7- ''This is Aksiyon.''

501 97 7
                                    

BÖLÜM 7 ''This is Aksiyon.''

Hilal, akşam yemeğinden sonra Nilsu'nun karnını doyurmuş ve erkenden yatırmıştı, küçük kızı. İlknur'un yanına indiğinde birkaç lokma bir şey yedikten sonra sofrayı toparlamıştı. İlknurla birlikte televizyon izlemeyi planlıyordu ancak saat 20.30'a geldiğinde aniden bastıran uyku ile odasına gitmiş ve kendini uykunun kollarına bırakmıştı. Biraz son İlknur'da yanına gelmişti.

Ömer ise küçük çocuklar gibi uykuya direnmeye çalışarak oturduğu ikili koltukta başını geriye yaslamış, sayıklıyordu.
''Şşşt!'' diye seslendi Oğuz. Oğuz'unda erkenden uykusu gelmişti ancak o da uyumamakta kararlıydı. ''Kalk, yerine yat Ömer.''

Ömer başını kaldırıp, tek gözünü açarak Oğuz'a baktı. ''Tamam anne...'' diye mırıldandı belli belirsiz. Başını geri koltuğa yasladığında Oğuz'un aniden kendisini iteklemesi ile kendisini yerde buldu. ''Hass... Ne oluyor?''
Ömer şaşkın şaşkın etrafına bakınırken, Oğuz onu kaldırarak merdivenlere doğru ittirdi. ''Git yerine yat. Adamı hasta etme.''

Ömer, belini kaşıyarak esnedi, merdivenleri çıkmaya başladı. ''Sen yatmıyor musun?''
Oğuz başını iki yana salladı. ''Biraz daha durayım. Sonra yatarım.''

Ömer, merdivenleri çıkarken neredeyse uykuya dalmak üzereydi, zoraki odasına çıktı.
Oğuz ise televizyonu kapatarak salonun ışıklarını söndürdü ve ceketini alarak arka bahçeye çıktı. Biraz düşünmesi gerekiyordu, belki de biraz sigara içmesi.

Birkaç gündür Hilal'den duyduğu sözleri düşünüyordu; Kadınlara değer ver, kadınları bir obje olarak görme, para insanları satın alamaz...
Oğuz'a göre bu tarz sözler, insanların birkaç olumlu eleştiri almak için mırıldandığı edebi sözlerdi. Bu sözler, Oğuz'a gerçek dışı gibi geliyordu. Somut bir karşılığı olmayan, tamamıyla hayal ürünü gibi...

Ceketinin cebinden nadiren yanında bulundurduğu sigara paketini çıkararak bir tanesini dudakları arasına sıkıştırdı. Çakmağını çıkarıp sigarasını yakarken, bahçedeki ağaçların arasındaki, karanlıktan görünmeyen, hamağa doğru adımladı.

Kendini hamağa attığında, düşünmesi gereken tek şeyin Hilal'in sözleri olmadığını fark etti. Ailesini düşünmeliydi, kendi tercihlerini düşünmeliydi, kendisini evden atmak üzere olan kiracısını düşünmeliydi...

Sigarasından derin bir nefes aldı ve bakışlarını gökyüzüne çevirdi. Gökyüzü tamamen siyaha bürünmüştü, ay geceyi aydınlatmak için yeterli değildi.

Oğuz, uykusuzlukla esneyince sigarasını bitirmeden söndürdü ve bahçe duvarının arkasına atıverdi. Gözlerini yalnızca birkaç saniyeliğine yumdu, daha sonra yatağına gidecek ve uyuyacaktı.

***

Oğuz, gecenin soğuğu ile üşümeye başlayan bedenini sarmaladı. Gözlerini hafifçe araladığında bakışları önce karanlık gökyüzüne, ardından da bileğindeki saatine çevrildi. Saat 11.47 idi.

Bacaklarını hamaktan sarkıtarak esnedi. Yatağına gitmeliydi.
Arka bahçeye açılan cam kapıdan içeriye gireceğinde girişten salona doğru yayılan cılız ışığı gördü. Ömer veya kızlardan birisi uyanmış olabilir miydi?

Göze Göz Dişe DişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin