8- ''Düşman hattı.''

529 95 0
                                    



BÖLÜM 8 ''Düşman hattı.''

Dün yaşadığımız telaşlı anların ardından gece kesintisiz uyumuştum. Gece Nilsu ağlayarak uyandığında onunla İlknur ilgilenmişti ve sabahta bir güzel beni azarlamıştı.
Zilal Hanım'a yaklaşık olarak iki saat boyunca olayı anlatmıştım ve birde ondan azar işitmiştim. Yarın, bir an önce eve geleceğini ve o gelene kadar çocukları tek parça halinde tutmamızı tembihlemişti.

Yaklaşık yarım saat önce duşa girmiştim ancak hala üstümü değiştirmemiştim, dizlerime gelen beyaz bornozum ve başımdaki sadrazam başlığı gibi duran havlum ile yatakta uzanıyordum.

Bacak bacak üstüne atarak telefonumu elime aldım ve sosyal medya hesaplarımı takip ettim. Lise zamanlarımda çok sosyal bir kızdım. Eğlenceli ve konuşkan bir kız olduğum için insanlar benimle takılmayı severdi ancak çenem yüzünden atıştığım çok fazla insanda olmadı değildi. Bu nedenle sosyal medya hesaplarımda fazla takipçim vardı.
Lise zamanlarımdaki bu sosyalliğim üniversiteye geçtiğimde yok olmuştu çünkü üniversitede, nereden geldiğini anlamadığım bir belaya bulaşmıştım.

Karanlık bir gecede başıma yıldırım düşmüş gibiydi, sakarlıklarım artmıştı. Sürekli yanlış insanlarla karşılaşıyordum ve hiçbir şey yapmadan öylece beklesem bile ayarsız bir kuş başıma pislemeyi başarıyordu. Zamanla yaşadığım bu durumlar daha katlanılabilir bir hal almıştı çünkü İlknur sayesinde şükretmeyi öğrenmiştim.

İnstagrama attığım son fotoğraftaki beğenilere girdim. En son İlknur ile villanın terasında çekindiğimiz bir fotoğrafı koymuştum. Beğenenler arasında gördüğüm, art arda sıralanmış isimle gözlerimi devirdim.

Si-nanklu

Maiturhn

İsimlerin ikiside aynı kişiydi. Lise son sınıftan beri bana takıntılı olan bir çocuk vardı. Sinan...
Kafayı bana fazlasıyla takmıştı, beni saplantı haline getirmişti. Sosyal medya hesaplarımı bildiğim kadarıyla iki farklı hesaptan takip ediyordu. Daha öncelerde çok defa mesaj atmıştı. Mesajlarını hala daha alıyordum, cevap vermiyordum.

İlknur zamanında Sinan'ın beni saplantı haline getirmemesi için onunla görüşmemi istemişti ancak ben bu teklifi hemen reddetmiştim. Zaten erkeklerle aram iyi değildi, pek fazla yakın ilişkiler kuramazdım ve beni takıntı haline getirmiş biriyle takılmak beni ürkütmüştü.

Mesajlara girdiğimde yine ondan bir mesaj olduğunu fark ettim. Mesaja girmedim ancak mesajın başındaki ''Bir şans versen. Bulu...'' yazısını gördüm.

Aniden bacaklarımın üstüne binen ağırlık ile acıyla inledim. İlknur koşa koşa gelip yatağın üzerine atlamıştı ancak bacaklarım ağır bedeninin altında kalmıştı. Kalçasını iyice hareket ettirerek rahat bir şekilde bacaklarımın üzerine oturduğunda telefonumu elimden alıp ''Ne yapıyorsun?'' diye merakla sordu.

''Asıl sen ne yapıyorsun? Hayvan, acıttın. Kalk üstümden, bacaklarımı hissedemiyorum.''

İlknur beni dinlemeyip telefonumla ilgilenirken mesajlardan birisine girdiğini fark ettim. ''Karıştırma özelimi!'' diye telefonu elinden çekiştirdiğimde Sinan'ın mesajına girmiş olduğunu gördüm. Hah! Görüldü gidecekti işte.

''Ya İlknur! Niye Sinan'ın mesajına girdin?''
''Merak ettim, girmese miydim?'' dedi.
''Girmeseydin, canım. Bakmıyordum ben onun mesajlarına. Şimdi görüldü gidecek.''
İlknur yanlış bir şey yaptığının farkına vararak özür diledi.
''Hem sen kilo mu aldın ne? Gerçekten bacaklarımı hissetmiyorum şuan.''

Göze Göz Dişe DişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin