5- ''Galiba altıma yaptım.''

612 101 18
                                    


BÖLÜM 5 ''Galiba altıma yaptım.''

İlknur ile Nilsu'nun karnını doyurmaya çalışıyorduk ancak yardımcı kadının bize verdiği biberon, Nilsu'yu doyurmak dışında her işe yaramıştı.

Önce biberonun sıcaklığını kontrol etmeyi unuttuğumuz için bebeğin dudaklarını yakmıştık. Ardından çocuğun ağlamasını durduramayınca Berkay'ın yanına gitmiştik ancak Ömer, çocuğun kesik kesik ağlamasını ve bizim telaşımı görünce bebek boğuluyor sandığı için Nilsu'yu hızla kucağımdan almış ve suni teneffüs yapmaya başlamıştı.

Biz daha ne olduğunu anlamadan, Ömer bebeği kurtaracağım derken neredeyse aşırı oksijenden zehirliyordu. Ardından Nilsu daha fazla bu eziyete dayanamamış ve Ömer'in yüzüne kusmuştu.

Nilsu'yu sonunda Ömer'in elinden aldığımızda, Ömer öğürerek Oğuz'un üstüne kendini atmıştı. Sonuç olarak üzeri kusmuk olan ikinci bir şahısta aramıza katılmış olmuştu; Ömer, Oğuz'un üstüne kusmuştu. Oğuz, sonunda Ömer'i ensesinden tuttuğu gibi kaldırmış ve bir güzel pataklamıştı. Ardından biz Nilsu'nun üzerini değiştirmek için merdivenlerden çıkarken Oğuz'un üstündeki tişörtü çıkardığını görünce ağzımız beş karış açık, merdivenlerde öylece durmuş ve Oğuz'un müthiş vücudunu izlemiştik.

Her ne kadar Oğuz'dan nefret ediyor olsam da, harika baklavaları olduğu gerçeğini değiştiremiyordum. Elindeki kirli tişörtü ile merdivenlere yönelen Oğuz bizi fark ettiğinde İlknur ile anlamsız bir çığlık atıp utançla Nilsu'nun odasına çıktık.

Ufaklığı önce bir güzel yıkamış, ardından üzerini değiştirip karnını doyurmayı başarmıştık. Ancak karnını doyurma aşamasında, İlknur bu defa biberonun sıcaklığını kontrol etmek için kendi ağzını yakmıştı. Yaklaşık 1 saat boyunca ağzında bir kalıp buzla gezmişti ve bende Nilsu'yu uyutma görevini üstlenmiştim.

Ancak şanssız bahtım, Nilsu o kadar yorgun olmasına rağmen uyumayı ısrarla reddediyordu. Bende koca karı taktiğine başvurmuştum. Üçlü koltuğa yan bir şekilde oturarak bacaklarımı uzatmış ve üzerine de Nilsu'yu yatırmıştım. Yarım saattir bacaklarımı durmaksızın sallıyor ve Nilsu'nun uyuması için arada ninni mırıldanıyordum. Uykuya bu denli direnen bir bebek hayatımda hiç görmemiştim ben.

Hala uyumamıştı, birazdan ben uyuyakalacaktım.

''İlknur, galiba felç geçirdim. Bacaklarımı hissedemiyorum.'' diyerek yanımda dikilen İlknur'un tişörtünden asıldım. ''Bir şey olmaz, az daha salla. Uyur birazdan, yoruldu zaten.''

Sinirle sesimi yükselttim. ''Yarım saattir aynı şeyi söylüyorsun!'' Sesim üzerine Nilsu kıpırdanıp ağlamaya başlayınca bende onunla birlikte ağlayacaktım, az kalmıştı.

''Özür dilerim Nilsucuğum. Ağlama tatlım, geçti.'' deyip Nilsu'nun karnını okşayarak bacaklarımı sallamaya devam ettim. Ağlaması bir süre sonra sonlanınca uyuması için tekrar ninni söylemeye başladım.

''Bu çirkin seste nereden geliyor?''

Göze Göz Dişe DişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin