbir bilgim yok. "dedim.

Avukat Ahmet Bey "Herhangi bir düşmanın ya da son zamanlarda yaşadığın  ilginç olay var mı?" diye sordu.

Kendimi savunmaya geçirerek" Hiçbir düşmanım yok" dedim. O anda beynimde şimşekler çakmıştı. Faruk ve Neslihan ile o gece yaşadıklarım aklıma geldi.

" Evet, herhangi bir düşmanım yok fakat son zamanlarda yaşadığım ilginç bir olay var." dedim sakince, yaşadığım o geceyi hızlıca anlattım.

Olayları anlattıktan sonra avukatın yüzünde en azından şaşırmış bir ifade bekliyordum fakat bu sadece beklenti olarak kaldı.

Avukat etrafı kolaçan ederek " Şu an gizli bir görüşmedeyiz yani söylediğin şeyleri kimse duymayacak . Kamera ya da ses kaydedilmiyor şu an. O yüzden rahat olabilirsin." dedi ve anlatmaya başladı.

"O gün gördüğün Faruk ve Neslihan evli ve mafya bir çift. Benim patronumun adı Melina. Bu çift şu an patronumun bazı önemli özelliklerini  biliyor. Bunun belirli nedenleri var fakat bunu sana benim anlatmam  uygun olmaz,  Melina Hanım sana anlatacak. Sana tek söyleyeceğim bu olayın içine dahil oldun ve artık bu olaylardan kaçamazsın. Melina Hanım seni bu durumdan kurtarmak için beni gönderdi birazdan polis memuru içeri girecek ve ona  dosyaları Hale'nin bilgisi dahilinde aldığını, çünkü ertesi iş gününe yetişmesi gereken bir dosyanızın olduğunu söyleyeceksin , neden hepsinin kadın olduğunu sorduğunda ise kadın sığınma evleri ile alakalı bir çalışma yaptığınızı söyleyeceksin." dedi bu tür olaylara alışkın tutumu ile.

Olayları idrak etmeye çalışırken avukata " Hale'yi sorguladıkları zaman bilgisi dahilinde olmadığını söyleyecek."dedim ümitsizce.

Bunun üzerine Ahmet Bey" Hale 5 yıldır bu olayın içinde ve kendisiyle konuştum, herhangi bir sorun çıkmayacak , şu anki amacımız seni buradan kurtarmak çünkü sen bizim için çok önemlisin." dedi ve benim kabul ettiğimi anladığında  ekledi " Zamanınız dolmak üzere, polis memurunun herhangi bir sorusuna cevap veremezsen avukatım ile görüşmek istiyorum de çıkışta otoparkın sol köşesinde siyah bir arabanın içinde seni bekliyor olacağım." dedi ve odadan çıktı.

Avukattan bir kaç dakika sonra polis memuru içeri girdi ve sorularına cevaben Ahmet Bey'in söylememi istediklerini söyledim. Psikiyatri  eğitimi aldığım için yalan söylediğimi hiçbir şekilde vücut dilimle belli etmediğimi düşünüyorum. Polis memuru hiçbir şeyden şüphelenmedi ve " Serbestsiniz, ifadenizi imzalayıp çıkabilirsiniz. Mesai saatleri dışında böyle bir olay olduğu için uyarı alacaksınız." dedi. Olayın bu kadar kolay çözüleceğini hiç sanmıyordum.

Çıkışta Burak ve Müdür Bey'e aynı açıklamaları yaptım. Hale ortalıkta görünmüyordu.Neden o anda açıklama yapmadığımı sorduklarında mesai saatleri dışında dosyaları aldığım için korktuğumu,  şok geçirdiğimi ve tepki veremediğimi söyledim. Bana inandıklarını sanmıyorum, şu an bu umrumda da değil açıkçası çünkü merak ettiğim daha önemli konular var. Eve gitmek istediğimi ekledim ve yanlarından ayrıldım. Müdür onaylamaz bir ifade ile bakarken hızlıca onlardan uzaklaştım.

Daha yeni gördüğüm avukata neden güvendiğimi bilmiyordum ama bana tarif edilen arabayı bulmak üzere otoparka ilerledim. Araba Ahmet Bey'in bahsettiği yerdeydi arabaya yaklaştığımda şoför kapıyı açarak arka koltuğa oturmamı işaret etti. Arabaya bindiğimde Ahmet Bey ve Hale'den arabadaydı, muhtemelen Hale'yi başka bir polis memuru benim ile aynı anda sorgulamıştı.

Ahmet Bey,  Melina Hanım'ın yanına gittiğimizi söyledi , itiraz etmedim , bu bilinmezlik beni çıldırtmak üzereydi ve bir an önce gerçekleri öğrenmek istiyordum. Araba ilerlemeye başladığı anda Hale ile yalnız kaldığımız ilk anda konuşmayı aklıma not ederek yolun bitmesini beklemeye başladım. Kimdi bu Melina ve benden ne istiyordu? Ve ben neden çaldığım dosyaları ve olay gününü hatırlamıyorum?